bücürcüğüm

17.(⁠✿)

Merhaba

Bugün iki bölüm paylaşmak istedim mm

İyi okumalarr

~~~~~~~~~~~~~~~✿~~~~~~~~~~~~~~~

YAĞIZDAN

Hümayı tekrar almak için villaya döndüğümde hümayı bilinçsiz yatakta makinelere bağlı bir şekilde gördüm. Onu öyle görünce yıkıldım, evi bastığımda çağıl yine ortalarda yoktu ama onu bulduğum ilk yerde acımadan canınını alacaktım, benim hümama ne yapmıştı. Ufacık bir yaşam belirtisi göstermiyordu, hümayı Ordan çıkarıp hastaneye gittim.

Hastanede 2 kez kalbi durmuştu bir kez daha durursa hastayı kurtaramayız diyorlardı, onu bir odaya alıp uyanmasını bekliyorlardı bu iki hafta içerisinde uyanmak zorundaydı, uyanmalıydı hüma'm, Doktorlar komada olduğunu söylüyordu. Arada dayım gelip hümayı soruyordu, durumunun değişmediğini söyleyince onunda morali düşüyordu.

Hüma çoktan bir haftasını doldurmuştu, bu sürede ailesi hüma'nın hastanede olduğunu öğrenmişti, onları bir anda karşımda görünce ne yapacağımı bilemedim. Annesi ve babası çok kötü durumdaydı, abisi öfkeyle bir oraya bir buraya gidip duruyordu. Benim yüzümden... Benim yüzümden bu haldelerdi, hüma evinde güvendeydi aslında. Ben onu koruyamadım, ailesi beni tanımadığı için yanımdan geçip gitmişti, camdan hüma'nın halini görünce annesinin çığlığı hastanenin sessizliğini bıçak gibi kesip gitti. Hümaya ne olduğunu bende bilmiyordum onu bıraktığımda yalnızca bir kurşun yarası vardı, ama onu bulduğumda durumu çok kötüydü yüzünde ve kollarında morarıklar vardı, sol omzundaki kurşun yarası sürekli darbe almaktan iyileşememişti, o caniyi bulup onu öldüreceğime yemin ettim o an. Hastaneye getirdiğimde doktorlar kolları ve yüzündeki yaralardan başka yaralarda olduğunu söyledi, karnında sırtında her yerinde yaralar vardı. Bir haftadır komadan uyanmasını bekliyorum. Hüma hala uyanmamıştı son bir haftada uyanmak zorundaydı, doktorlar artık ümidi kesilmeye başlamıştı. Hiçbiri uyanacağına söz veremiyordu.

Bu sürede çağılın yerini bulmaya çalıştım. Şehir dışında olduğunu öğrenince birkaç adamımı oraya gönderdim, onu takip edeceklerdi. Birkaçı ise aralarına sızıp bana herşeyi rapor edecekti, artık çağılın attığı her adımdan haberim vardı. İstanbul'a tekrar dönüp hümayı hastaneden kaçırmayı planlıyordu, tabikide buna izin vermeyecektim hastanenin etrafını korumalarla çevriledim,kapının önüne iki koruma koydum, ve hüma'nın ailesini çok zor ikna edip evlerine gönderdim, orayada bir kaç koruma koyduktan sonra sadece benim seçtiğim doktorlar hüma'nın odasına girebilirdi. Adamlarımı tehlike sezdiklerinde beni aramalarını ve zorunlu kalmadıkça vurmamalarını söyledim. O adam yaşamayı hak etmiyor onu ben öldürmek istiyordum.

Hastanenin bahçesinde oturmuş kafamı dağıtmaya çalışıyorum elinde su şişesiyle bana doğru gelen ayazı görünce duruşumu düzelttim. Üzerimdeki siyah tişörtümü düzelttim, yanıma oturup suyu bana uzattı"çağıl İstanbul'a uçak bileti almış" dedi. "Önlemleri aldım", iç çekerek bana baktı, benim bakışlarım gölyüzündeydi "hümadan haber varmı?" Gözlerimin önüne yeşil gözleri geldi, tekrardan bakmak istiyordum gözlerinin içine. "Durumu hala aynı" deyince kaşlarım kendiliğinden çatıldı, uyanmak zorundaydı. Arkasında bırakacağı insanları hiç mi düşünmüyordu, çok mu güzeldi rüyaları?, ben geç kalmıştım. Evet onu koruyamamıştım, ama uyanırsa onu birdaha asla bırakmayacaktım. "Bu evlilik kısa süreli değilmiydi? Onu boşayaca-"
"Boşanmayacağım!" Dedim sözünü bölüp, "onu asla boşamayacağım, o benim hep karım olarak kalacak." Dedim kendimden emin bir şekilde, ayaz şaşkınca bana baktı "aşık olmuşsun" dedi. Net bir şekilde, bunun farkındaydım zaten. İlk gördüğüm günden beri aşıktım ona, ilk zamanlarda anlamasamda ormanda kazayla vurulduğunda anlamıştım. Vurulduğunda onun kadar canım yanmıştı benimde, o zaman anlamıştım ilk günden beri ona aşık olduğumu. Aşık insan sevdiğine geç kalırmı? Ben geç kalmıştım ona, şimdi onun öleceğini düşünmek kalbimi kor gibi yakıyordu, "biliyorum" dedim, "ilk günden beri" dedim cümlemi tamamlayarak.

Sizce hüma ne zaman uyanacak?

Yıldıza basıp yorum yapmayı unutmayın

Hoşçakalınnn