1 GİDEMESSİN

9.8K 362 26
                                    

NİSA

Nasıl dayanabiliyorlardı? Onları birdaha görmeme fikrine nasıl katlanabiliyorlardı? Sevdiklerinin avuçlarının arasından kayıp gitmelerine nasıl izin veriyorlardı. Canım şuan çok yanıyordu. Onlar gibi olmak istemiyordum . Onun ölme fikrine alışmak istemiyordum.

Emre'nin elinden kayıp giden silah ve kanlar içinde yere yığılan Buğra.

Ben Emre'ye ne yapmıştım da gözlerimin önünde o lanet silahı sevdiğim adamın kalbine sıkacak kadar gözü dönmüştü. Şuan Buğra'ya koşmak istiyordum.Ama ayağa kalkamıyordum. Sanki herşey donmuştu. Diz çöktüğüm o lanet olası kumların üzerinden kalkamıyordum.Tek yapabildiğim sadece ağlamak ve avazım çıktığı kadar
"YARDIM EDİN SELEEEEN!!"diye bağırmaktı.

Sonra neredeyse 10 metre ileride duran arabadan koşturarak çıkan Emir ve Selen sanki ağır çekimde koşuyorlar gibiydi.

Bense hala yerimde sayıyordum. Ne oluyordu bana .

O anda Emre'nin o iğrenç sesini duydum.

"Sana yaptıklarının bir bedeli olmalıydı Nisa"deyip . Hızlıca arabasına binip uzaklaştı.

Selenler Buğra'yı arabaya taşırken bir yandanda
"Hadi Nisa çabuk gel arabaya bin hastaneye gidiyoruz"dedi.

Ama nafile sanki biri beni buraya mıhlamıştı.Kalkamıyordum şok geçiriyor olmalıyım diye düşünürken yanıma yaklaşan Selen'in "Emir o da vurulmuş" demesiyle bacağımdan gelen acıyı tüm vucudumda hissetmem bir oldu.

Nasıl olurdu. Nasıl hissetmezdim. Beni vurduğunu nasıl görmezdim.
Selen in ve Emir'in yardımıyla arabada arka koltukta Buğra'nın yanına oturdum . Heryer kan içindeydi. İçimden
"Allah'ım ona ne olur ona birşey olmasın "diye dua ediyordum . Emir soğukkanlılıkla arabayı sürerken Selen'le biz hıçkırarak ağlıyorduk. Neredeyse yolu yarılamıştık. Hastaneye gelmemize az kalmıştı. O anda başı dizlerimde olan Buğra zar zor birşeyler anlatmaya çalışıyordu.

"Hey s..sen ağlıyormusun ?Kuçuk fa..fare "dedi

Hızla gözlerimi silerek
"Hayır ağlamıyorum . Çünkü sana birşey olmayacak biliyorum"dedim

Kendini beğenmiş bir şekilde
"Tabi ki öl..ölmiyeceğim sadece " Bedenini göstererek
"Şu sexsi vu..vucudum hedef tahta..sına döndü o..ona üzülüyorum"deyince.

Bu halde bile espiri yapmasına şaşırıyordum. Biz ne zorluklar atlatmıştık bir kurşuna mı yenilecektik.

"Seni seviyorum ruh hastası "dedim.
"Seni se..viyorum cadım"dedi.
İkimizde yavaş yavaş bilincimizi kaybederken birbirimize bakıyorduk.

Uyandığımda bembeyaz bir odadaydım . Burnuma gelen iğrenç kokudan hastahanede olduğumuzu farkettim başımda Selen vardı. Hemen yatakta doğrulmaya çalışırken Selen uyandığımı görüp hızlıca bana sarıldı. Sonrada dikelmeme yardım etti.

Son yaşadıklarımız aklıma gelince korkuyla
"Buğra nerde ? O iyi mi?"dedim.
"Hala ameliyatta "dedi gözleri kıpkırmızıydı.
"Onun yanına gitmek istiyorum "dedim hemen.
"Doktor az sonra gelecek sonra gideriz birlikte "dedi gerçekten bayılacakmış gibi duruyordu.

Doktor içeriye girdi. Muayne ettikten sonra birşeyler söylemeye başladı ama benim aklım Buğra'dayken konsantre olamıyordum.

"Bacağınız gayet sağlıklı kurşun sinirlere denk gelmiş o yüzden kilitlenip kalmışsınız bacağınızı ve kendinizi fazla zorlamamamaya çalışın "deyip gidince umutla Selen'e baktım.

"Madem iyisin gidelim belki onun yanında olmana ihtiyacı vardır"deyince ondanda destek alarak ayağa kaktım .

Koluma giren Selen'le yavaş yavaş ameleyathanenin kapısının önüne geldik . Selen beni oradaki koltuklardan birine oturttu. Ameliyatın bitmesini bekliyorduk. Son zamanlarda ne çok hastaneye gelir olmuştuk.
Aklıma takılan bir soruyla Emir'e döndüm.
"Emre nerede?"dedim. Onu gördüğüm yerde parçalayacaktım.Hem Buğra'nın bana yaptıklarını nerden öğrenmişti.
Sinirli gözlerle bana dönen Emir
"Kaçtı ama en yakın zamanda bulup geberteceğim o piçi"dedi.

Ameliyathaneden çıkan doktoru görünce hemen ayağa kalkıp zarzor yanına gittim.Dolu gözlerle
"O iyi mi? "dedim.
Doktorun yüz ifadesi hiç iyi degildi.

"Kurşunu çıkardık kalbe çok yakındı ve maalesef göğüs kafesi çok hasar görmüştü. Bol bol dua edin ve herşeye kendinizi hazırlayın "demesiyle yıkılmıştım.
O gitmezdi beni bırakmazdı iyileşecekti.

"Onu ne zaman görebilirim "dedim.
"Az sonra yoğun bakıma alınacak tek bir kişi olmak ve sadece 5 dakika kalmak şartıyla görebilirsiniz"deyince yoğun bakıma alınmasını bekledim. Az sonra sedyeyle birlikte ameliyathaneden çıkarılınca hemen yanına gittim. Ölümü ona yakıştıramıyordum.

Hemen steril kıyafetleri giyip odaya girdim. Onunla konuşmak istiyordum.

"Bak ben geldim. Yakışmıyor sana böyle ölü gibi yatmak"deyip gözlerimden bir damla yaş akmasına izin verdim.

"Sen beni bırakmassın biliyorum. Doktor herşeye hazırlıklı olun dedi ama sen gitmessin bırakmassın beni dimi "dedim elini tutarak. Bir damla daha göz yaşım gözlerimden firar etti.

"Hem daha çok şey var yaşamadığımız mesela sen hiç bana çiçek almadın, hiç lunaparka gitmedik,hiç deliler gibi içip sızmadık ,hiç beni sevmene izin vermedim özür dilerim "dedim. Göz yaşlarım durdurak bilmiyordu.

"Hem biz evleneceğiz boy boy çocuklarımız olacak sen kızımızı erkek arkadaşından kıskanacaksın bende oğluma gelin beğenmeyeceğim sonra iki ihtiyar olup evde oturacağız ömrümüzün sonuna kadar birbirimizi seveceğiz ölmek için çok erken değil mi?"dedim.Canım çok yanıyordu.

"Sen bana ne yaparsan yap "
Elini alıp tam kalbimin üzerine koydum.
"Hep buramda olacaksın ömrümün sonuna kadar"dedim.Sonra
"Ben sana ne kadar kızarsam kızayım "
Elimi alıp kalbine koydum
"Hep burada olacağım ömrünün sonuna kadar"deyip yüzüne baktım. Sanki tebessüm etmişti ya da bana öyle gelmişti.

İşte tam o anda başucundaki makinadan gelen donuk ve kulak tırmalayan sesle sanki hayat durmuştu tıpkı onun kalbi gibi yeşil zigzag halinde devam eden çizgiler dümdüz bir hal almıştı.

Kızarak ve ağlayarak bağırmaya başladım.
"Ne oldu gidiyormusun yani "
"Gidemessin sen beni bırakamassın küçük fareni ,cadını,Nisa'nı bırakamazsın "

Makinadan gelen ölüm sesi etrafa yayılırken odayı doktorlar doldurmaya başlamıştı....

Veee ikinci kitabımızın ilk bölümü nasıl buldunuz. Şuan yorumlarınıza ihtiyacım var lütfen düşüncelerinizi belirtin....

İNTİKAM 2Where stories live. Discover now