bölüm beş

22 2 5
                                    

Jisung povs:

Sabahın erken saatlerinde alarmımın lanet sesi ile uyandım. Mutfaktan gelen güzel kokular ile annemin şahane yemekler yaptığını anlamam bir olmuştu. Sanki 10 yaşındaki bir çocukmuş gibi hemen annemin yanına koştum , yaptığı güzel yemeklere baka kalmıştım.

"Anne , lütfen mercimek çorbası da yap."

"Daha 3 gün önce yaptım oğlum."

"Ama anne."

Sanki mercimek çorbası 1 yıldır yapılmıyormuş gibi mızmızlanırken popoma yediğim şaplak ile sahte bir kızgınlıkla arkamı döndüm. Babam kahkaha attı ve "Git yüzünü yıka, gel." Demesiyle lavaboya gittim. Yüzümü hızlıca yıkadım ve telefonumu almaya odama gittim. Telefonu açtığımda Beomgyu sanki bu anı bekliyormuş gibi beni aradı.

"Hemen okula gel amk. Büyük olay var."

Daha konuşmama fırsat vermeden telefonu yüzüme kapatmıştı. Ama olay olaydır hemen hazırlandım bir tane tost  ekmeğini aldım ve anneme babama görüşürüz diyip koşarak okula gitmeye başladım.

Evimiz okula yakın olduğu için o kadar uzun sürmeyen koşuşumun ardından bahçede halen kavga eden tanımadığım ve asla tanımak istemediğim ikiliyi gördüm. Aklıma ilk başta kavga diye bağırmak geldi, ama Beomgyu'ları bulmam lazımdı. Biraz etrafta dolaştıktan sonra onları buldum. Koşarak oraya geldim ve Changbin'in koluna tilkiye benzeyen bir çocuk yapışmıştı! Kaşlarımı çattım ve Olayı izleyen Changbin'in önünde durdum.

"Önümden çekil amık göremiyorum."

"Açıklama bekliyorum Changbin , yanındaki fıstık kim?"

Changbin beni kokuyla kenara itekleyince daha da sinirlendim. Ama son anda Soojin beni kolumdan tutarak yanına oturttu ve çitlediği çekirdeklerden uzattı.

"Soojin Changbin'in kolundaki kişi kim?" Diyince Soojin

"Bekle kavga bitsin anlatır. Bize de daha anlatmadı."

Kafamla onayladıktan sonra çekirdeklerden çitlemeye başladım. Beomgyu'nun kolasından bir yudum aldım sonra Beomgyu hayatımın anlamı bana bir kola aldığını görmem bile sırıttım.

15-20 dakikanın arasında kavga bitmişti sınıfa çıkmıştık. Seokjin sınıfta ders çalışıyordu , Hoseok hiç durmadan konuşuyordu. Sınıfa girer girmez

"BÜYÜK BİR OLAY OLDU DIŞARIDA"

Seokjin yarım ağız sırıtarak;

"Kavgayı ben çıkardım ,Hoseok ile."

"Nasıl oldu anlat. Sonra Changbin bize yanındaki tilkiye benzeyen kişinin İnstagram'ını versin."

Changbin itiraz edeceği zaman Seojin anlatmaya başladı.

"O iki kişi benim kocam yani Namjoon'umdan hoşlanıyormuş. Ben bunu öğrendim ikisinin çantasına birer kağıt koydum bahçede buluşsunlar diye."

"Seokjin'in yazısı Namjoon'un yazısına benzemiyor diye yazıyı ben yazdım" Hoseok kahkaha atmıştı dediği şey  ile.

"Sanki Namjoon yazmış gibi o notlarda "Seni bahçede bekliyorum. Üstünde beyaz bir tişört olsun ve kolunda Namjoon yazsın seni fark edeyim .-Namjoon" yazmıştı Hoseok. Tabi iki gerizekâlı o nota inandı."

"Onlar bahçeye inerken ben ve Seokjin'de bahçeye indik. Sonra o iki varoş Namjoon onları çağırmış ama sanki diğeri onu kopyasımış gibi düşünmüşler."

"Ve ikisi birbirine girdi" diye aynı anda dediler.

Tilkiye benzeyen kişi tatli bir şekilde kıkırdadı. Ama ne göreyim Changbin'in eli tilkiye benzeyen kişinin belinde!

Beomgyu ,Soojin ,Changbin Hoseok ve. Seokjin'in yaptığı işin ne kadar zekice olduğu överken bir anda Changbin'e bir anda yanındaki kişiyi sordum.

"Changbin yanındaki tilkiye benzeyen kişiyi tanıtır mısın canım arkadaşım?!"

Changbin derin bir iç çekti ve anlatmaya başladı.

"Yanımdaki kişi Jeongin. Kendisi benim erkek arkadaşım yani sevgilim. Hani bir teyzeden bahsediyordum ya kafayı bana takan teyze."

"Eee." Dedi Soojin.

"Onun oğlu işte."

"Sana annemi bırak beni al diyen çocuk değil mi?"

"Evet o. Onunla konuştuk tanıştık biraz zaman geçirdik ve çıkmaya başladık"

Jeongin Changbin konuşurken gülümsüyordu güzel gamzeleri belli oluyordu.

Ne kadar tatl-

Bir anda sınıfa Felix girmişti ve Minho'nun kuzeni Hyunjin onu takip ediyordu.

"Beni bu gerizekâlı'dan kurtarın" dedi Felix.

"Ama hayatım alınıyorum~" Hyunjin yine drama Queenligini kullanıyordu.

Felix hemen arkama saklandı ve

"Abicim bir siktir git sınıfına"

"Ama Felix~ ben senin sınıfına transfer olucam yakında~ hem sıra arkadaşı oluruz~"

"Tamam tamam oluruz yeter ki defol git yanımdan!"

Hyunjin bir saniye  beklemeden gitti onun yerine Minho geldi ve sırasına oturdu.

Biz Felix'e gelmeden önce olan biteni anlattık Felix ise geç kaldığı için hayatını sorgulamaya başladı.

Gözüm Minho'ya takıldı. Sevgilisinden yeni ayrılmasına rağmen çok sakindi! Bu sakinlik biraz fazla olduğu için azıcık uğraşasım geldi. Minho'nun sırasına gittim ve yanına oturdum. Minho kafasını bana çevirince tekrar öpme şakası yapmaya karar verdim.

Elimi yanagina koydum , gözlerimi kapattım  ve Minho'nun yüzüne yaklaşmaya başladım. Belirli bir  yerden sonra Minho çekilmeyince dudaklarımız birbirine değdi. Dudaklarımız temas eder etmez hemen minho kafasını çevirdi. Yüzü kıpkırmızı olmuştu. Aslında bende fazla utanmıştım. Minho'nun önceki sefer gibi geri çekileceğini düşünüyordum ama yanılmışım!

Arkadan "OOOOOOoooOoOoO" sesleri yükselincr kafamı utancımdan Minh'nun sırasına gömdüm.

Minho's pov:

Jisung kendisi geri çekilir diye zannettim ama öyle olmamıştı! Fazla utanmıştım , hemde çok fazla. Koşarak tuvalete attım kendimi. Ama orada ise öpüşen Jimin ve Yoongi'yi görünce geri çıktım tuvaletten. Başka kattaki tuvalete gittim orada yüzüme defalarca soğuk suyu vurdum. Yüzümdeki kızarıklık bir türlü geçmemişti! Ders zili çalınca mecbur yüzümü tişörtum ile kuruttum ve sınıfa gittim.

Jisung benim sırama kafasını gömmüs bir şekilde otururken diğerlerinin jisung ile uğraştığını gördüm. Kahretsin! JİSUNG'UN YÜZÜNE NASIL BAKACAM! en iyisi hiçbir şey olmamış gibi davranmak olduğu düşündüm. Jisung benim geldiğimi anlamış olacak ki hemen sırasına gitti.


--------------------------

Bu kadar yeter bence 🥹🥹

Oy vermeyi unutmayın ❤️

Muaw muaw ♪′minsungWhere stories live. Discover now