5. BÖLÜM

52 8 8
                                    

İyi okumalar

Hatırlatma

Eve girdiğimizde annem ve babam bize şaşkınlıkla bakıyordu. Anneme gülümsedim ve konuşmaya başladım.

"Bakın işte benim güzel sevgilim"

Elini bırakıp omzundan tutup kendime çektim ama bunları söylerken içim yanıyordu hala o anı yaşıyor gibiydim kalbim acıyordu herşey üst üste yaşadım bu normal değil mi?.

Abim ji-young'a bakarken hayranlıkla "oha lan bu çok güzel", ji-young abime bakarak gülümsedi bu beni sinir etti ama pek umursamamaya çalıştım.

ji-young'dan iğreniyordum artık zor ama kolay bir şekilde sildim yada kendimi kandırıyordum hızlıca ,elimden tutum annemle babamın karşına oturduk. annem hâlâ bir şaşkınlık ve garipsemiş gibi bakıyordu.

"Anne bir sorun mu var? Bişi mi oldu?"
"Bu kız bana bir yerden tanıdık geldi sanki daha önce gördüm gibi"
Ji-young tedirgin oldu sanki biraz korkmuş gibi bakıyordu anneme
"Nerden görüceksin ki?"
"Dur jungkook annen de bana tanıdık geldi sanki....sanki...siz nerde oturuyor sunuz?"

Zil çalınca kalkıp kapıyı açtım gelen kişi jimindi.

"Naber?"
"Kötü"
"Noldu?"
"Gelsene içeri"

Jimin hyung içeri girdi ardından kapıyı kapatıp tek kişilik koltuğa oturdu

"Yine mi sen rahat bırak sana lan jungkook'u"

Yerime otururken Jimine karşı öksürdüm
"Hyung sevgilim o benim"
diyip göz kırptım. Anlamamışcasına bana bakıyordu ayağa kalktım.

"Ben bi kahve yapayım da içelim"

Mutfağa girdim kahve makinasını çalıştırdım, bardakları hazırlayıp makineye sırayla tek tek yerleştirdim ,ardından jimin hyung geldi

"Lan ne iş? Aldatmadı mı bu seni!"
Tezgaha yaslanıp kollarımı göğsümde birleştirdim
"Aldattı ama sadece sevgilim diye yutturuyorum anla işte"
"He desene kullanıp çöpe atıcam diye çok piçsin kızın bundan haberi var mı?"
Kendimeden emin bir şekilde
"Var" dedim
"Salak mısın sen niye haber veriyon intikam alsana!"
"İntikam alacak vaktim yok benim"
"Sen hâlâ aşıksın diye böyle yapıyorsun değil mi! yoksa kaç kez anasını anlatmıştın o sürtüğün?!"

Sadece sustum

"Tamam anladım ben"

Dedi ve içeri girdi.
kahve olmuştu kupalara koyup tepsi yardımı ile içeri götürdüm.

Annem ve ji-young baya kaynamışlardı inşallah başıma iş açmazlar.

Kahveleri verip yerime oturdum.

"Ee oğlum ne zaman aynı eve çıkarsınız?" Kahvemi dudaklarıma götürdüm o sırada Ji-young lafa atıldı
"Bir kaç aya olabilir değilmi aşkım?"
O kelimeyi duyunca Kahve boğazıma kaçtı öksürmeye başladım.

Bir kaç öksürükten sonra düzelmiştim

Ji-young kucağıma pimi çekilmiş bir bomba koydu resmen derin nefes alıp kafamı hayır anlamında iki yana salladım. Jimin hariç herkes bana şaşkın şaşkın bakıyorlardı annem lafa girdi.

"Gönül mü eğlendiriyorsun sen!"
Babam Sinirli bir şekilde bana bakıyordu
"Evet anne gönül eğlendiriyoruz sadece ji-young ciddiye almış değil mi?"
Bunları söylerken Ji-younga ters ters bakarak söyledim.
Babam lafa girdi
"biz seni böylemi yetiştirdik jungkook! Neden insanların duyguları ile oynuyorsun bu yaptığın..!"

Gülümseyip babama baktım

"Hep abim mi gönül eğlendiricek birazda ben eğlendireyim öyle değil mi!"

BEYAZ SAYFA JK~Where stories live. Discover now