Siyah Beyaz Tablo

39 10 0
                                    

Gökteki güneş, sanki birkaç dakika sonra yağmur yağmayacakmışcasına parıldıyor. Arkadaşlarının ısrarıyla sanat galerisine giden çift, eşsiz renklerle donatılmış tabloların yanından geçerken içleri huzurla doluyor. Gece gözlü, rengarenk tabloları sevgilisine gösterip yüzünde gülümsemeye sebep oluyor. Galerinin daha solgun renkleri bulunan tabloların olduğu kısıma geldiklerinde deniz gözlü, tabloları öncekilere göre daha dikkatle inceliyor. Oysa bu tablolar, sevgilisinin içini karartıyor.

Bir tablonun önüne geldiklerinde deniz gözlü, bu sefer daha fazla oyalanıyor. Sevgilisi ne olduğunu sormak için ona döndüğünde deniz gözlerde yağmuru görüyor. Endişeleniyor gece gözlü, sevgilisine sarılıyor hemen. Deniz gözlüden sarılmasına karşılık alınca tabloya bakıyor. Fazla enteresan bir şey yok, o zaman sevgilisi neden ağlıyor?

Deniz gözlü bir süre sonra kendisini toparlıyor. Sevgilisiyle bir süre daha galeriyi gezdikten sonra sahile gitmeye karar veriyorlar. Dalgalar bu gün kabarık olduğu için denizden biraz uzakta bir banka oturuyorlar. Denizden gelen rahatlatıcı sese göç eden kuşların ötüşleri eşlik ediyor. Yakınlardan geçen arabaların sesleri onları rahatsız etmek yerine huzur veriyor. Yaşamak hiç bu kadar sıradan olmamıştı.

Denizdeki dalgalara deniz gözlerdeki yağmur eşlik ediyor. Nedenini bilmiyor. Sadece deniz ona hüzün veriyor. Sevgilisi sadece ona sarılıyor. Onun zor zamanlardan geçtiğini biliyor.

Güneş gözden kaybolup göğe ay hükmettiğinde de orada oturmaya devam ediyorlar. Bir yıldız kayıyor tepede. Gece gözlü hemen sevgilisine dönüyor. Oysa sevgilisi ona bakıyor.

"Hey Rin! Demin kayan yıldızı gördün mü? Gerçekten çok güzeldi!"

Deniz gözlü bakışlarını göğe çeviriyor.

"Görmedim. O sırada senin gözlerindeki yıldızlara bakıyordum."

İkili arasında sessizlik oluşuyor. İkisi de gökteki yıldızlara bakıyor. Sessizliği ilk bozan gece gözlü oluyor.

"Seninle bir ömür geçirmek istiyorum Rin. Öteki tarafta da seninle beraber olabilmek için Tanrı'ya yalvaracağım, asla senden ayrı kalamam. Seninle bir aile kurmak istiyorum. İlerde bir çocuk evlat ediniriz, ailemiz artık üç kişi olur. Hayallerimi sen süslüyorsun."

"Sence de fazla hayal kurmuyor musun?"

"Seni gördüğüm ilk anda hayal kurmaya başladım."

Deniz gözlü derin bir nefes alıyor.

"Lütfen ben öldüğümde küllerimi denize atar mısın?"

Gece gözlünün boğazında bir yumru oluşuyor. O zaman farkına varıyor; hayallerinin, yalnızca hayalden ibaret olduğunun. Sevgilisini dudaklarından öpüyor, daha fazla konuşamasın, hayallerini toz bulutuna çeviremesin diye öpüyor.

When The Stars Go Out | rinsagiWhere stories live. Discover now