𝙾𝚔𝚞𝚕 [ 𝙶𝚘𝚓𝚘 𝚂𝚊𝚝𝚘𝚛𝚞 ]

20.

"Miron.."

"Ne var? Ne oldu?" dedim kaşlarımı kaldırarak.

"Bir şey diyeceğim."

"Ne!"

"Bir şey." dedi gülmesini tutamadan.

"Ne bir şeyi?" dedim ciddi kalarak.

"Şey işte espri yaptım bir şey diyeceğim dedim bir şey dedim."

"Satoru engelli misin veya zihinsel problemlerin mi var?"

"Ya hayır güzeli-"

Aniden gelen coşturmalı sinirimle Satoru'nun üstüne atladım. Tabi ben daha onu tutamadan hemen peruğunu kafasına geçirip odadan fırlamıştı bile.

Ağrıyan karnımla hem sövüp hem de koşuyordum koridorda. Satoru artık ne kadar hızlıysa hemen yurdun bahçesine çıkıvermişti bile.

Hiç duraksamadan peşinden devam ettim. İki dakika nefes almak için bekleyip etrafa baktım. Satoru çimlerin olduğu yerde bana bakıp mor saçlarını savuruyordu. Karı kılığındaki hali hiç fena değildi, beni güldürüyordu.

Onun olduğu yere doğru koştum. Kaçmamıştı bu sefer. Elimi uzatıp tam tişörtünden tutacakken ayağım çimlerin içindeki fıskiyeye takıldı ve Satoru'nun üstüne düştüm. Benimle birlikte o da yere oturarak düşmüştü. İkimize de bir şey olammıştı ama fazla yakındık.

"Yakalamana izin verdim." dedi kıkırdayarak. Ardından elini boynuma götürüp kafasını yaklaştırdı yüzüme. Hiç beklemeden beni öpüp geri çekildi.

"Ne yapıyorsun Gojo, ya biri görür-"

"KIZLAR NE YAPIYORSUNUZ SİZ ORADA NEDEN ÖPÜŞÜYORSUNUZ TERBİYESİZLER!"

İşte tam da bokun içine balıklama atladığım kısma gelmiştim şuan. Gözlerimi sonuna kadar açarak arkama baktım. Yurdun güvenliği yani erkeğimsi kadını sinirle buraya bakıyordu.

Gojo ayağa kalkıp saçlarını savurarak "Ay ne var ayol, kız kıza sevgili olamaz mıyız yani hah ?" dedi.

Aptal Sato beni iyice rezil etmişti şimdi. Açıklama yapacak bir şeyim yoktu çünkü her şeyi görmüştü zaten. Ne hale düştüm ben?

Güvenliğe dönüp baktım. Cidden diyecek bir şeyim yoktu. Kafamı Satoru'ya çevirdiğimde bir eli belinde tırnaklarına bakıyordu.

"Benimle geliyorsunuz lezbiyen soytarılar!!"