My Demon • Kang & Yoojung

Yes Or Yes

Arabaya bindik. Hemen yola çıktık. Bu defa elim radyoya gitti. Hemen bir şarkı açtım ve yola öyle devam ettik. Neredeyse öğlen olmuştu. Kang "Geldik hazır mısınnnn?" dedi. Bende "Neye hazır mıyım?" dedim. Kang "Hadi gel, zaten birazdan anlayacaksın ne olduğunu" dedi. Arabadan indim. Kang elimi tuttu ve koşmaya başladık.

Neden koşuyorduk anlamamıştım. Bu elbiseyle koşmak biraz zordu. En sonunda Kang durdu. Bir deniz vardı yanımızda oraya doğru yürüdük. Kang "Sana bir sürprizim var ama gözünü kapatman lazım" dedi bende "Tamam çok merak ediyorum sürprizini" dedim. Kang elleriyle gözlerimi kapattı. Yavaşça yürümeye başladık.

Merdiven gibi bir yerden çıktık. Kang "Açıyorum hazır mısın?" dedi. Bende "Açabilir misin artık gözümü" dedim. Yavaşça ellerini gözlerimden kaldırdı. Bir anda konfetiler patladı. Çok korkmuştum. Kang bir anda diz çöktü. Ben hala ne olduğunu anlamazken Kang cebinden bir kutu çıkardı. Sonra kutuyu açtı ve "Kim Yoojung benimle evlenir misin?" dedi. Şoka uğradım.

Gözlerimden yaşlar süzülüyordu. Hey ne oluyor neden ağlıyorsun Yoojung tamam tamam düşün şimdi ne yapacağız. Etrafıma bakındım. Sejeong ve Hyo seop vardı. Sejeong bana bakıyordu. Cevabımı bekliyordu.

Aklıma annemin bana yazdığı mektup geldi. Artık kendime bir aile kurmalıyım. Derin bir nefes aldım sonra "Evet" dedim. Konfetiler patladı yeniden. Kang kutudaki yüzüğü çıkardı. Elimi tuttu ve yüzüğü taktı. Sonra ayağa kalktı ve sarıldık. Sejeong ağlıyordu. Hyo seop'ta hemen ona sarılmıştı. Kang "Yani şimdi biz evlenecek miyiz gerçekten?" dedi. Bende "Sanırım" dedim.

Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Kang "Biraz yürümek ister misin?" dedi. Bende "Olurrr" dedim. Kang elimi tuttu ve sahilde yürümeye başladık. Sejeong "DUR Yoojung bekle bu elbiseyle böyle yürüyemezsin" dedi. Yanıma bir makasla geldi ve elbiseyi kesti. Şaşkınlıkla onu izlerken  sejeong diz üstümde bir yerde durdu ve kesmeyi bıraktı. Sejeong "Şimdi gidelirsin bay bay." Dedi ve yanağıma bir öpücük kondurup gitti.

Kang "Aslına bakarsan arkadaşın haklı bu elbiseyle yürüyemezdin iyi oldu." dedi ve güldü. "Kang gerçekten evleniyoruz farkında mısınnn?" dedim. Oda "Evet hala evlendiğimize inanamıyorum. Çok heyecanlıyım." dedi. Bende "Bende çok heyecanlıyım" dedim. Sonra yürümeye devam ettik. Artık ayaklarım yürümekten ağrımaya başladı. Kang'a "Kang biraz oturabilir miyiz ben çok yoruldum ve ayaklarım ağrıma başladı." dedim.

Kang "Tamam o zaman oturalım biraz" dedi. İkimizde kendimizi kumlara bıraktık. Neredeyse akşam olmuştu. Kang "Artık gidelim mi hem hava karardı hemde ben acıktım" dedi. Bende "Tamam gidelim" dedim.  Ayağa kalktık ve arabaya doğru yürümeye başladık. Kimse yoktu. Aklıma birşey geldi ve hemen "Kang, Kang fotoğraf çekilelimmiii?" dedim. Kang "Olur" dedi.

Hemen telefonumu çıkarttım. Kamerayı açtım. Birkaç fotoğraf çektirebilir ve arabaya binip gittik. Yolda en sevdiğim şarkılardan birini açtık. Tahmin ettiğiniz gibi tüm yol boyunca böyle devam ettik. En sonunda eve geldik. Kang kapımı açtı. Bende arabadan indim. Kang'la el ele tutuşup eve girdik. Kang direkt mutfağa koştu.

Hemen dolabı açtı. Sonra bana bakmaya başladı. Bende "Ne oldu niye bakıyorsun" dedim. Oda "Yoojung senden bir ricam olacak." dedi. Bende "Tabiki" dedim. Oda "Acaba, acaba yemek yapar mısın?" dedi. Bende ona "Benim evimdeyken güzel yemekler yapıyordun şimdi ne oldu yoksa hafızanımı kaybettin" dedim ve güldüm.

Kang için yemek hazırlamam lazımdı canım uyumak istiyordu ama bu minik bebeği doyurmalıyım. Hemen internetteki hızlı hazırlanan yemek tariflerine baktım. Bibimbap gözüme çarptı. Zaten 15 dakikada hazırlanıyormuş. Hemen malzemeleri çıkardım ve hazırlamaya başladım. Kang bana yardımcı olmak istedi ama ben istemedim. Çünkü ayağımda dolaşacak ve bir kaza çıkacaktı. O yüzden onu mutfaktan attım.