love wins all

229 22 3
                                    

uyanır uyanmaz karşısında gözlerini kocaman açmış taehyung'u görmeyi beklemiyordu jeongguk.

"taehyung neden başımda dikiliyorsun?" demişti henüz uyanamadığı için derinden gelen sesiyle.

"jeongguk. ahh tanrım aklım çıktı. uyanır uyanmaz böyle bir mesaj görmek sonumu getiriyordu. yemin ederim bir an da kendimi evinin kapısının önünde buldum."

taehyung konuşurken jeongguk'ta yatakta doğrulmuştu. karşısına oturmuştu taehyung konuşmaya devam ederken.

"korkutma beni ne olur zaten yeterince tedirginim. neden düşünmüyorsun beni? baksana hâlâ pijamalarım üzerimde."

"taehyung." demişti yatağın içinde küçülen oğlan.

"bir gün yıldızları takip ederken ayı kaybedebilirsin jeongguk."

"taehyung." demişti tekrar oğlan.

"anlamıyorsun. benim için o kadar önemlisin ki. ama görmüyorsun işte. yemin ederim jeongguk eğer nefesimin birazdan kesileceğini bilsem gelir dudaklarında soluklanırım."

jeongguk sevgilisine bakmış ve dudaklarına uzanmıştı. yavaş yavaş öpmüştü dudaklarını. tıpkı güzel geçen bir günün sonunda teşekkür edermiş gibi, gülümsemeyle dudaklara bırakılan armağan gibi.

öpücük taehyung'un kalbinin yerinden çıkmasına sebebiyet olacaktı neredeyse.

"önemli olanın gözle görülmeye ihtiyacı yoktur bir tanem." diyivermişti öptükten sonra.

yavaş yavaş yumuşayan taehyung, sevgilisine bakarken gözleri dolmaya başlamıştı.

"jeongguk. aklım çıktı. sana bir şey oldu diye aklım çıktı. korkudan anahtarımın olduğunu bile unutmuşum kapıyı kırmaya çalıştım. hayatımda ilk defa bu kadar korktum. sana bir şey olacak diye çok korkuyorum."

"korkma beyaz zambağım. hem ne demiştin bana? burada olduğum sürece kimse seni incitemez."

yüzünü avuçlarının içine aldı taehyung'un ve, "konu ben olunca bu kadar savunmasız hissetmen üzüyor beni." demişti. 

"senin yanında olamadığım zamanlar sana bir şey olacak diye ödüm kopuyor. senin yanındayken ilk defa karnımda hissettiğim kelebekler bıçak olmuyor zambak."

"onlar daha keskindir, dikkat et."

taehyung dolan gözlerini saklamak için, jeongguk'un boynuna gömdü kafasını.
orada dinlendi bir süre.

"dün choi geldi kapıma." dedi sonra jeongguk.

"neden gelmiş?"

"bir şey konuşmak istediğini söyledi ama gönderdim." dedi.

anlatmak istedi devamını ama dili varmadı söylemeye. bugün değil dedi kendi kendine. bugün değil ama başka bir gün mutlaka.

belki de anın tadını çıkartmak istedi ya da choi dikkate almadı.

taehyung, sevgilisinin boynunda soluklanırken kokusu içine çiçekler bırakmıştı. kalbi keyifliydi.

"kahvaltı yapmadın çıkarken öyle değil mi?" dedi jeongguk biraz cilveyle.

"gel sevgilim hazırlayayım sana güzel bir kahvaltı."

"uyandığın zaman devrik cümleler kuruyorsun hep. upuzun bir metni noktalama işareti kullanmadan yazmak gibi." dedi taehyung.

jeongguk kaşlarını çattı. sevgilisine anlamsız gözlerle baktı.
"anlamıyorsun yani beni?" dedi sorgular bir sesle.

heart to heart Where stories live. Discover now