Yunus Akgün x Halil Dervişoğlu

305 21 24
                                    

Yunus, Halil'in evine sabahlamaya gelmişti canı sıkıldığı için. Şimdi de komşuları aldırmadan bağıra bağıra şarkı söylüyordu.

-BEKLİYO' GACILAR SIRADALAR HEPSİ.

-Yunus az bi' sus amınakoyayım, kulağım delindi yemin ederim.

-Ama Halil, benimde içimi dökmem lazım.

-Çok meraklıysan bağır çağır oğlum.

-Nerede bağırayım lan? Nefes gibi çığlık atamam ben.

-Sen Anlat Karadeniz modu açıldı yine. Sus lan sus.

-Sus dememen lazım, kendin susturmalısın.

-Hmm, nasıl susturacağım?

Yunus, Halil'e sırıttıktan sonra Halil'de sırıttı. Daha sonra Yunus hızlıca Halil'in kucağına çıktı ve dudaklarını onun dudaklarıyla buluşturdu.

Halil'in eli Yunus'un belini okşarken, Yunus'un eli ise Halil'in arka saçlarını okşayıp, çekiştiyordu. Daha sonra Yunus geri çekildi ve hızlıca ayağa kalktı.

-Ne oldu?

-Mutfakta mısır vardı.

Halil, Yunus'un dediğine kahkaha atarken, Yunus ise koşa koşa patlayan mısırların yanına koştu.

-ARABANI SÜR SOĞUK ARALIKTA.

-BUZ GİBİ SEV BENİ, YOKUŞ AŞAĞI.

Yunus mutfaktan çıkıp geldi ve Halil'e doğru konuştu.

-Söylediğim şarkıyı devam ettirdin.

Dedi ve kapak çekerek hızlıca tekrar mutfağa gitti. Halil'de sabır çekti ve onun yanına gitti.

.

.

.

.

.

Haci sunlar gibi umursamaz olmak istiyprumda olmuyo aq 

Sonne }¤{ OneshotsWhere stories live. Discover now