4.8-Vicdan-

1.4K 117 114
                                    

Ormandaki Avcı'nın kırk sekizinci bölümüne hoşgeldiniz umarım beğenirsiniz bol bol yorumlarınızı bekliyorum şimdiden iyi okumalar dilerim 💫

Parmağıma takılmış yüzüne bakıyordum. O kadar güzel duruyordu ki anlatılmazdı.

"Çok güzel bu!" dedim heyecanla elimdekine bakarken.

Çenesini omzuma yaslamış olan Salver gülümsedi.
"Senin parmağında olduğu için güzel Altıncık." Güldüm. Az önce ona yaptığım çimden olan yüzüğü de verseydi çok beğenirdim. Çünkü önemli olan yüzüğün nasıl olduğu değil kimin verdiğiydi. Bu yüzden mutluydum. Teklifinin ardından dünden razı olduğum için evet demiştim. Hatta heyecanıma yenik düşüp evet diye de bağırmıştım. Salver ise sadece gülmüş ve bana sıkıca sarılmıştı. Onca çileden sonra bunu hak etmiştik. Hem de en iyisini hak etmiştik.

Yaşadığımız yer iyi bir yer değildi ama yanımda Salver olduğu için olduğumuz yer sorun değildi. Onunla cehennemde bile mutlu bir hayat yaşayabilirdim. İşte aşk buydu. Nerede olursak olalım birbirimizin gözlerine bakınca mutlu olabilmekti. Yaşanılmayacak bir yerde bile yanında aşkın varsa yaşanılacak olurdu orası. Sıkıntılar, dertler, acılar herşey unutulurdu. Bize bunu sevgi unuttururdu.

Vücudumda onca yara vardı. Ama onlar şuan benim için izden fazlası değildi. Yara kalbimizi acıtan şeyler değil miydi? Salver benim kırılan, parçalanan kalbimi iyileştirmişti. Bütün yaralarım iyileşmişti.

"Ne zaman evleneceğiz?" diye sordum heyecanla. Güldü. "Gerçekten bu kadar istiyor musun?" Kaşlarımı çatıp gözlerimi kıstım. "Yoksa sen bir an önce evlenmek istemiyor musun?" Yüzüme bakıp sırıtıyordu. Ayağa kalktım. "Sana inanamıyorum Salver! Git başka kızla evlen!" Hızla önüme dönüp yürümeye başlayınca arkamdan güldüğünü duydum. Ona dönmeyince gülüşü durdu. Yanıma yaklaştığını duydum. Ben hala yürürken tam arkamdan geliyordu.
"Veronica?" Birşey demedim ve koşmaya başladım.

"Yakala bakalım kolaysa Salver!" diyerek sarayın önüne doğru koştum. Arkamdan güldüğünü duydum. "Bir vampirden bunu mu istiyorsun Veronica?" Güldüm. "Bana deliler gibi aşık olan Salver'dan istiyorum hayatım." diye bağırdım ve daha hızlı koşmaya başladım.

"Çok da hızlı koşma Altıncık düşebilirsin." Umursamadan koşmaya devam ettim. Elbisemden dolayı çok hızlı koşamıyordum. Bu yüzden elbisemin uçlarını tutup koşmaya devam ettim.

Tam kafamın üzerinde karga geçince ellerimi yüzüme getirdim. Bunun yüzünden önümü görmeyince koşmamı durdurdum ama nemli çimler yüzünden olduğum yerde kaydım. Çığlık atarak gözlerimi kapattım.

Sırtım tam yere değecekti ki sırtıma değen iki el ile gözlerimi açtım. Karşımda iki yüz gördüğümde şaşırdım.

Salver merakla bana bakarken daha önce hiç görmediğim beyaz saçlı orta yaşlarda olan adam da bana bakıyordu. Kıpkırmızı gözleri merakla bana bakarken bakışlarından fazla ürkmüştüm. Bu yüzden ellerimi Salver'ın omzuna koyup ayağa kalktım. Kendimi ona daha çok yaklaştırırken Salver elimi tuttu.
"İyi misin?" Başımı sallarken karşımdaki adama baktım. Korkunç gözleri ile hala bana bakıyordu.

"Güzel koku." diye mırıldandı adam bana bakarken. Bakışları gözlerimi adeta oyarken içim ürperdi. Fazla korkunçtu.

"Ondan uzak dur Hanks." dedi dişlerinin arasından Salver. Adam kahkaha attı. "Durmazsam ne olur?" Kaşlarımı çatarak adamın yüzüne baktım. Hala bana bakıyordu.

Ormandaki Avcı 1: Vampir'in Aşkı (Düzenleniyor)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin