"Bebeğim koşturmayı- ay kime söylüyorum.." Önümde ki bıcırıkların peşinden koştuğumda şimdiden yorulduğumu hissettim.
Enerjileri bitmek bilmiyordu! Hiç mi yorulmuyorlar yahu? Yavaşladıklarında Elisanın heyecanla el çırpmasını, Aslanında saçlarını hızla düzeltişini seyredip yüzüme gülümsememi taktım.
Günlerdir buraya gelmek için başımın etini yediler; babalarını, amcalarını ziyaret etmek istediklerini söylüyorlardı ama asıl mesele başkaydı.
Elisa Ata için, Aslan ise Kayla için gelmek istiyordu.
Minik kızım saçında ki papatyalı tokalarına dokunmuş ardından Ataya kollarını açıp kocaman sarılmıştı, çok tatlılardı.. Aslan'ım ise önce Karan'a sonrasında Kaylaya sarıldı.
Gözlerim kızlara kayarken nerede olduklarını düşündüm. Anlaşmıştık bugün için. O yüzden hepimiz Rivada toplanmıştık fakat ziyaretçilerinde olmasıyla ortam kalabalıktı.
Gözüm tam karşımda gülümseyerek sohbet eden Gözde, Nihal ve Tuğçeye kayarken ensemde ki nefesle irkildim.
Kerem: "Karım.." Boynuma bastırdığı dudaklarla gözlerimi yumarken titrek nefes aldım, hala heyecanlanmam normal mi?
"Efendim kocam." Dedim çıkmayan sesimle.
Kerem: "Hoşgeldiniz yavrum, çok özlemişim sizi." Dediğinde ona doğru dönerek kollarımı boynuna sardım.
"Bizde seni çok özledik birtanem." Dedim kokusunu içime çekerken. 10 gündür düzgün görüşemiyorduk, milli araya girince böyle oluyordu işte.
Kerem: "Ee nerede benim yavrularım?" Derken geriye çekilip etrafına bakındı, kaşları aniden çatıldığında baktığı yöne kaydı bakışlarım ve sesli gülmeye başladım. "Lan o benim kızımı mı öpüyor?!" Ata Elisanın yanağını öpüyordu, kızım ise halinden memnun şekilde gülümsüyordu ve çok tatlılardı.. tabii Kerem açısından değil.
"Çok tatlı değiller mi?" Dediğimde göz devirerek o yöne ilerledi, bende peşinden gideceğim anda önüme fırlayan Yunusla duraksadım.
Yunus: "Ana Ceren!"
"Len Yunus naber?" Biz sarılırken Kerem çoktan oraya varmıştı tabii yanı başında bu duruma eğlenerek gülen İrfanda vardı.
Yunus: "İyiyim seni sormalı kız?" Dediğinde ayaküstü sohbete başladık, yanımıza sırasıyla gelen İsmail, Barış, Altay, Ferdi ve Berkanla selamlaşırken onları çok özlediğimi farkettim.
Her ne kadar yüz yüze görüşme fırsatımız olmasada iletişimimiz tam gaz devamdı. Malum artık birçoğu süper ligde değil, Avrupa'da.
Kerem: "Hayır babacığım yok Atayı öpmek falan, eh!" Mızmızlanan sesiyle o yöne dönünce Yunus yüzüne takındığı kocaman sırıtışla o yana koştu, Kerem sağ olsun köşede oturup dinlenenler dahi herkesin dikkatini buraya çekti.
Barış: "Lan koçum gelmiş!" Aslan'ı kucaklayıp öpücüklere boğarken ben Kerem'in yanına varıp koluna dokundum.
