4.

185 17 3
                                    

Riki karanlık olan odasında elleri saçlarının arasında yatağının üzerinde oturuyordu. Saat kaç bilmiyordu ama gecenin bir yarısıydı. Derdini hiç kimseye anlatamıyordu. Bu yüzden delirdiğini hissediyordu.

Ellerini gezdirdiği saçından kurtarıp ayağa kalktı derin bir nefes alıp montunu giydikten sonra dışarı çıktı. Biraz gezmeye hava almaya oksijeni ciğerlerine kadar solumaya ihtiyacı vardı.

Sokakta yalnız başına yürüyordu tam dışarı çıktığında yağmur yağmaya başladı. En sevdiği havaydı. Yağmurun altında ıslanıp düşüncelerinden kurtulmak hoşuna gidiyordu her zaman. Mutlu olmuştu saniyeler sürse bile.

Telefonuna bir bildirim sesi geldi. Yine o kaçık adam yazmıştı.

Bilinmeyen Numara
Bu saatte dışarıda olman
tehlikeli değil mi
Benim gibi biri varken?

Riki
Ne demek istiyorsun?

Bilinmeyen Numara
Dikkat et diyorum.

Riki bu mesaj ile biraz korkmuştu ve eve geri dönmek için hızlı adımlar atmaya başladı. Fakat bir sorun vardı fazla uzaklaşmıştı evinden. Yürüyen ayaklar koşmaya başladı. Yağmurun altında ıslanıyordu ve sırılsıklam oldu. Biri onu takip ediyordu bunu hissetti. Korkudan ağlamaya başladı ve telefonunu eline aldı.

Riki
Sen misin?

Bilinmeyen Numara
Kim?

Riki
Beni takip eden sen misin?

Bilinmeyen Numara
Bunu nereden bildin?
Tam puan aldın benden.

Riki
Korkuyorum lütfen yapma.

Bilinmeyen Numara
Ama seni uyarmıştım.
Dışarı çıkman tehlikeli olur dedim sana.

Riki elindeki telefonu cebine atıp sesli bir küfür savurdu. Ve tüm gücü ile koşmaya başladı. Arkasındaki gölge onu takip ediyordu. Bunun bilinmeyen numaranın sahibi olduğuna emindi. Yağmur altında ıslak ve korkmuş bir şekilde koşarken dengesini kaybetti ve su birikintisinin üzerine düştü.

O kalkmaya çalışırken arkasındaki ince uzun beden iyice yaklaşmıştı. Riki pes etmişlikle kendini yere bıraktığında yüzüne vuran sokak ışığını kapattı o beden.

Elleri uzun paltosunun cebindeyken hafifçe üst bedenini Riki'ye doğru eğdi o gizemli adam. Riki onun yüzünü tam seçemiyordu ama beyaz yüzünde parlayan dudaklarındaki sırıtışı görebiliyordu.

Anın yarattığı panikle bağıracakken eldivenli bir el ağzına kapandı. Fazlasıyla baskı yapıyordu.

"Şştt, sakin ol. Bağırıp dikkat çekmeni istemeyiz."

O fısıltı halinde konuşurken Riki'nin tek yaptığı nefes almaya çalışmaktı. Elleriyle ağzındaki eli çekmeye çalışırken havaya tekmeler savuruyordu. Diğeri ise gayet rahattı.

"Yavaşla Riki. Merak etme, sana bugün bir şey yapmayacağım. Tabii bu, olanlardan başkasına bahsetmen durumunda değişebilir. Beni unutma ve bekle."

Konuştuktan sonra Riki'yi susturan elini çekmeden diğer eliyle yüzünü okşayıp çekildi. Saniyeler sonra Riki'nin görüş alanından çıkmıştı. O ise korku ile olduğu yerde kalmıştı.

Birkaç dakika sonra kendini toparladıktan sonra ayağa kalkıp evine doğru yürümeye başladı. Korkudan titriyordu. Ne yapacağını bilemiyordu. Daha önceden endişelenmekte haklıydı. O adam korkunçtu.

Sallanarak eve geldiğinde kapının önünde onu bekleyen Sunoo'yu gördü. Bu halini ona göstermeyi hiç istemezdi ama Sunoo çoktan fark etmişti geldiğini.

Why? ~HoonkiWhere stories live. Discover now