4.BÖLÜM

117 13 0
                                    

Evet oy ve yorum sınırıyla geldim çünkü okuma sayısı artıyor fakat oy ve yorum sayısında artış yok o yüzden
40 oy ve 20 yorum geldikten sonra yeni bölüm gelecek.

Üzerinden dört gün geçmesine rağmen hala odamda bulundurduğum Şakayık çiçeği ve güzelim çiçeğin üstünde gelen tehdit mesajının üstünde düşünüyorum. Anlamadığım şu hayatta Şakayık çiçeğini sevdiğimi ben dışında kim biliyor , ya da en önemlisi kime ne yaptım ki bana böyle bir tehdit mesajı gönderildi. Bir an aklıma Gülizar Hanım bile geldi ama onun benim için bu kadar masrafa girmeyeceğini bildiğimden o ihtimali eledim. Derin bir of! çekip başımı ellerimin arasına aldım tüm gün düşünmekten resmen kafayı yeme aşamasına gelmiştim.

Odamın kapısı çaldığında kimin geldiğine bakmak için başımı kaldırdım, gelen Nazlıydı, soran gözlerle ona baktığımda konuşmaya başladı. "Berivan abla büyük hanım seni odana çağırıyor." Gülizar Hanımın değiştiremediği tek şey evin çalışanlarının anneme hala büyük hanım demeleri, onlar için bu konağın tek büyük hanımı annemdi. Tamam deyip kalktım bu dört gündür kafam o kadar doluydu ki doğru düzgün annemle ilgilenememiştim. Üstümü başımı düzeltip annemin odasına gittim.

İçeriye girdiğimde annemin elindeki deftere bir şeyler yazdığını gördüm beni gördüğünde defteri yanına bıraktı. yanına oturup " Anneciğim kusuruma bakma bu aralar yanına pek gelemedim" Mahçup bir şekilde başımı eğdiğimde annem elimi tutup "Kızım ne kusuru senin bir hayatın var  hep yanımda duracak değilsin ya" aslında ona bu dört gündür odamda tıkanıp kaldığımı söylemek istesem de annemin ne kadar evhamlı biri olduğunu bildiğimden susmayı tercih ettim.  

Odaya baştan sona baktığımda aklıma bir fikir geldi parlayan gözlerle hemen anneme baktım kaşlarını hafif çatmış bana bakıyordu canım annecim kızını nasıl tanıyor ama. "Annecim hadi kalk bahçeye çıkalım" anneme hevesli gözlerle baktığımda çatık olan kaşlarını daha çok çattı "Hayır Berivan çıkmak istemiyorum" bana kararlı gözlerle baktığında kızının ne kadar inatçı biri olduğunu unutuyordu.

"Tamam Berivan çıkıyorum işte." Annemi zorda olsa odasından çıkardığımda benim yüzümde kocaman bir mutluluk ifadesi varsa da annemin yüzünde de o kadar kaygı ifadesi vardı sanki büyük bir suç işlemişte her an yakalanmaktan korkan bir çocuk gibi. Annemin ellerini tutup "Annecim neden bir suçlu gibi duruyorsun burası senin evin hem birileri kaygı duyup kaçacaksa bu sen değilsin onlar" annem bana bakıp gülümsediğinde elini tutup onu mutfağa götürdüm.

Mutfaktaki çalışanlar annemi görünce o kadar mutlu olmuşlardı ki resmen annemin etrafında pervane olmuşlardı annem ne kadar hayır dese de mutfak masasını onun için donatmışlardı. Annemle, Hatice Teyze sohbet ederken mutfak kapısının önünde büyük bir şaşkınlık ve merakla anneme bakan Gülizar Hanımı gördüm. Dört yıldır odasından çıkmayan annemin neden şimdi odasından çıktığını merak ediyordu. Mutfağa girdiğinde herkes bir kenara çekildi mutfakta büyük bir sessizlik oldu herkes meraklı gözlerle bir anneme bir de Gülizar Hanıma bakıyordu. Sessizliği Gülizar Hanım bozdu "Ooo Evin Hanım hangi rüzgar attı sizi buraya, hayır yani dört yıldır yüzünüzü göremediğimiz için ondan soruyorum." Anneme baktığımda derin bir nefes alıp susmayı tercih etti. Annemin sustuğunu gören Gülizar Hanım konuşmaya devam etti. "Ne oldu yoksa küs müyüz abla" son kelimesini bastırarak söylediğinde annemin sinirlendiğini gördüm hemen Gülizar Hanımın önüne geçip "Haddinizi bilin Gülizar Hanım karşınızda bu konağın büyük hanımı var" tam bana cevap verecekken dışarda bir ses duyduk bu babamın sesiydi.

"Gülizar! neredesin" hemen anneme baktığımda dehşete düşmüş  bir şekilde mutfak kapısına baktığını gördüm . Gülizar Hanım gülümseyip hemen dışarıya çıktı. Annem odasına gitmek istediğini söyleyip kalktığında hemen elini tutum birlikte dışarıya çıktık. Annem aceleci tavırlarıyla hemen odasına adımladığında babam anneme seslendi annemin adımları bir bıçak gibi kesildiğinde babamla gözleri buluştu. O an babamın gözünde bir şey gördüm özlem vardı gözlerinde anneme bir özlemle bakıyordu fakat annemin gözlerinde sadece nefret vardı babama büyük bir nefretle bakıyordu. İlk gözlerini kaçıran annem oldu hemen odasına girdiğinde bana yalnız kalmak istediğini söyleyip kapıyı kapattı bir süre kapısının önünde bekledim, beklemenin nafile olduğunu anladığımda ise ben de odama doğru gittim. 

KALPLERİN ALEVİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin