BÖLÜM YEDİ: BULAMAZDIM BİR DAHA

2.1K 88 18
                                    

- 2018

Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.

- 2018

F. BERAT

Benlik yavaş yavaş ele geçirilir miydi? Bilmiyordum, bilinmiyordu. Benliğim ele geçiriliyordu. Yavaşça. Acı, benliğimi ele geçiriyor, kalbimi çok, çok acıtıyordu.

Özlem...Aşk...Sevgi...Çocukluk... Emek...Bu kelimeler sadece onu hatırlatıyordu, onu hatırlamak da acının benliğime usulca işlemesine neden oluyordu. Kendime itiraf etmeye ne kadar zorlanırsam zorlanayım, ben onu çok özlüyorum. Ben, Yâde'yi çok özlüyorum.

Onu ne zaman göreceğim bilmiyorum, onu gördüğümde ya ikimizde aynı kalmazsak? Bundan korkuyorum, bundan kaçamıyorum. Bundan kaçamam. İnsanlar değişir, insanlar kendinden gider. Değişmek istemiyorum Yâde...İstemiyorum.

Bir yıla yakın zaman geçti. Bütün günler özlemle bitti, hasretle başladı. O gittiğinden beri çocukluğum bir bulut misali dağıldı, parçalandı. Güneş doğdu ama hiçbir yer aydınlanmadı.

Yâde, bensiz mutlu musun? Ben sensiz hiç mutlu değilim. Yâde, her zaman yanında olacağım demiştim, özür dilerim...

Hayatım değişmişti. Liseye başlamıştım, babam başka bir kadınla evlenmişti, ve...Yâde gitmişti. Kendimi hiç olmadığı kadar yalnız hissediyordum. Sadece onu istiyordum, sadece onu. Hep onu.

Annemin odaya girmesiyle hızlıca gözlerimdeki yaşları titreyen parmaklarımla silip ona doğru döndüm. Karanlık oda annemin ışığı açmasıyla aydınlanmış, karanlığa alışan gözlerimin kamaşmasını sağlamıştı.

"Mina ile telefonda konuşacağım birazdan. Gel."dedi annem kısaca bana bakarak. Gözlerim umutla parladı. Hızlıca ayağa kalkıp annemin peşinden ilerledim. Salona geldiğimizde yanındaki koltuğa oturdum. Annem telefonundan Mina teyzenin adına tıkladı, telefon çalmaya başladı ve annem hoparlöre aldı.

"Asude!?"annemin yüzünde hüzünlü bir ifade oluştu.

"Mina? Nasılsın arkadaşım?"telefonun diğer ucundan bir iç çekiş sesi duyuldu.

"İyi olmaya çalışıyorum. Seni çok fazla arayamadım, kusura bakma. İş arıyorum bir yandan."

"Paraya ihtiyacın varsa sana göndermemin benim için bir sorun olmayacağını biliyorsun değil mi? Hatırlatmama gerek var mı Mina?"dedi annem. Canım annem...Sen de onları özlüyorsun değil mi? Benim gibi en yakın arkadaşını özlüyorsun?

"Paraya ihtiyacım yok canım, babam iş bulamadığım için kızıyor. Bilirsin, babam huysuzdur. Yaşlanınca beş katı huysuzlaşmış. Her dediğimize, yaptığımıza, yediğimize, içtiğimize, oturduğumuza karışıyor, laf söylüyor. Yoruluyorum Asude. Ama iyiyim ya, iş buldum mu tamamdır. Siz nasılsınız? Furkan'ım nasıl?"dikkatle Mina teyzeyi dinliyordum. Sanırım orada mutsuzdu, annesinin mutsuzluğu ona da bulaşmıştı eminim ki. Hem babası ölmüştü. Babasını sevmese de evinden, düzeninden olmuştu. Tabi ki üzgündü benim Yâde'm...

Geç Kalınan (+18)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt