11.bölüm: GEÇMİŞİN KÜLLERİ

125 68 9
                                    


🦋🦋🦋

Hepinize merhaba arkadaşlar. Kurgumun 11. Bölümüyle karşınızdayım.

Keyifli okumalar.

Oylayıp yorum yapmayı unuttmayın💜

🦋🦋🦋

Zamanın durması mı gerekiyordu, kötülüğün son bulması için.? Belkide en kolay kaçış yoluydu kötülük. Zaman daha güzel şeyler için durmalıydı.

Zamanın nasıl geçtiğini anlayamaz insan. Eğer anlarsa o zaman diliminden keyif almamış demektir.

Hızlı geçen araba yolculugunun ardından kendimi tesiste bulmuştum. Hayatımın her alanında düşmanın olmuştu ama kimse evimi kurşunlayacak kadar ileri gitmemişti.

Vural'ın gözünde saf öfke vardı. İçinden neler geçiyor bilmiyordum ama çok sinirli olduğu her halinden belliydi.

Daylo'yla birlikte tesisin hiç bilmediğim bir bölümüne gelmiştik. Buraya gelmem her kez tarafından garip görülüyor olmalıydı. Çünkü geldiğimden beri her kezin kötü bakışlarına maruz kalıyordum. Vural da bunu fark ettmiş ama tepki vermemişti.

Küçük bir oda olmamasına rağmen ortamın gergin olmasından bende gerilmiştim.

Geçen seferki altı kişilik Vural'ın ekibiyle aynı odadaydık. Ve o zaman hiç iyi şeyler olmamıştı.

İlk başda Demir karşı çıkmak istese de Vural'ın sert ve sinirli halini görünce geri adım attıp, sesini çıkarmamıştı.

"Girişte kamera vardı Elzem, onun görüntülerini bul hemen."

Vural'ın konuşmasıyla Elzem başını salayıp, bilgisayarın başına oturdu.

O kamerayı ne olur ne olmaz diye taktırmıştım. Umarım işimize yarardı şimdi.

Odanın en başında kocaman bir televizyon vardı. Ama televizyona bağlı bir sürü de kablo anlamaz gözlerle ona bakıp merakımı bir kenara koydum.

Şimdi sırası değildi.

Hepimiz bir köşede Elzem'i bekliyorduk. Vural o kadae hararetliydi ki yerinde duramıyordu. Gözlerindeki alev bütün şehri yakabilirmiş gibi hissetiriyordu.

"Selim Çakırcı değildi" dedi Vural sesli düşünerek.

"Evet değil" dedi Daylo "hâttâ bizim tanıdığımız biri bile olmayabilir"

Vural anlamayan gözlerle Daylo'ya baktı.

"Nasıl?"

"Abi zaten bizimle derdi olan bizimle iletişime geçiyor. Kim buna cesaret edebilirki. Bir Selim'in gözü karadır ama onunla da iletişimdeyiz böyle bir şeyi neden göze alsın ki?" Bu sözlerle Vural bana döndü.

Gözlerini bile kırpmadan gözümün içine baktı. Bana doğru hareketlenince yutkynma ihtiyacı hissettim.

"Tanıdığın biri" dedi üstüne basa basa "olabilir mi?" Yanıma gelip sorusunu bitirdiğinde benim konuşmamı bekledi.

"Ne demeye çalışıyorsun" kısık çıkan sesimle gerildiğimi belli etmiştim.

"Bizi tuzağa düşürmeye çalıştın!"

Demir'in arkadan bağırarak konuşmasıyla hızla o tarafa baktım.

Tuzak mı?

Vural da öyle mi düşünüyordu?

GECEWhere stories live. Discover now