EMANET AŞK

445 36 4
                                    


İnsan kalbine söz geçirecek bir yetkiye sahip değildi. şayet böyle bir imkan olsaydı gerçek aşk veya ruh eş dediğimiz kavramlar var olmazdı.

ardil gözlerini yanındaki genç adamdan ayırmadan bakarken ferzan bunu garipseyerek genç oğlana baktı.

"bana neden gözlerini öylece dikmiş bakıyorsun "diye sorduğunda ardil kendine gelerek gözlerini genç adamdan çekerek önüne döndü.

"farkında değilim "dediğinde ferzan gülümsedi. "anladım "dedi gülümsemesini gizledi. kahvaltı yapmak için sabah erken uyanıp annesi ve kardeşi ısrarı ile çay bahçesine gelmişlerdi.

"tostunu yememişsin beğenmediysen yenisi isteyeyim "dediğinde genç oğlan başını iki yana salladı genç adama bakarak.

"yok sadece canım istemiyor "dediğinde ferzan genç oğlanın bu kadar bitkin ve zayıf düşmesi canını sıkıyordu. tostu eline alarak "aç bakalım ağzını o midene bir şeyler girsin "dediğinde ardil şaşkınca genç adama baktı.

"ne yapıyorsun ya "dediğinde tostu ardilin ağzına yaklaştıran ferzan "aç bakalım uçağı geliyor geliyor "diyerek munzir bir ifade ile konuştuğunda bu genç oğlanı gülümsetti. ağzını açan ardil ferzanın elinden bir lokma tostu yediğinde genç adam gözlerini ardilden ayıramıyordu. genç oğlan da aynı şekilde yanındaki adamdan ayıramıyordu. lokmasını yutkunarak yutan ardil gözlerini kaçırdığında ferzan tostu genç oğlanın tabağına koydu.

ardil gözlerini genç adama çevirmeden çayından aldığı bir yudum ile önüne bakarken ferzan genç oğlana çaktırmadan bakıyordu.

kahvaltıdan sonra çay bahçesinden çıkan iki arabaya bindiklerinde "gitmek istediğin bir yer var mı "diye sordu ferzan. genç oğlan gözlerini ona bakan adama çevirdi.

"bilmem yok galiba "dediğinde omuz silkmişti. ferzan arabayı çalıştırarak konağa doğru sürdüğünde çalan telefonunu ceketinden çıkarak açarken ardil önüne bakıyordu ama kaçamak bakışlar atıyordu ara sıra.

"efendim leyla "diye konuştuğunda genç oğlan kulak kabarttı. "öyle mi tamam geliyorum şimdi "dediğinde telefonunu kapatarak ceketine koydu ve ardile döndü.

"şirkette küçük bir sorun çıkmış acil bir şey önce oraya uğrayalım sonra seni eve bırakyım olur mu "dediğinde ardil gözlerini ferzana çevirdi.

"sorun yok benim için hatta ben bir taksiye binip gidebilirim "dediğinde ferzan başını iki yana salladı.

"olmaz seni ben bırakırım "dediğinde ardil omuz silkmek ile yetindi. on dakika sonra şirketin önüne geldiklerinde birlikte arabadan inerek şirkette girdiler.

etrafta insanların onlara bakması ardili biraz germişti fakat yanındaki beden bunu fark ettiğinde elini genç oğlanın bileğine doğru giderek elini tutuğunda ardil önce ferzanın tutan eline sonra da genç adamın gözlerine baktı.

genç adam ona bakan genç oğlana bakarken "devam edelim mi "dediğinde başını salladı genç oğlan ferzan dudaklarında görünmez bir gülümseme oluştu.

birlikte asansöre binerek bir dakika sonra geldikleri kattan indiklerinde koridorda ferzanın asistanı leyla hemen ferzanın yanına giderek "merhaba ferzan kusura bakmayın bu dosyalar çok acil "dediğinde bir yandan da genç adam ile flörtöz bir şekilde konuşuyordu. 

gözleri yanın duran genç oğlana bir bakış atarak tekrar gülümseyerek genç adama bakarken ardil kaşlarını hafif çattı. bu onu nedensizce  sinir etmişti.

ferzan her şeyden habersiz ayak üstü dosyları imzalarken leyla denen asistan bu tavırlara devam ettiğinde genç oğlanın canına tak etmişti artık.

"ferzan sevgilim ne zaman odana gideceğiz "diyen genç oğlanın söyledikleri ile birden ardile dönen ferzanın gözlerinde şaşkınlık varken leyla denen asistanın yüzü düşmüştü anında.

genç adam ona gülümseyerek bakan ardilin bu söylediklerine hala şaşırmış bir ifade ile bakarken "hemen gidelim "dedi ferzan.

ardil gülümsedi. önce ferzana sonra da onlara haset ile bakan leyla denen asistana bakarak önde ferzanın arkasından geldiği odaya girdiklerinde kapıyı kapatan genç adam ceketini çıkartarak "bu neydi şimdi "diye genç oğlana baktığında ardil ferzana baktı.

"ne neydi "diye anlamamazlıktan geldiğinde genç adam tebessüm ederek ardile yaklaştı.

"öyle mi "dediğinde genç oğlan yutkunarak başını salladı. ferzan adım adım ardile yaklaştığında "bana hiç te anlamamazlıktan gelme ardil "dediğinde genç oğlan köşeye sıkıştığını anladığında "bu nedir sorguda mıyım? ben gidiyorum"diyerek arkasını dönecek iken kolunda tutan ferzan onu kendisine çektiğinde eli genç oğlanın beline giderken ona şaşkınca bakan genç oğlan yutkundu.

ferzan ardilin gözlerine bakarken yüzüne doğru yaklaştı. genç oğlan yüzüne yaklaşan adama bakarken " yoksa sen beni leyladan mı kıskandın "dediğinde ardil yutkundu.

"yok öyle bir şey "dedi kısık bir ses ile. bu ferzanı gülümsetti.

"emanet aşkım sen beni böyle kıskanıyorsan ben sana bütün varlığımı feda ederim "dediğinde ardil ferzanın ilk kez ona bakan gözlerinde ne acı ne de hüzün gördü.

onun gözlerinde tebessümü,sevinci gördü. bu ardili de mutlu etmişti.

Bu hasretluğun resmidur
Anlatsam da anlamazlar
Gökyüzunde ay parlardi
Saçlarunda yakamozlar


Bu hasretliğin resmidir
Anlatsam da anlamazlar
Gökyüzünde ay parlardı
Saçlarında yakamozlar


Rüzgâr savursun saçuni
Elun silsun gözyaşuni
Bekle sen, eğma başuni
Elbet bir gün kavuşuruz 


Sevda çiçeği solmazsa
Yüreğim seni bulmazsa
Kavuşmak nasip olmazsa
Türkülerde buluşuruz


*******************************************************************************

BUNLAR ÇOK TATLI OLMADILAR MI YA. NEYSE NE GÜZEL GİDİYORUZ. BÖLĞM HAKKINDA BOL YORUM YAPMAYI UNUTMAYIN ONA GÖRE.

EMANET-BXBDonde viven las historias. Descúbrelo ahora