II.

60 10 10
                                    

Inui

Sabah aşağıdan gelen tıkırtı seslerine uyandım ve saate baktım. Saat daha 7'ydi ve Hajime'nin bu saatte ne yapıyor olduğunu merak ettim.

Bugün derslerim öğlen başlıyordu ve en yakınım Hajime olduğu için onun ders saattlerini de biliyordum. Hatırladığım kadarıyla onun bugün sadece iki dersi vardı ve onunkilerde benim derslerim gibi öğleden sonraydı.

Kalktığımda ilk aşağı inmek yerine yüzümü yıkamaya karar verdim, dün gece Hajime'nin gelmesiyle paniklemiştim. Yaralarını sararken ellerime ve üstüme de doğal olarak kan bulaşmıştı fakat o kadar yorgundum ki hiç düşünmeden kendimi direkt yatağa atmış ve uyumuştum. Bu yüzden ellerimdeki kanları temizledikten sonra üstümdekileri çıkardım ve çarşaflarımı değiştirip kirli olan her şeyi çamaşır makinesine attım. Üstüme evde giydiğim eşofman ve tişörtü geçirdim ve aşağı Hajime'nin yanına indim.

Gördüklerimle neredeyse şok geçirmiştim. Hajime masada birisiyle karşılıklı oturmuş bir şey konuşuyordu. Az önce gelen seslerde büyük ihtimalle kapı açılma sesiydi. O an gerçekten sinirlerim çok bozulmuştu çünkü hem bana bu konular hakkında hiçbir şey anlatmıyor ama bu konuyla doğrudan ilgisi olan adamı benim evimde misafir ediyordu. Bi anlık hışımla yanlarına gidip kendime bir sandalye çektiğimde ikisininde sesi kesilmişti.

"Aaa ama neden durdunuz ki şimdi? Merak etmeyin benden sır çıkmaz." diyerek alaycı bir şekilde dudaklarımı büzmüştüm. İsmini bilmediğim, pamuk şeker gibi pembe saçlı ve tahminimce bizimle yaşıt çocuk bana kısa bir bakış atıp Hajime'ye döndü ve konuşmaya başladı.

"Koko, daha ne kadar anlatmam lazım bilmiyorum ama bu adamlarla iş birliği yapmaya devam edersen işler hem senin hem de sarışın için hiç iyi sonuçlanmaz. Her zaman daha fazla para kazanmak istedin fakat böylece her şeyini yavaş yavaş kaybettiğinin farkında mısın?" Pembe saçlı çocuğun dediklerine karşı Hajime anlamsız gözlerle bakınca çocuk açıklama ihtiyacı hissetti. "Farkında bile değilsin fakat burada oturan sarışın bildiğim kadarıyla sana en yakın olan kişiydi. Peki şuan nasıl? Burada onun evinde konuşuyoruz ancak gözlemlediğim kadarıyla kendisinin senin ne gibi sikko bir işe bulaştığını bilmiyor. Yanımıza gelişinden de sana güvenmekte sorun yaşadığını basitçe anlayabilmeliydin. Bak Koko bunu senin ve etrafındakilerin iyiliği için söylüyorum."

Bu çocuk gerçekten nasıl konuşulacağını iyi biliyordu fakat şu an dedikleriyle ilgili düşünmem gerekiyordu. Gerçekten de Hajime'nin iş birliği yaptığı adamlar neyin nesiydi? Aklımdan geçen onlarca soruya yanıt ararken pembeli çocuk masadan kalkmış ve kapıya yönelmişti, Hajime'de onu arkasından kapıya kadartakip etti. Montunu giyerken "Dediklerimi düşün ve ona göre hareket et." dedi ve Hajime ile bizi yalnız bıraktı.

"Eeee Koko söyle bakalım kim bu medyum arkadaşın? Baksana çocuk tek çırpıda içimden geçenleri bildi." Aynı şekilde alaycı tonumla konuşmaya başladım fakat Hajime'den yanıt alamayınca hayıflanıp ciddi şekilde konuşmaya devam ettim. "Bu çocuk bile her şeyi biliyorken sen neden beni kendinden mahrum bırakıyorsun? Senin için her şeye katlanmama rağmen neden yardım etmeme izin vermiyorsun? "

"Zarar görmeni istemiyorum, benim yüzümden kötü yola girmeni istemiyorum Inupi."

İşte yine o sesiyle bana daha çocukken, her şeyden habersizken taktığı lakabı söylemişti. Neden bilmiyorum ama onun dışında bana birinin böyle seslenmesi hoşuma gitmiyordu. Sanki sadece o söyleyebilir gibi geliyordu bana. Bende ona cevap verdim.

"Ben seninle her yola girmeye hazırım, yeter ki yanımda bir başkası değil de sen ol istiyorum fakat az önce o medyum arkadaşının dediklerini düşündüm de, sen gerçekten nasıl bir boka bastın da bu hale geldin?"

_______________________________________________________________

Eveeeett burada bitirdiimmm. Umarım bu bölümde hoşunuza gitmiştir lütfen ne düşündüğünüzü belirtinn

Bu bölümde de az çok Koko'nun nasıl bir işe bulaştığını tahmin ettiğinizi düşünüyorumm.

I wanna save you | KokonuiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin