Senin İçin Yaratılmışım ||HorrorDust||

Höştlantı

      Horror'un gözünden

      Dün gece dusta dediğim laflar hâlâ aklımdaydı ona neden öyle demiştim ya da taç alacağımız sırada onu melek tacıyla öyle görünce, neden değişik hissetmiştim. Halbuki tuvaletimde yoktu.

      Yatağımda bir sağ bir sola dönmeye başladım, ama tek düşündüğüm onun gözleriydi. Onun mor gözleri. Durumun içinden çıkamayacağımı anlayınca birisinden yardım istemek aklıma geldi.

      Killerdan istesem olmayacaktı çünkü olayları çok büyütüp bok varmış gibi herkese söylerdi. Tek çare Hunter'ı aramaktı

       Hunterı aradım ama açmadı, tekrar aradım yine açmadı, galiba bir işi vardı. Son bir umut ile tekrar arayınca açtı.

Hunter: şey, şu an müsait değilim.

Horror: ama sana bir şey sormam lazım

Hunter: şu an sevgilimle bir randevudayız, akşam konuşsak olur mu? Ve galiba öpücem ben onu

Horror: ha tamam, pardon görüşürüz.

Hunter: görüşürüz.

      Telefonu kapatınca boşluğa düştüm, kime danışabilirim

       İyi gelir diye mutfağa girip bir şeyler aramaya koyuldum ama hiç yemeğim kalmamıştı, bütün paramı alıp evimin yanındaki markete gitmek için hazırlandım, hazırlanırkende error aradı onunla konuştum.

Error: bence Nightmare bok birisi

Horror: He he

Error: lunaparka gittiğimiz gün bana zorla sarılmıştı puşt

Horror: He he

Error: dava edeceğim adamı, sürüm sürüm süründürcem

Horror: He he

Error: SEN BENİ DİNLİYORMUSUN.

Horror: evet dinliyorum baş aşağı nasıl konuşam

Error: ne bok yiyon

Horror: ayakkabının bağcığımı bağlıyorum.

Error: tamam sonra konuşuruz görüşürüz.

      Konuşmayı bitirdikten sonra da belimi düzeltip anahtarı alıp çıktım. Markete girince ne gördüysem aldım, moralimi düzeltmem lazımdı.

      Ya cidden onu seviyorsam ama hayır bu imkansız. Düşüncelerimden Kurtulamıyordum.

       Elim çilek reçeline gidince aklıma ilk karşılaştığımız zaman gelmişti

Geçmişe dönüş

       Reçel reyonuna gidince ilk gözüme çarpan yine o oldu. Yine üst rafa yetişmeye çalışıyordu. Çocuk desem değil. Boyu hiç bir rafa yetmiyordu.

       Bu sefer onun bana davrandığı gibi davranacaktım. Yavas adımlarla yanına gidip uzandığı çelikligi reçeli alıp kendi alışveriş arabama koyup arkama bakmadan gittim bunu yaptığım için bir pişmanlık duydum ama bana kaba davranılmasını hiç haz etmem.

      Düşününce gülümsemeden edemedim, gözlerim bir çilek reçeline bir de diğer reyonuna kaydı. Çilek reçelini alıp sepete koydum

      Markette biraz daha dolaşmaya başladım arka reyonlara doğru ilerleyince iki kişinin tartışmasını duydum. Merakıma yenik düşüp seslerin geldigi yöne doğru ilerledim. Kafamı sola çevirince Hunter'ı gördüm. Karşısındaki erkek ona acımasızca bağırıyordu.