4. İLK HEYECAN, İLK ALIŞTIRMALAR

79 6 29
                                    

4. İLK HEYECAN, İLK ALIŞTIRMALAR

alt dudak, hande yener

Elinde kürdan tutan adama baktım. İstemsizce dalmıştı bakışlarım. Ne hissetmem gerektiğini bilmiyordum çünkü çok uzun süredir bu hissi hissetmiyordum. O'na makyaj mı yapacaktım yani şimdi?

"Geldi bizimkisi," diye bağırdı Asi. "Kim bilir nerelere gitmişti yine."

"Ne oluyor ya?" dedi Ceylin yanımıza geldiğinde, telefonu en nihayetinde kapatmıştı.

"Cidden Ceyloş ya, ne oluyor?" dedi yanımıza bir adam geldiğinde, az önce gölgesini gördüğim kişiydi bu. Elini Ceylin'in omuzuna attığında sırıttı.

"Salak, sen neredeydin?" dedi Ceylin hiddetle. "Karavanda olman gerekiyordu."

"Nefes almaya çıktık, birkaç tur attık o da koydu yani değil mi size?"

"Abartma amına koyayım ya," dedi Asi yanıt olarak. "Sanki bir yere tıkıyoruz seni."

"Yooo," dedi ismini bilmediğim adam. Belki de çocuk demeliydim. "Makyöz gelecek, makyöz gelecek diye diye beni dakikalardır karavanın içerisinde beklettin. E hani? Gizoşum hala gelmemiş."

"O gelmeyecek canım," dedi Asi. "Ceylin sana çok daha güzelini getirdi."

Sanırım o güzel bendim.

"Sen misin yani yeni makyözüm bu durumda?" dedi bana doğru dönen kişi. İsmi ile hitap edememek bir tık sinir bozucu oluyordu. Ayrıca sonunda beni fark edebilmişti.

"Başka bir ihtimal olmadığına göre?" dedim gülümseyerek. Kendimi işaret ettim. "Geriye bir tek ben kalıyorum."

Resmen mühtiş bir karşılaşma!

"Selam güzellik," dedi hala ama hala adını öğrenemediğim şahıs. O kadar gevşek konuşuyordu ki ağızını yırtasım gelmişti. Şimdiden sinir olduysam, birkaç gün boyunca ona nasıl katlanırdım bilmiyordum. İnsanlara çok çabuk sinir olma huyumdan derhal vazgeçmem gerekiyordu.

"Hemen de sarkmazsın ya!" diye bağırdı Asi. Sonrasında bana baktı. "Sakın yüz vereyim falan deme he bu mala, Alina."

"Ne alaka?" dedim, sanırım sesim biraz ters çıkmıştı. "İşimi yapmak için buraya gelmişken boş muhabbetlere ilgilenecek bir insan zaten değilim."

"Vaaay," Gelen ses ile beraber bakışlarımı ona doğru kaydırdım. Elindeki kürdan ile oynamayı bırakıp kırmıştı ve şimdi de siyah deri ceketinden sigara paketini çıkartıyordu. Dudaklarına bir tane sigara çıkardığında cebinden ne ara çıkardığını bilmediğim zippo çakmak ile ucunu ateşledi ve içine derin bir nefes çekti. Dumanı üflerken bakışları bana kaydı. "Asi biri vardı şimdi asi iki oldu."

"Ha ha ha ha," diye bağırdı Asi. "Çok komik! Espirine tüküreyim senin."

"İsmi de Alina'ymış," dedi hâla bana bakarken. "Güzel isimmiş. Beğendim seni, Alina."

Gözlerimi devirmemek için dişlerimi sıktım. Yavşak herif modeli. En nefret ettiğim. "Beni beğenileceğin bir ilişkimiz olduğunu zannetmiyorum? Öyle bir konumun içerisinde değiliz."

"Henüz." dedi cümlemi tamamlar tamamlanmaz. "Henüz, Alinacığım. Emin ol ilerde böyle düşünmeyeceksin."

"Sus artık ya," dedi Asi. "Hemen de yavşamazsın kıza."

Cidden, yavşak, diye geçirdim içimden.

"Ceyloş," dedi yavşak. "Kuzenin üstüme çok geliyor, oysaki manyak bir sapığın teki bana bulaşıp durdu az önce." Dudaklarını büzdü. "Bana da yazık değil mi?"

GECENİN ARDINDA Where stories live. Discover now