Ertesi gün okula gitmemek için beynim beni hasta etmiş olmalı ki vücudumun her yeri yataktan çıkamayacak kadar ağrıyordu.
Aklımda hâlâ dün Taehyung'un istifini bozmadan dediği şeyler dönüp duruyordu. Mutlaka dediğini yapıp çilingirci çağırmalıyım ve onunla minimum düzeyde karşılaşmalıyım.
Belki de sadece bir yıl buna dayanabilirdim. 200 wonum da gidiyorsa gitsin, kimseyle konuşmayacak, arkadaşlık kurmayacak derslere girip çıkacak ve zorunda kaldığım müddetçe o mahzende olanları kayıtsızca izleyecektim. Bana bir zarar gelmiyorsa buna katlanabilirim. Yani umarım.
İçimdeki korkunun daha büyük bir bölümünü Bay Kim oluşturuyordu. Nasıl evime girmesi için bir öğrencisini ikna edecek kadar psikopat olabilirdi? Ki öğrencisini de pek ikna edecek kadar çaba sarf ettiğini düşünmesem de. Eminim ki Taehyung'un bana anlatmadığı daha bir sürü pis işler vardı ve benim buna göz yumacağımı sanıyorsa yanılıyor bunun hesabını ödemeliler.
Kapı gıcırdama sesi duydum ardından annem odama girdi. Beni endişeyle süzdü. " Niye böyle oldun ki yavrum birden bire? " Yatağıma oturdu.
" Hiç bilmiyorum ama bir yandan da buna seviniyorum. Bugün okula gitmeyeceğim. "
" Bu kadar mı sevmedin o okulu? "
Başımı salladım. " Dediklerime de inanmadın zaten. "
" Hangi dediklerine? "
Kaşlarımı çattım. " Arabada kavga ettik ya? "
" Kavga mı? Öyle bir şey hatırlamıyorum. "
" Belki hatırlamamazlıktan geliyorsun. "
" Sooyeon seninle hiç tartışmaya girmedim ben. "
" Beni çıkışta almaya gelme dedim hatta dün. "
" ... "
Yatağa diklemesine oturup gözlerinin içine baktım şüpheyle. " Anne bugün ayın kaçı? "
" Yirmi Şubat- yok yirmi bir. Niye öyle bakıyorsun Sooyeon? "
Ağzım açık dehşetle anneme bakakaldım. Bugün ayın yirmi ikisiydi. Annem tarihleri asla karıştırmaz. Ben karıştırırım ama o karıştırmazdı.
" Anne seni bir iki gün önce okuldan çağırdılar aylık ücret için hatırlıyor musun? "
Düşünür gibi yukarı baktı. Ama gergin olduğu belliydi. " Eh, şey... Evet hatırlıyorum sanırım eksik vermiştim ücreti değil mi? "
" Evet, ondan sonra ne oldu? Ne konuştunuz? Sana bir şey mi yaptılar? Bir şey içtin mi? "
Ayağı kalktı gerilmiş bir şekilde. " Sooyeon sana ne oluyor böyle bana ne yapabilir okul müdürü Tanrı aşkına ateşin falan mı var senin? Uyu dinlen tamam mı ben sana çay ve çorba yapacağım. "
" Anne sen bir şeyleri yarım yamalak hatırlıyorsun. Kumar oynuyorlar okulda kumar! Bildiğin kumar! Sana dedim sen de benle dalga geçtin! "
" Bana öyle bir şey dediğini hatırlamıyorum ama deseydin dalga geçerdim evet. Hadi uzan sen geliyorum. "
" Anne gitme bi dur! "
Kapıyı kapattı. Sinirle yatağa bir yumruk geçirdim. O gün iyi olmadığını biliyordum robot gibi davranıyordu. Ruhsuz gibi, bir robot gibi-
Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Gökyüzündeki güneşi bulutlar arkasına aldı ve odam hafifçe karanlığa büründü. Zihnim gibi.
" O orospu çocukları o gün anneme bir şeyler yaptılar. "
