(DÜZENLENECEK)
Artık bambaşka bir dünyadaydım. Bu zamana kadar yaşadığım her şey, burda çok farklıydı. Yeni bir ailem ve hiç bilmediğim daha önce adını bile duymadığım bir diyara gelmiştim.
Eskisi gibi değildim, bir şeyler değişmişti...
Yeni soru...
Merhaba sevgili okurlarım bölüm için hepinize iyi okumalar dilerim oy verip düşüncelerinizi yazmayı unutmayın lütfen ❤️
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
_____________________________________________
"Vanessa! artık uyanmayı düşünüyor musun?" luki'nin tiz sesi ile gözlerimi araladığımda nerede olduğumu idrak etmeye çalıştım. En son okulda ki odama gelmiştim ve kolyeyi bulup, takmıştım. Daha sonra ise üzerimi değiştirmeden uyuya kalmıştım.
"Şimdi de gözlerin açık mı uyumaya karar verdin?" gözlerimi tavandan ayırıp, luki'ye baktım. "Biraz daha ayılman için su getirebilirim. ister misin vanessacım!" diyerek imada bulununca yerimden doğruldum ve "Gerek yok luki. Uyandım zaten" dedim.
Hızla banyoya ilerledim ve yüzümü buz gibi suyla yıkadım. Geri odaya dönüp saate baktığım da akşam yemeği saatinin yaklaştığını farkettim. Üzerimde ki kıyafetlerden kurtulup sade gündelik bir elbise seçtim. Saçlarımı gizlemememe gerek yoktu çünkü profesör diana'nın biliyor olması benim için yeterliydi. Akşam akşam makyaj yapmayacaktım ama dudaklarıma ve yanaklarıma renk gelmesi için pembe renge yakın bir ruj daha sonra da çok hafif allık sürmüştüm. Onun dışında başka bir şey yapmak istemiyordum.
Aynanın karşısında kendimi incelemeyi bitirdiğimde odanın kapısı çaldı. Aynadan gözlerimi ayırıp, kapıya doğru ilerledim. Gelenleri az çok tahmin edebiliyordum. Kapının kilidini çevirip, açtığım da tahminlerimde yanılmamıştım. Bia ve luna'nın içeriye girmeleri için kapıyı tamamen açtım ve girdiklerinde kapıyı kapattım.
"Seni böyle canlı ve elbiseler içinde görmek çok güzel vanessa" diyen bia'ya gülümsedim ve karşılarında ki koltuğa oturdum. "Saçını gizlememene sevindim" diyen luna baktım ve "Gizlememe gerek kalmadığını düşünüyorum. Sonuçta diana biliyor ve onun bilmesi yeterli" dedim.
"Saçını görünce victoria'nın yüz ifadesini çok merak ediyorum" dedi bia ve bende çok merak ediyordum. Ateş elementine sahip olduğumu anlayacaktır o kadarda mal değildir herhalde!
...
Akşam yemeğinden sorna bahçeye çıkmaya karar vermiştik. Hava ılık ve açıktı. Çoğu öğrenci de bizim gibi düşünmüş olmalı ki bahçeye doluşmuşlardı.
Temiz havayı içime çekmek gerçekten çok iyi gelmişti. Sanki uzun zamandır dışarıya çıkmıyormuş gibi hissediyordum.
Arka bahçeye doğru ilerledik ve boş bankalardan birine oturduk. Arka bahçede, ön bahçe gibi kalabalıktı. Çimlerin üzerine oturmuş sohbet edip, kitap okuyan öğrencileri ile tıklım tıklımdı.
"Victoria'nın seni görememesi çok üzücü, o surat ifadesini hala çok merak ediyorum" diyen luna'ya baktım ve güldüm. "Evet bende merak ediyorum ama sanırım birazdan bunu öğrenmiş olacaksınız" dedim ve gözlerimle kapıdan çıkanlara işaret ettim. Sağ da, kıvırcık saçlarını olabildiğince kabartmış ve yüzüne yakışır bir şekilde makyaj yapan Ametist duruyordu. Bu kıza karşı nötrdüm. Ondan pek hoşlanmasamda victoria kadar kötü biri değildi. Sol tarafta ise pembe saçlarını her hafta tekrardan boyayan ve bugünde tekrar boyatmış gibi görünen, ayrıca görünüşü ile aşırı derece de dikkat çekmeye çalışan Eva vardı. Bu kız gerçekten çekilmiyordu ve sinirlerimi bozuyordu. En az o da victoria gibi kötüydü.
