∆ Bodies in love

11.1K 90 6
                                    

🤤

Two months later...

"Çok özledim bebeğimi. O da beni özlemiş mi peki?".

Alaz karşısında ki tanrıçaya doğru eğilip köprücük kemiğine yumuşak öpücükler kondururken hamleleri daha da sertleşti. Yüsra, duvarlarına sürtünerek hızla içine girip çıkan penisin etkisiyle tırnaklarını Alaz'ın sırtındaki gergin kaslara geçirirken gözleri kırpışarak kapandı.

Sevişiyorlardı yine. Yeniden.

Alaz bir haftalık iş gezisine çıkmıştı ve bu kısacık süreye bile tahammül edemeyip üç gün içinde nefes almadan işlerini halledip bebeğinin yanına dönmüştü. Onu özlemişti. Onsuz nefes almak zordu sanki, sürekli aklındaydı... Eve gelir gelmez kendini Yüsra'nın yanı başında bulmuştu. Onda soluklanmaya ihtiyacı vardı.

Bu, Alaz'ın sürekli evde olmak istemesinin en büyük nedenlerinden birisiydi belki de. Onda nefeslenmek, bedenlerini birleştirerek özüne dönmek ve hayata odaklanmak. Eve gelir gelmez sarhoş gibi sevişmeleri onun daha önce deneyimlediği hiçbir şeye benzemiyordu. Bu, çok başka bir histi.

Alaz ona karşı o kadar sevgi ve saf duygularla doluydu ki bağımlı olmaktan kendini alamıyordu artık. Sevişmek ifadesi onun için her zaman utanç verici ve imkansız bir düşünceydi ama artık değildi. Artık sadece bedenleri değil, aynı zamanda ruhları da sevişiyordu.

Sevişmek...
Sikişmek...
İkisi çok başka şeylerdi. Alaz hiçbir zaman ilk şıkkı kullanmamıştı. Onun için sadece düz seksti herşey. Zevk almak, doruğa ulaşmak ve tatmin olmak. Ardından yine sınırlarını korumak... Aynen o siktiri boktan sınırlar evet...

Yüzünü kızın boyun kıvrımına gömerek kalça hamlelerini hızlandırdı, sikinin ucu rahim ağzına çarpıyor ve o dar alanda yolunu bulmaya çalışıyordu. Yüsra yoğunluk karşısında Alaz'ın kulağına doğru yumuşak bir sesle inledi.

"İşte bu bebeğim, ahh beni içinde sıkıştırıyor yine o küçük amın. Siktiğimin amcığı." Gergince homurdanıyor ve kızın kalçalarını daha sıkı tutarak sikini içine adeta köklüyordu... "Gezideyken seni düşünmediğim bir saniyem bile olmadı sevgilim. O güzel yüzünü, o tatlı gülüşünü düşündüm hep. Sarılışını, öpüşünü, kokunu. Bana ne yaptığını bir bilsen keşke."

Yüsra dayanamayarak tiz bir inleme daha çıkardı ağzından, Alaz alnını dolgun göğüslere yaslamış kısıkça inlerken, tırnaklarıyla sırtına sertçe izler bırakan kıza bakmak için yüzünü boynundan uzaklaştırdığında asla kıpkırmızı dolu gözlerle karşılaşmayı beklemiyordu...

"Bebeğim, sorun ne? Ne oldu?" diye sordu Alaz, bakışlarındaki tutku yerini endişeye bıraktığında hemen içinde hareket etmeyi durdurdu. "Canını mı acıttım? Fazla ileri gittim sanırım, sikeyim."

Yüsra, burukça tebessüm edip gözyaşlarını sildi ve elini ona endişeyle bakan adamın yanağına yerleştirdi. "Seni o kadar çok seviyorum ki Alaz. İçimdeki bu sevgiyi ne ben tarif edebilirim ne de sen anlayabilirsin..."

Bakışlarını üstünde put gibi hareketsizce duran adama kitlediği sırada Alaz boğazının kuruduğunu hissetti. O yeşil gözler o kadar sevgi dolu bakıyordu ki ona, içine bir sıcaklık yayıldığını hissetti. Hızla dudaklarını dudaklarına değdirip muhtaçlıkla alt dudağını çekiştirmeye başladı. Öpücüğünü derinleştirirken elleri küçük yanaklarda teselli buluyor, diliyle diline masaj yapıyordu sanki.. Bir süre sonra uzaklaşıp alnını alnına yasladı ve nefes nefese gülümsedi. Şuan kafasında milyonlarca soru işaretleri dönüyordu ama aklının ön sıralarında tek bir düşünce vardı.

Tek bir cümleye odaklanmıştı şuan Alaz.
Uzun zamandır içini yiyip bitiren o cümle...
Ona aşık olduğu andan beri hemde.

Uzun zamandır nasıl ve ne vakit söyleyeceğini bilmediği o şeyin artık süresi dolup taşmıştı Alaz için. Tam vaktiydi.

"Benimle evlen." dedi aniden.

Zaman durdu. Odada ölüm sessizliği vardı fakat aynı zamanda da sert soluklar duyuluyordu .

Ne? Hayır. Kesinlikle beynimin bana oynadığı bir oyundu bu, dedi Yüsra kendi kendine. Artık git gide kafayı yiyordu sanırım.

Yaşadığı şoktan sıyrılmak istercesine yerinde dikleşti ve titreyen dudaklarını hareket ettirdi. "N-ne?".

"Evlen benimle sevgilim", dedi tekrar.
"Tamamen benim ol, bana ait ol, son nefesimize kadar..."

Hayır. Duydukları gerçekti, ona evlenme teklifi ediyordu sevdiği adam. Herşey gerçekti dedi içinden Yüsra. Karşısındaki adam tepkilerini pür dikkat izliyor ve ağzından çıkacakları sabırsızlıkla bekliyordu. Gözlerinde korku ve tereddüt vardı...

Ona hayır demesinden mı korkuyordu peki?

"Sen... Ciddisin." Tüm algılarını yitirmişti Yüsra. Onun için sadece hayalden ibaret olan ve gerçekleşmesi imkansız birşeydi bu.

Alaz burukça tebessüm etti ve alnını alnına yasladı. "Hiç bu kadar ciddi olmamıştım kızım".

Birkaç ay içinde fazlasıyla yol kat etmişlerdi. İlişkileri git gide ciddiyete binmiş, birbirlerine adeta bağımlı olmuşlardı. Ve Alaz. O fazlasıyla değişmişti. Yüsra'ya olan hisleri daha bi derinleşmişti. Eskiden aşk nedir bilmeyen bir adam, Yüsra sayesinde tanışmıştı bu duygularla. Artık biliyordu. Ona aşık olduğunu ve sonsuza kadar onunla beraber olmak istediğini biliyordu.

"Bana bir cevap bahşedecek misin peki? Aşkından çöllere düşmüş bu adamı ödüllendirecek misin bebeğim?".

Ona olan aşkının sanki her gün daha bi arttığını hissediyordu Yüsra. Gözlerinin en dibini görmek ister gibi bakan adama doğru dikleşip dudaklarına bir öpücük kondurdu. Anın büyüsünden sıyrılmış, şoku yavaş yavaş atlatmıştı. Kafasında ölçüp tartmıştı. Bunu yapabilir miyiz? Sonuna kadar gidebilir miyiz? dedi içinden. Ona aşıktı, uzun zamandır belki de hayallerini süsleyen o anlar gerçek olmuştu. Hayır demek gibi bir lüksü var mıydı sanki?

Bu bir kaç ayda ona olan hislerini bakışlarını tavırlarını iyice gözlemlemişti Yüsra. Ciddi değişimler vardı Alaz'da. Sözleri sadece kelimelerle sınırlı kalmıyor aynı zamanda iliklerine kadar hissettiriyordu ona tüm duyguları. Alaz'ın açısından belki herşey biraz erken gelişmişti ama Yüsra uzun zamandır bekliyordu. En azından ona azıcık da olsa aşkla bakmasını istemişti hep..

"Seninle herşeye varım. Cennete, cehenneme, yaşama, ölüme. Beni hem ruhen hem bedenen hem kalben hem de mantıken doyuran bir adama hayır demek gibi bir lüksüm olabilir mi sence babacığım?"

Birazcık şakaya vurup gergin havayı olabildiğince ortadan kaldırmaya çalışmıştı Yüsra. Gerçekti hepsi. Bir an kalbi tekledi, nefesi boğazında takılı kaldı. Yapabilirsin hadi dedi içinden. Lanet olsun sadece evet diyecekti. Bu kadar zor muydu ki bu?...

"Bu, evet demek mi? Pekala buna mecbur değilsin bebeğim eğer istersen bir süre düşünebilirsin. Ben sadece uzun zamandır düşünd-" sözlerinin devamını getirmek nasip olmamıştı o an Alaz'a.

"Evet. Sonsuzluk kadar evet babacığım. Seninle evlenirim. Hiç tereddütsüz bunu yaparım, benim sevgilim olmanı, bana ait kılınmanı herşeyden çok isterim". Gözünden bir damla yaş düştü küçük kadının. Hayır bu sevinç göz yaşlarıydı. Kesinlikle onunla geçirdiği en anlamlı ve en değerli saatleriydi bu saatler. Hikayelerinin tamamen başladığı gündü bu gün. Hemde en saf en temiz haliyle...

🥹


Tadaa. Kalkın düğün var düğüün

Ay seksimiz de yarım kaldı ama olsun, nede olsa beyefendimizin beyni sadece sikinde değil artııkkk 😊 her neyse iyi seyirler dilerim hepimize öpüşkoo

~

TearsOfLust ²¹+Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin