On Dördüncü Bölüm: Yeni Bir Sayfa

123 6 8
                                    

Uyarı: hayvan deneyleri, geçmiş intihardan bahsetme, kan ve ölüm temaları.

İzuku'nun bakış açısı:

"Yaa anlamıyorum neden evcil hayvanım olamaz?" Diye sızlanıp şikayet ettim. Kurogiri'de bu her zaman işe yarardı.

Kurogiri bıkmış bir tavırla konuştu, "Evcil hayvan dediğin şey bir kır faresi."

"Ne güzel işte. Belgeselde sadece bir sene yaşamalarına rağmen bir çok insandan daha hayırlı olduklarını dinlemiştim." İkna etmek için tuhaf bir bahane ama denemekten zarar gelmez.

Kurogiri, "Sadece bir kedi alamazmıydın?"

"Kedi benim Minik Minnağımı yerse ne yapacağım?" Deney faresine son saniye ad koyunca böyle oluyor yapacak bir şey yok.

Kurogiri şaşırdı, "Minik Minnak? Fareden mi bahsediyorsun? Zaten amaç o. Kediyi kabul ette şu haşereyi dışarıya atalım."

"Eminim biraz şans verirsen Minik'i seveceksin!" İtiraz etmeye devam ettim çünkü deney faremi atmak istemiyordum. O fareye sıvıyı içirmiştim, sonucunu görmeden onu atamazdım.

Kurogiri iç çekti elini alnına koyup gözlerini kapattı. Daha sonra ise sinirli bir şekilde konuştu, "Tamam ama tüm sorumluluk sende. Üstelik o fareyi plastik mutfak kabında tutma fareler plastiği rahatça yiyebilir. "

"Peki, dikkat edeceğim ve tüm sorumluluk bende." Bunu söyleyince Kurogiri odamdan çıktı. Bu konuda şikayetim yoktu ama Kurogiri beni çok fazla kontrol ediyordu.

Fareye döndüm ve gerçektende farenin plastik kabın bir kısmını kemirdiğini gördüm. Neyseki fazla büyük delikler yoktu. Fare delikleri büyütene kadar farenin yerini değiştirmek için talaş, fare yemi ve cam akvaryum bulabilirdim.

Başımı masaya koydum ve parmağımla farenin olduğu plastik kaba tıktıklamaya başladım. Fare rahatsız olunca durdum.

"Biliyorsun ömrün en fazla bir sene. O yüzden bana istediğim deneyin sonucunu hızlı ver ve ölme."



Bakugo'nun bakış açısı:

Boğuluyormuş gibi hissediyordum. Hava o kadar karanlıktı ki burnumun ucunu bile ayırt edemiyordum. Etrafıma baktım ve ilerlemeye devam ettim. Ben neredeyim?

Nerede olduğumu bilmiyorum ve zaten hiç bir şey görmediğim için bu normal olmalı.

Kör gibi hissediyorum. Bu his tuhaf ve rahatsız edici. Ayağımı attığım yeri, merdivenleri, ellerimi ya da başka bir şeyi göremiyorum.

"Bakugo."

Birisinin bana seslendiğini duydum ama ses net değildi. Sesin geldiği yere doğru gitmeye başladıkça sesler arttı. En sonunda tanıdık bir ses duydum.

"Kacchan?

İzuku'nun sesi. Etrafa baktım ve onu görmeye çalıştım. Eğer onu görürsem hemen başının etini yiyecektim. Etrafıma bakarken arkamdan bir ses geldi.

"Neden beni durdurmadan Kacchan?"

Hemen arkamı dönüp baktım. Hiç bir şey yoktu. Ne oluyor be! Ağzımı açıp bağırmak istedim ama tek kelime çıkaramadım.

"Biliyorsun Kacchan. Ben o gün ölmek istemedim. Hepsi senin suçun."

Etrafımdan İzuku'nun sesleri gelmeye devam etti.

"Atladım! Gerçekten atladım! Birisinin benim elimi tutacağını düşündüm ama olmadı!" Bu seferki ses uzaklarda yankılanıyordu.

"Ama biliyormusun? Ben başardım. Bana anlayamayacağı mı söylemiştin değil mi?" Bu ses oldukça yakındı.

Villain Deku (My Hero Academia)Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt