Babam

43 3 0
                                    


Babamı her zaman çok sevmiştim. Çocukken bana anlattığı masallar hayal dünyamın geniş oluşunun en büyük sebebiydi. Bu masallar sayesinde her şeyin mümkün olabileceğine inanıyordum. Altı yaşındayken bu masalları dinleyince mutlu olmamanız imkansızdır. Gökyüzüne kadar zıplayan tavşanlar, uzay gemisiyle yolculuğa çıkan maymunlar, tek bir gaga darbesiyle kocaman bir ağacı yere serebilen kuşlar. Anlayacağınız bu masallarda her şeyisınırsızdı ve her istediğiniz çok kolay gerçekleşebiliyordu.

O yaştayken bunların sadece masal olmadığını ve dünyada böyle şeylerin olabileceğini düşünüyordum. Büyüdükçe bu konudaki fikirlerim değişmeye başladı. Artık on dört yaşındaydım ve anlatılanların sadece masal olduğunu anlamamın üzerinden çok zaman geçmişti. Hatta dünyada ki gerçekleri gördükçe tekrar o yaşa dönmeye dair olan arzum artmaya başlamıştı.

Babam çok da fazla olmayan geliriyle üç tane çocuğu büyütmeye çalışıyor, onların isteklerini elinden geldiğince yerine getirmeye çalışıyor ve bunu yaparken sürekli olarak bir yerlerdeki açığı kapatıyor, o açık kapanırken başka bir yerden yeni bir açık ortaya çıkıyordu.

On dört yaşındaydım ve hiç arabamız olmamıştı. Bizim neden arabamız yok sorusunu babama ilk sorduğumda belki de altı yaşındaydım. Babam bir araba alacak kadar ve bunu ödeyebilecek kadar bir gelire sahip olabilirdi ama geçmişinde yaptığı hatalar onun sürekli kapanmayacak borçlarının oluşmasına ve ne kadar uğraşırsa uğraşsın bu borç batağından bir türlü kurtulamamasına sebep oluyordu. Tabii ki bu anlattıklarımı altı yaşımdayken bilmem imkansızdı ve sorduğum soru babamı çok rahatsız etmemişti. Belki de içerlemişti ben fark etmemiştim.

Büyüdükçe çevremdeki insanların ve arkadaşlarımın babalarının arabaları olduğunu görmem ve annemin babamın borçları hakkındaki söylenmeleri bunları bilmemi sağladı. Ben biraz da masumca bizim niye arabamız yok diye sormuştum babama, henüz altı yaşındaydım. Altı yaşımdayken anlattığı masallarla beni her şeyin olabileceğine inandıran babam benim kahramanımdı. O isterse her şeyi başarabilirler, araba almak bunu ondan istemem onun yapabileceklerinin yanında çok kolay bir şey olarak görülebilirdi.

Babamın bu borç batağından kurtulmak ve bana anlattığı masallardan anlaşılabilen hayal dünyasına sahip olan kişiliğinin etkisiyle yaptığı girişimlerin çoğunluğu başarısızlıkla sonuçlandı. Bizim uzun yıllar boyunca hiç arabamız olmadı. Belli bir zamandan sonra bunun olmayacağına inancım pekişti artık babama sormaz olmuştum. Bizim neden arabamız yok diye. Aslında başardıklarıyla babam takdir edilesi bir insandı ama belki de onun suçu hayalperestliğiydi. Annem ve biz onu başardıklarıyla değil hep başaramadıkları değerlendirdik .

On dört yaşıma geldiğimde belki de gelişen çağın teknolojik imkanlarıyla birçok konuda bilgi sahibi olmama rağmen bu bilgileri olumlu anlamda kullandığım pek söylenemezdi. Arkadaşlarımla aramda geçen sorunlar nedeniyle gergin bir gün yaşamıştım ve o gün akşam evime geldiğimde direkt odama geçmiştim. Bir süre sonra yorgun argın işten dönen babam odama uğradı. Benimle konuşmak istiyor günümün nasıl geçtiğini soruyordu. Ben ise o anda o daha iyi hiç kimseyle konuşmak istemiyor onu geçiştiren cevaplar veriyordum. Kötü geçen günün etkisinden uyuyarak kurtulmak istiyor bir an önce yeni bir güne başlamak istiyordum. Babamın ısrarcı tavırları o andaki sinirimi bir kat daha arttırdı. Yine de onu kırmamaya çalışıyor ve sürekli sorduğu sorulara kısa kısa cevaplar veriyordum.

Babamın, ısrarla süren sorgusunda verdiğim cevapların ona inandırıcı gelmemesi üzerindeki gerginliği artırıyordu. Bu sorgu bir süre daha devam etti. Babam günümün kötü geçtiğini, sesimin titremesinden bile anlayacak, verdiğim cevapların kısalığından mutsuzluğumu sezebilecek kadar zeki bir adamdı. Onunla o kadar yakındı ki ses tonumdaki bir çatlaklık bile ondan gizlemeye çalıştım her şeyi açık etmeye yeterdi ama ben nedense belki de yaşımın verdiği asilikle gerçekleri açıklamıyor sürekli geçiştirmeye devam ediyordum.

Babamın MasallarıWhere stories live. Discover now