18 bölüm

2.5K 124 41
                                    

Yine her zamanki gibi tutsaklığı en derine kadar yaşadığım bir gün oluyordu. Artık bundan o kadar çok sıkılmıştım ki..

bu konakta doğru dürüst bir insan bile yoktu. Hepsi dağdan inmiş gibiydi ağa diye yutturuyorlar insanlara.

hiçbiri mutlu değildi. Dışardan gören insanlar ne kadar zenginler çok mutlulardır diyorlardır ama öyle değildi her parası olan mutlu değildi. bunu burda çok fazlasıyla anlamıştım.

Bu konaktan gitmek için elimden gelenin fazlasını yapmaya çalışıyordum. Planımı işlemeye devam ediyor baranın güvenini kazanmaya çalışıyordum.

Banyo kapısı açıldığında bakışlarım oraya kaydı. Üstü çıplık belinde havlu olan bir baran ağa karşımda duruyordu. Dağ ayısı.

bana bakarak dolaba yürüdü. Her ne kadar daha önce onu çıplak görsemde anlamsız bir şekilde utanıyordum. Bu yüzden her çıplak gördüğüm zaman başımı başka tarafa çeviriyordum.

"Hala mı utanıyorsun." Dedi. Başımı kaldırdığımda baksırını çoktan giydiğini görmüştüm. Gömleğini giydiğinde elini düğmelerine attı. Yerimden kalkıp yanına adımladım.

Tam karşısında durduğumda düğmeyi tutan eli duraksadı. Dibine girip elimi gömleğin düğmelerine atıp iliklemeye başladım.

"Utandığımı nerden çıkardın." Dedim iliklemeye devam ederken. bir şey söylemedi. Düğmeler bittiğinde geri çekildim bana bakmadan dolaba geri döndü.

Ayakta durup odada tur attım. Artık bu odadan bu konaktan çıkıp biraz olsun nefes almam gerekiyordu. Ceketini giyen adama döndüm. ceketini giyen adamın bakışları bana döndüğünde duraksadı öylece bakmaya devam ettiğimde kaş göz yaptı ne var anlamında.

"Dışarı çıkmak istiyorum." dedim bir çırpıda.

"Unut." Dedi ceketini giymiş aynanın karşısında saçlrını düzenlerken.

"Ne demek unut ya unut ne demek çok sıkıldım bak izin istiyorum senden lütfen." Dedim duygusal bir şekilde. aynadan gözlerini bana dikti duygusal bakışlarım işe yaramış olucak ki.

"Tamam ama şükrü yanında olacak yanlış tek hareketinde senin için sonuçları çok kötü olur bil." Dedi baskın sesle.

dışarı çıkmama izin verdiğinde o kadar çok sevinmiştim ki bir anlık heyecanla yanına gidip yanağına öpücük bıraktım. Geri çekildiğimde gördüğüm şaşkın yüz ve bir kaç saniye sonra naptığımı düşünen ben koca bir küfür bırakmıştım kendime.

"Ya şey ben öyle heyecandan napıcağımı bilemedim." Dedim bakışlarımı tüm odada gezdirerek.

"Heyecandan." Dedi başını sallayarak. Yüzünde anlamdıramadığım bir ifade vardı.

Bir şey söylemeden banyoya girdim. güzel bir düş alıp giyindim işlerim bittikten sonra banyodan çıktım. baranı görmeyince çıktığını anlamıştım.

son kez aynaya bakıp odadan çıktım. Merdivenlerden indiğimde ismimi duymamla yüzümü buruşturdum.

"Ömer hayırdır nereye." Dedi zemra yanındaki havva hanımla bana bakıyorlardı. Ana haber bülteni sanırsın amk.

"Dışarı çıkıyorum." Dedim gözlerimi devirerek.

"Dışarı çıkamazsın." Dedi bu sefer havva hanım. Kaşlarımı çattım bu kadının benle derdi neydi.

"Sizden izin almıyorum zaten kocamın haberi var çıkacağımdan." Dediğimde sinirlendi. Tam ağzını açacekken duyduğum sesle arkamı dönüp gülümsedim.

TUTSAK bxbWhere stories live. Discover now