28. Bölüm

143 5 13
                                    

En son bölüm atalı baya bir oldu bende o yüzden dedimki Ceylin kalk senin bir wattpad kitabın var, Yb yazman gerekiyor dedim ve geldim.

Bu bölümüde 1 hafta boyunca yazarım. 15 tatilde bol bol bölüm atıcağımı zannediyordum ama yanılmışım işte tam tersine hiç bölüm atmıyorum ÖWMSBZKZBSKSNMSNSKSM.

Fikir bulamıyorum ya ne yapayım. Bir sürü olay falan var kitabın içinde çözmem gereken hiç birini çözemedim kaldım böyle.

Neyse şu olayları çözüp mutlu sonda bir final yapiyimm.

Başka bir kurgu yazmayı planlıyorum, ama kime yazacağımı bilmiyorum.

Kenan Yıldız
Barış Alper Yılmaz
Kazımcan Karataş
Halil İbrahim Dervişoğlu

Hangisine yazsam artık bakıcaz en mantıklı olanı seçicem.

Yanlız diğer kitaplarımda okunur inşallah hani ondan korkuyorum okunmazsa falan silerim ben büyük ihtimal hani keyfim falan kaçar.

Neyse çok konuştum yine sizi çok beklediğiniz bölüm ile baş başa bırakıyorumm.
~~~~~~~~~~~~~~~~

Akşam Galatasaray'ın maçı vardı o yüzden Kerem ve Halil erkenden Arda ile beni uyandırmıştı. Sanki bizim maçımız vardı.

Halil ve Kerem koltukta oturmuş akşam ki maçları hakkında konuşuyorlardı, ben ve Arda'da kenarda onları dinliyorduk.

"Kanka büyük ihtimalle maçı alırızda yinede bu kadar rahat olmamak lazım." Halil, Kerem'in bu sözüne hak verircesine başını sallamıştı.

"Maça ne kadar var?" Diye sorduğumda Halil telefonuna baktıktan sonra ufak bir saat hesaplaması yapıp tekrar bana dönmüştü.

"11 saat." Dediğinde gözlerimi devirmiştim.

"Daha 11 saat var maça biraz daha uyusaydık keşke. Hayır vede Arda ile benide uyandırdınız erkenden, tamam onu da anladım ama bari saat sabahın 7'sinde dikmeseydiniz bizi ayağa. Saat daha yeni 10 olmuş." Dediğimde ikiside gözlerini devirmişti.

"Erken kalkan yol alır." Kerem'in lafından sonra bu sefer ben ona bakıp göz devirmiştim ve yanımdaki Arda'ya dönmüştüm. Uyuya kalmıştı.

"Uyumuş lan." Dediğimde ikiside bana bakmıştı.

"Kim?" Aynı anda sormuşlardı.

"Biraz akıl yürütün bakalım kim uyumuş olabilir. Sabah sabah sizinde beyniniz daha yerine oturmamış anlaşılan." Dediğimde birşey demeyip yanımdaki Arda'ya bakmışlardı.

"Uyandırsana." Demişti Halil.

"Bırakın uyusun çocuk." Dediğimde birşey dememişlerdi.

"Eeee neyse napıcaz?" Diye sorduğumda omuz silkmişlerdi.

"Şimdi biz 2 saate falan çıkarız taktik falan konuşucaz takım olarak sizde saat 17.00 gibi gelirsiniz yani ne bileyim." Demişti Kerem ve bende başımı sallamıştım.

"Yanlız ben maça gelmiyicem haberiniz olsun." Yanımda ne zaman uyandığını bilmediğim Arda konuşmuştu.

"Arda, seni biliyoruz zaten." Demişti Kerem.

"Sen napıcaksın Arda?" Dediğimde omuz silkmişti.

"Ferdi ile gezerim bende ne yapıcam." Dediğinde başımı sallayarak onayladım onu.

"İrem geliyormu?''

"Gelir o da Barış için." Diyerek Halil'in sorusunu cevaplamıştım.

Yanımda olan telefonum çalmaya başlamıştı, elime aldığımda arayanın annem olduğunu gördüm. Bekletmeden açıp kulağıma götürdüm.

Çocukluk Arkadaşım {Kerem Aktürkoğlu}Where stories live. Discover now