VER DEDE

102 13 9
                                    

Felix'in benim koluma hafif dokununca ona döndüm.

"He?"

Diğerleri kendi aralarında bir şeyler konusuyorlardı.

Sessizce "Ben dedenin elini öpücem." dedi.

Anlamayarak ona baktım.

"Ne yapacan ne yapacan?"

"Dedenin elini öpücem."

"Lix senin gerçekten bak ciddi ciddi soruyorum senin beynin varmı?"

"Niye ve evet var"

"Yok sende beyin fln yok olsaydı böyle bişi söylemezsin."

"Ya ne dede işte dede yaşlı değilmi giççem öpücem. Eğer sen gelmiyorsan ben gidiyorum." Dedi ve ayağa kalktı.

"Lix lixx" diye arkasından seslendim ama o çoktan gitmişti.

Bende bişi yapmasın diye arkasından gittim.

Hemen gitti ve dedenin önünde durup ona doğru eğildi ve elini aldı.

"Ver dede elini öpim." Dedi ve öpüp başına koydu.

Herkes anlamaz bir şekilde lixe bakıyordu.

Ben hemen duruma müdahale ettim.

"A şey bu insanların arasında ona duyulan önemi, saygıyı temsil eder ve lixde dedeye saygı bakımından öptü. Hatta verin bende öpim."

Dedim ve bende öptüm.

Ben hemen lixin elini tutup yerimize götürdüm.

Onlarda pek takmayarak konuşmalarına geri döndüler.

<><><>
Konuşmaları bittikten sonra bize etrafı yani şatonun etrafını gezdirmeye başladılar.

Dışarı çıktık ve cidden burda hiç güneşin doğmadığına karar verdim.

Her yerde uzun uzun ağaçlar vardı. Ve bir yerden sonra uzun bir yol karşımıza çıkıyordu.

Gerçekten burdan daha fazla korkunç bir yer olduğunu sanmıyorum.

Ben düsüncelerime dalmışken Lee know bana seslendi.

"Han han"

"Hah efendim?"

"Daldın hadi gel gidiyoruz."

"Nereye?"

"Gidince görürsün."

Elimden tutup az önceki yoldan gitmeye başladık. Arkama baktığımda hyunjinde lixi getiriyordu.

Ortalama 20 dk yürüdükten sonra kelebeklerin uçtuğu gökkuşağının olduğu beyazların çoğunlukta olduğu bir yere geldik.

Gerçekten büyülenmiştim. Çok güzel bir yer burası.

"Ee nasıp beğendinmi?"

"Hemde çok. Burası rüyalar alemi falanmı?"

"Hayır burası perilerin yaşadığı yer."

Hemen başımı ona çevirdim şaşırmış bir şekilde.

"Ney. Burası perilerin yerimi yani? Ve peri diye bir şey gerçekmiydi?"

"Biz vampirler gerçeksek onlarda gerçek."

Benim konuşmama müsade etmeden hemen sağa doğru yürümeye başladı.

Rengarenk küçük bir evin önünde durduk.

Kapıyı çaldık ve 1 2 saniye sonra beyazlar içinde yüzünde tatlı bir gülümsemeyle ve peri kanatlarıyla kapıyı açtı birisi.

Hemen içeri girdik ve küçük küçük 5 tane pofuduk olan yerlere oturduk.

KAN KOKUSU🩸Where stories live. Discover now