Asrın Doğuşu (Bölüm -2)

44 22 32
                                    

ʙᴏ̈ʟᴜ̈ᴍ ᴍᴜ̈ᴢɪɢ̆ɪ | (ᴄᴇᴍ ᴀᴅʀɪᴀɴ & ᴍᴀʀᴋ ᴇʟɪʏᴀʜᴜ - ᴋᴜ̈ʟ)

Güneş Bafra Ağzından

Uçağın önünde ona bakıyordum. Belki bir daha asla canlı göremeyeceğim sevgilime... Erdinç' e. Canım çok yanıyor, içimdeki yangın beni kendi ellerimle boğuyordu. Ellerini yüzümde hissettim, yüz ifadesi acı koluydu. Elleri şimdi de belimdeydi. Kulağıma eğilerek "Sevgilim, üzgünüm. Canım ne kadar yanıyor anlatamam ama hep seninleyim. Kilometreler, girse de... Elimi kalbine koydu. "Kalbin işte tam burada benimkiyle atacak." "

Sözünü bitirdikten sonra beni tutkuyla öptü... Son öpüşüydü ve bırakmak istemiyor gibiydi. Bende onun gibi hissediyordum. Dudaklarımız birbiri ile birleştiğinde kimse bizi ayıramazdı, o şekilde güçlüydü bizim bağımız. Geriye çekildiğinde gözünden bir damla yaş düştü. Ellerimi gözündeki yaşa götürdüm ve yavaşça elimin tersiyle gözyaşını sildim. Canım yanıyordu, yaptıklarımı bilmesine rağmen benden ayrılmak istememesi, yüzündeki hüzün canımı yakıyordu. O korkunç görüntüyü görmediği içindi, annem ile babamı o görmemişti.

Onun ellerini avucuma alıp "Beni unut, yaşamına bak sevgilim. Sil beni şu uçağa bindiğim o an... Seni seviyorum, görüşürüz Sevgilim." sözlerimi bitirdiğimde ellerini bırakıp uçağa bindim göz yaşlarım gözlerimde birikmiş ve bana akmalarına izin vermediğim için kızıyorlardı. Göz yaşlarım akarsa onun kalbi acırdı. Beni bırakmasını istemesem cimri olurdum, ben gidecektim ve o yanlız kalacaktı. Önünden çiftler geçerken onun kalbi acıyacak, boşlukta hissedecekti. Elini sallar iken diğer eliyle göz yaşlarını sildi, bende ellerimi salladım ve koltuğuma ilerledim. Koltuğa oturduğum an göz yaşlarıma engel olamadım ve onları serbest bıraktım.

Ellerim titriyordu, ben bu gece kayıplar vermiştim. Annemi, babamı; ben, ben kalbimi kaybetmiştim. Ellerimi çantama götürüp kulaklığımı çıkardım. Bluetoothla telefona bağlandıktan sonra listemden "Billie Eilish - i love you" şarkısını açtım. Uçağın kalkacağı hakkındaki anonsu işittim. Kemerimi takıp gözlerimi yumdum. Uçağın İstanbul molasına kadar uyumak için gözlerimi yumdum.

Hostesin omzuma dokunması ile gözlerimi açtım, İstanbul'a vardığımızı fark ettim. Dağılan saçlarımı kapşonumu takarak sakladım. Çantamın ön gözündeki gözlüğü de takarak ağlamaktan kızarmış gözlerimi
kapattım. Aşağı indiğimizde tuvalete gitmek için restoranların yanından geçtim. Yemek yemek için restoranları incelerken, gözlerim duyduğu ses ile sesin kaynağı olan televizyona kaydı. Annemle babamın röportajı yankılandı kulaklarımda, sonra bir çığlığa dönüştü. Vücudum sarsıldı, yanımdaki restorantın duvarına tutundum. Uzun soluklu nefesler aldıktan sonra hızla tuvalete girdim. Mideme engel olamayarak kustum. Tuvaletten çıktığımda fayanslardan destek alarak çeşmeye yaklaştım ve ellerimi yıkadım. Hıza marketin birine girdim önce su, sonra birkaç abur cubur alıp ücretini ödedim ve hızla uçağa geri döndüm.

Aldığım sudan birkaç yudum aldım. Yediğim mezeleri ve içtiğim tüm içkiyi çıkardığımdan bu sefer boş miğdem açlıktan bulanıyordu. Bir paket keki açıp iştahla yedim sonra aldıklarımı çantama koyarak kafamı geriye yasladım ve yakında uçağımız kalkacak anonsunu duyup gözlerimi tekrar kapattım.

Uyandığımda İtalya'ya inişe geçmiştik. Hiç bilmediğim tek bir kez gördüğüm o ülkedeydim. Ne yapacağımı falan da bilmiyordum. Saat daha erkendi hava karamamıştı. İlk iş olarak bir hat almalıyım. Hatta telefonumu da tamamıyla yok etmeliydim. Erdinç bana hem kredi kartı hem de sim vermişti. Şimdi kullanabileceğim bana yetecek kadar param olduğundan onu bir kenara koyacaktım. Kendime bir telefon bir de hat aldım. Mağazadan dışarı çıktığımda buraya ait bir de vatandaşlık çıkartmaya karar verdim. Diğer türlü basın beni kolayca bulabilirdi. Bu işi de hallettikten sonra euro almak için kura gittim. Hava kararmaya durmuştu. Bir taksi çevirip daha atmadığım eski telefonumdaki adresi ona gösterdim. Evin adresini de evimizdeki belgelerden Erdinç buldurtmuştu. O olmasaydı şimdi nerede olurdum diye düşündüm. Taksi hızla ilerlerken ben de yeni telefonuma hattı taktım. Ailemin İtalyanca aşkından dolayı İtalyanca öğrenmek için kurslara da gitmiştim, b seviyesinde ingilizcem de vardı. Ben telefonu hallederken evin önüne varmıştık.

Asrın DoğuşuWhere stories live. Discover now