Şirkette neredeyse kimse kalmamıştı, Barış hala çalışmaya devam ediyordu sashanında işleri erken bitince isterse çıkabileceğini söylemişti Barış, son dosya ile ilgilendikten sonra saate baktı 11'e yaklaşıyordu işleride bittiğine göre çıkmasında bir sorun yoktu, toparlanıp odasından çıktı Barış koridorda yürürken yağmur yağdığını yeni fark etmişti camlardan, aşağı indiğinde Tomrisi gördü o da hala gitmemişti.
B- Tomris hanım siz niye burdasınız, çoktan gitmiş olmanız gerekiyordu
T- çalışmayı biraz abarttık ikimizde anlaşılan :) yağmurun dinmesini bekliyorum bende
B- ee beklemeyin isterseniz ben bırakabilirim evinize
T- zahmet etmeyin gerek yok
B- olur mu canım öyle şey, gelin hadi
Barışla Tomris arabaya bindi, Tomris Barışın bu kadar iyi kalpli birisi olduğuna sevinmişti oğlu iyi yetiştirilmişti anlaşılan Tomris zahitle isteyerek evlenmemişti, zahit iyi bir babaydı ama iyi bir eş değildi bu yüzden terk etmişti onları oğlu için her zaman vicdan azabı çekmişti ama onunda hayatını yaşamaya hakkı vardı ne kadar şuan gittiği için pişmanda olsa.. oğlu için her şey değerdi aslında ama o günlerde düşünemedi bunu çünkü o da çocuktu.. çocukluğunu yaşayamadan başka bir çocuk yetiştiremezdi ki..
Tomris bunları düşünürken telefonu çaldı, telefonunu bulmak için çantasını karıştırırken bir şey fark etti
T- ayy hayır ama
B- ne oldu
T- anahtarımı almamışım sanırım
B- emin misiniz iyice bakın bir
T- yok valla, neyse sorun olmaz ya çilingirle hallederiz
B- o zaman çilingiri yarın halledin, bu akşam bende kalın
T- yok kabul edemem
B- niye ya, hem ev arkadaşımda var benim Fıratla tanışırsınız, hatta belki tanıyorsunuzdur şarkıcı kendisi
T- Fırat Bulut mu
B- hıhm evet
Barış sırıttı, içinden "kocama bak be herkes tanıyor" diye geçirdi
T- arkadaş mısınız
B- arkadaşım,ailem,evim.. kısaca her şeyim benim
T- öyle mi.. ne zamandır arkadaşsınız
B- 8 yıl..
8 yıldır arkadaş değillerdi yani aslında "arkadaş" değillerdi ama Fırat zaten hep vardı Barışın hayatında 5-6 aydır sevgililerdi ama 8 yıllık bir aşk söz konusuydu burda
Barışla Tomris Yol boyunca sohbet ettiler, eve vardıklarında Barış kapıyı açmak için anahtarını alacaktı ki kapı açıldı
F- aşkıı- eee öhm Barış ?
B- Fırom içerde tanışırsınız çok yağmur yağıyor
F- geçin geçin
T- merhaba Fırat bey
F- merhaba hanım efendi
Fırat anlamsızca Barışa bakıyordu
B- şirketten Tomris hanım bu gecelik misafirimiz olacak, anahtarını unutmuşta
F- hmm hoşgeldiniz Tomris hanım
T- hoşbuldum
B- ee ben bir üstümü değişeyim, sizede kıyafet vereyim diyeceğimde..
T- yok kalsın iyi böyle
Barış üstünü değiştirmeye gidince Fıratta Tomrisle beraber sohbet ederek masayı kuruyordu, Barış aşağı inince her şey hazır olmuştu
B- vaay Fırat beyy makarna demek
F- dedim ki şimdi Barışım işte yorulmuştur, aç susuz kalmıştır yemek yapayım dedim
B- nazar değmesin kocama maşallah
T- kocan mı :)
Barış bir anlığına Tomrisi unutmuştu, ee ağız alışkanlığıda vardı tabi
B- şey aramızda bir espiri işte
F- tabii taabi
T- hm
Barışla Fırat sofrada yan yana oturuyordu, karşılarında Tomris vardı, Fırat elini Barışın bacağına koydu ve okşadı ufaktan, sessizce Barışın kulağına fısıldadı
F- oda da bende espiri yapayım mı sana, hm
B- şş oynaşma lan
T- ellerine sağlık Fırat, ben artık uyusam ? Nerde yatacağım
B- gel ben göstereyim
Barış Tomrisi misafir odasına götürdü
B- iyi geceler Tomris hanım, rahatınıza bakın lütfen
T- teşekkür ederim Barış bey, iyi geceler sizede
Barışla Fırat masayı topladıktan sonra odalarına çıktılar, ikiside kendilerini yatağa attı, Fırat Barışa doğru döndü ve Barışın saçlarını okşamaya başladı
F- iyi misin bebeğim
B- iyiyim aşkım, yorgunum sadece
F- çok yoruyorsun kendini hem özlüyorum ben seni..
Barış gülümseyip Fırata sokuldu iyice ve Başını Fıratın boynuna gömdü
B- bende özlüyorum seni, ama iş işte..
F- bak diyorum sana gel beraber şarkı işine girelim diye dinlemiyorsun ki beni
B- boşver şimdi, bunları konuşmayalım tadını çıkartayım biraz özledim
Fırat sırıtıp Barışı yatağa bastırdı ve boynuna bir öpücük kondurdu, ardından Barışın beline sarılıp uykuya bıraktı kendisini, aynı şekilde Barışta öyle
~
