Y/N L/N bir ay sonra Gojo klanının gelini olacağını bilmeden gençliğinin doruklarını yaşıyordu.
●Satoru Gojo x Reader.
●+18 içerikler.
●Dikkat! zoraki evlilik konulu.
●Tamamiyle bana aittir, (ç)alınamaz.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
⊱ ────── {.⋅ ✯ ⋅.} ────── ⊰
"Gerçekten bunun kavgasını mı yapacağız?" Dedin, ortak yatak odanıza geçerken. "Saçma sapan bir olay Satoru, neden bu kadar abartıyorsun?"
"Abartmak mı? Cidden abarttığımı mı düşünüyorsun Y/N? Komiksin." Sesindeki küçümseyici hava senin hem moralini bozmuş hem de sinirlerini arşa çıkarmıştı.
Restorandan çıkar çıkmaz ikiniz arasındaki 'yüzük' tartışması beklediğinden daha uzun sürüyordu. Açık ve net: o elması takmak istemiyordun, bunu annen ve Shoko'yla da paylaşmıştın fakat seni anlamayan tek kişi Satoru'ydu.
"Bu gerçek bir evlilik değil."
"Bilmiyordum sağ ol, şimdi o yüzüğü takacak mısın?" Dedi, parmaklarını bir tarak misali saçlarının arasından geçirirken. Az önce kurduğun cümleyi kaye bile almamıştı.
Derince nefes alarak yatağın ucuna oturdun. Bacak bacak üstüne atarken düşündüğün tek şey bu konuşmanın nereye varacağıydı. Daha ikinci haftadan aranız böyleyse ilerisini düşünemiyordun. "Neden buna bu kadar taktın? Zenin'in söyledikleri yüzünden mi?"
Masanıza gelip olmayan huzurunuzu baltalayan davetsiz misafirinizin konusunu açmanla sana sinirle baktı, "Ne söyledi ki? Umrumda değil Y/N." Yüzünü senin yüzüne doğru yaklaştırdı, "Eğer bir daha parmağını boş görürsem babanın şirket camiasındaki itibarından endişe etmeni öneririm." Diyip geri çekildi.
Titreyen alt dudağını dişledin, hayır ağlamayacağım. Satoru tam odadan çıkacakken ayağa kalkarak ellerini yumruk haline getirdin. Sahip olduğu güç sayesinde seni tehdit edebiliyordu o, ve senden istenilen şey de en az onun kadar güçlü bir veliahttı. "Eğer-" dedin, son anda ağzından kaçmak üzere olan hıçkırığını tutarak.
"Eğer ailenin istediği gibi.. bir torun verirsem." Göz temasını kesmiyordunuz. "Senden kurtulur muyum?"
Mavi gözleri hızla kısıldı, yüz hatları gerilirken elini, tuttuğu kapı kolundan çekerek geri sana doğru döndü. "Kurtulmak? Benden bir cehennemmişim gibi konuşuyorsun."
"Evet, çünkü öylesin."
"Öyle olduğumu düşünüyorsun." Dedi, sana doğru adımlarken. "Fakat benim yokluğumda Zeninler'in gelini olsaydın kim bilir neler düşünürdün." Gözlerin irice açıldı, onun neyden bahsettiğini anlayamamıştın ama hoş bir şey olmadığı kesindi. "Bak kızım, eğer ben olmasaydım sen şu an Zeninler'e satılmış, erkek bebek için çırpınan bir kadın olmuş olurdun."
