0.2

69 8 0
                                    

Emily  Natasha ile birlikte Jarvis'in önceden hazır ettiği odaya geçtiler. Odanın tam ortasına koyulmuş bir yatak, duvarlarda raflar -kitaplarla dolu- , bir gardırop ve saksılarda ki bitkiler. Emily odaya girdiği anda büyülenmişti. Koşarak rafların önüne geçti. Natasha onu kapıdan izliyordu.

"Vay canına! Bunların hepsi Bay Stark'a mı ait? Acaba okumama izin verir mi? Hem bu kadar kitapla ne yapıyor ki?  Eminim hepsi teknoloji ile ilgilidir. Kostümünü yaparken bunlardan yararlanmış olabilir mi acaba?"

"Sakin ol Emily. Sorularına yetişemiyorum. Ama Tony'nin bunları okuduğunu da düşünmüyorum açıkçası. Sırf süs olsun diye koymuştur oraya."

"Ama gerçekten güzel bir oda Bayan..."

"Benim adım Natasha Romanoff Küçük Hanım."

"Tanıştığımıza memnun oldum Bayan Romanoff."

"Bana böyle seslenmezsen eğer sevinirim."

"Peki ne dememi istersiniz Bayan Romanoff?"

Natasha gülerek başını salladı. Emily söylediğini fark etti ve yüzüne küçük bir gülümseme yayılmıştı. Bu kadını sevmişti.

"Bana Nat diye bilirsin. Seni daha fazla tutmayayım. İyi geceler Küçük Hanım."

Emily her ne kadar kendisine küçük veya bücür(!) diyenleri sevmesede bu ismi benimsemişti.

"Teşekkürler Bayan Roman-  Yani Nat."

Natasha gülerek odadan çıktı ve kapıyı da arkasından kapattı. Emily birdenbire Natasha'ya ısınmıştı. Kızıl saçlarıyla çok güzel görünüyordu. Emily tuvalet masasının üstüne asılmış aynanın önüne geldi ve bir an kırmızı saçları olduğunu düşündü. Emily'ye göre kendisi pek güzel bir kız değildi. Zaten Mark'ın öğrencisi oğlanlar onla hep dalga geçerdi. Emily biraz düşündü ve Mark'ın tek kız öğrencisinin kendisi olduğunu fark etti. Daha önce bunu hiç düşünmemişti.

"Hadi ama biraz güzel olsaydım ne olurdu?"

Aslında o kadar çirkin bir kız değildi Emily. Kestane rengi saçı omuzlarına geliyordu ve ela rengi gözlere sahipti. Elini saçına götürdü. Bu zamana kadar kendisiyle hiç ilgilenmemişti Emily. Diğer kızlar gibi güzel elbiseler giymemişti hiç. Gerçi istese de Mark izin vermezdi. Çok katı kuralları vardı. Hiç makyaj yapmamıştı. Tuvalet masasının üzerinde makyaj malzemeleri vardı. Eline bir ruj aldı ve kapağını açtı. Bunu sürünce ne değişirdi ki? Sadece insanları kandırırdı. Ya da şu maskarayı kirpiklerine sürseydi? İşte bunların hepsi kandırmacaydı. Mark böyle öğretmişti ona.

"Ne yapıyorum ben?"

Odanın kapısına sessizce açtı. Buraya uyumak için gelmemişti zaten. Bir kaçış planı hazırlamalı ve Mark'ın yanına gitmeliydi. Kapıyı arkasından yavaşça kapattı. Koridorun ortasında durdu. Nereye gideceğini bilmiyordu. Etrafına bakındı ve duvardaki kamerayı fark etti. Tabi ya! Bu koskoca kulede kamera olmasaydı şaşardı zaten. Kameraları etkisiz hale getirebilir miydi acaba?

O srada kamerada Emily'yi gören Jarvis Tony'ye haber verdi.

"Efendim yeni misafirimiz yerinde durmuyor. Kapıları kilitlememi ister misiniz?"

Avengersler büyük salondaydılar. Hepsi Jarvis'in bu söylediğini duymuşlardı.

"Hayır Jarvis gerek yok. Ne yapacağını merak ediyorum. Görüntüyü karşıdaki duvara yansıt."

Jarvis Tony'nin dediğini yaparak Emily'nin görüntüsünü karşıdaki duvara yansıttı.

"Kesin kaçacak. Bu kızdan her şeyi beklerim. Bizi bile öldürebilir. Bence onu durdurmalıyız."

AVENGERS+YENİ BİR KARAKTER Où les histoires vivent. Découvrez maintenant