Chapter 7: Kırık Bir Kalp ve Sızlayan Yara

81 15 68
                                    


Dağhan

Evden çıktığımdan beri koşmayı bir an bile kesmediğim için Kaanların evinin sokağına gelince -evin adresini almak için Melis'ten konum dilenmek zorunda kalmıştım ve hala ona hiçbir sik açıklamamıştım -koah hastaları gibi tıkanıp kalmıştım. Yandaki bahçenin tellerine tutunup eğildim ve nefes almaya çalışırken birkaç defa öksürdüm.

Ağzına sıçtığımın çocuğu, neden yerinde durmazsın ki? Hayır gelip ne yapacaksın geri zekalı!

Hala soluklanırken kafamı biraz kaldırıp ileriye doğru baktım, baktığım gibi apartmanın kapısını zorlayan Tunç'u görmem bir oldu -hassktir Feritlerin apartmanı mıydı o??

Zor bela tellerden ayrılıp Tunç'un ensesinde bittim, kazağından tuttuğum gibi geri çektim ama beni gördüğüne hiç şaşırmış gibi değildi hatta kafası yerinde gibi de durmuyordu.

"Lan n'apıyorsun sen? Gece gece milletin kapısına dayanıp ne yapacaksın?" Tunç birkaç saniye suratıma boş boş baktı, cidden bu çocuk ne kadar içmişti amk

"Bilmiyorum onu henüz düşünmedim ama yukarı çıkmam lazım." Kapıya ilerlemeye çalışmıştı bende göğsünden itip uzaklaştırdım onu.

"Tunç siktirme belanı gece gece! Senin yüzünden yarım saatlik yolu 10 dakika da geldim amk yarın sakin kafayla yap ne yapacaksan!" sonra ben hiçbir şey söylememişim gibi beni ittirip yanımdan geçmeye çalışmıştı yine- çalışmıştı diyorum çünkü tek elimle tuttuğum gibi geriye savurdum.

"Dağhan çekil lan peşinden gitmem lazım!" duraksadım, Tunç'ta aklına bir şey gelmiş gibi duraksamıştı "Lan sen Kaan'la karşılaştın mı? Melis'te orada mıydı lan kavga ettim deme!"

"Yumruk attım bir tane." Sonra işaret parmağıyla bir tane diye göstermişti, sabır, sabır, bol sabır...Göz devirip elimle yüzümü sıvazladım, bu kadar paniktim çünkü işin içinde Melis'te vardı ve kimse Tunç'un bu hallerinin sebebini bilmiyordu.

Bu salağı bıraksam - "...O da beni öptü."

"Ha?" cidden, ha? Bir dakika- yeni idrak etmiştim "Lan ne?! Ne demek öptü?"

"Aslında öpmedi öpüştük daha sonra." Tunç aynı mallıkla devam ederken ikide bir apartmanın tepesine bakıyordu, sonra bir anda gözlerini pörtletip bana döndü "Sikeyim öpüştük! Karşılık verdim Dağhan! Melis ondan hoşlanıyor ve ben Kaan'la öpüştüm amk ben ne yaptım!"

Vay salak, yeni mi fark etmişti?

"İyi tarafından bak, sana Kaan'ın seninle ilgilendiğini söylemiştim." Tunç sinirle saçlarını çekiştirirken durup bir saniye bana baktı "Kötü tarafı Melis Kaan'dan hoşlanıyor? Sikeyim kız evde onu bekliyor biz aşağıda öpüşüyoruz!"

Ellerini saçından çekerken bir o yana bir bu yana gidiyordu, sonunda omzundan tutup sokağın çıkışına yönlendirdim "Şu an burada yapacak bir şey yok hadi gel gidelim, Kaan'la Melis'in aralarında da sandığın gibi bir şey yok bence. Yarın anlarız her şeyi."

"Ya varsa." Mırıldanmıştı ama duymuştum sokak çok sessizdi, seslice nefes alıp verdim, "Melis'e bi' özür borçlu olursun. Her şeyi sakladığın, hiçbir şey yokmuş gibi davrandığın ve hoşlandığı çocuğu öptüğün için."

Elleriyle yüzünü kapatırken boğukça sövdü sokağın sonuna kadar, "Sikeyim ya."

Melis & Tunç Özel Sohbet

Melis: Tunç

Günaydın (11.23)

Tunç dün Kaanların evine mi geldin sen? (12.02)

HATE, LOVE & DRUNKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin