Kitap olmak için düzenleniyor-😊
-kitap olmak istiyoruz manifesti cnm-
Kekeme bir kız.
Zorba okul çevresi ve travmatik geçmiş.
Birde dünyanın sonunu getirecek bir virüs.
Bu savaşın kazananı kim olacaktı?
****
+18 / Kitap çok fazla kan,gerilim,acı,ö...
Benimde fikirlerim karakter kadar hızlı değişiyor,ani ruh değişimleri falan. O yüzden benden bu kitapta herşeyi bekleyin,şaşırmayın. Teşekkürler şimdi yallah kitabı okuyun😔🥰☺️
Kitapların başına alıntılar yazıyorum ha hani, hepsini okuyun,okuyun diye yazıyoruz canim.
Ve hepsi bana ait! Cnm😔☺️🤗😻🥰🩵
****
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
15. Fotoğraf Faciası
"İnsan olmanın basit bir kuralı vardı;ayak uydurmak. Herkes bunu yapar mıydı peki? Yapamazdı. Yapamayan çok kişi vardı, bazı kişiler çevresine ve kendine büyük bir zarardı. Ailesi,arkadaşları ve diğer çevresi için kötü enerji kaynağı olmak her yiğidin harcı olmasa gerek. Ayaklı umut sömürücüsü insanları da söylemek gerekirdi. Öyle insanlar vardır ve aramızda yaşayıp giderler,ama aslında gitmezler. Kendisine ve çevresine bir yararı olmayan kişileri konuşurken onları ne överdin ne de talihsiz bu duruma söverdin. Onlar da bilirdi bir faydaları olmadığını,zararın ta kendisi olduklarını ama bu onların gerçek kendiydi,bu cümle kimisi için maalesef diye biter kimisi için de neyseki olarak. Farklı kişiler farklı tercihler,ama ikisinin ortası da vardı ortası olmayan insanların bir fayda sağlamak ve kendini boşlukta hissetmemek adına. Onlar yalnızdı,kimisi kimsesi olmayan beş parasız ve ruhu yaralı kişiler. Onlara hak veriyor ve yazık diyorsanız yanlıştınız, çünkü yeri gelsin gelmesin en narsist kişilik olarak karşınızda bir heykel gibi dikilirlerdi. Tüm psikolojik hastalıkları bünyesinde barındırıp buna rağmen yapabilmek bir yetenek veya başarı sayılırsa veya birileri tarafından sayılıyorsa bu bir mutluluk sebebi olurdu onlar adına. Evrenin en yalnız varlıkları olduğunu düşünürken buna evet derdim,ama hayır da derdim. Bir ortası yoktu bununda. Bir durumda onlar varsa o işin bir ortası olamazdı zaten,asık suratlarına sürekli sebep aranan o insanlar tüm dengeleri bozacak bir dengeyle kuşatılmıştı dengesiz yapılarına karşın.Çoğu kişi bilmezdi bunu, çoğu kişinin bildiği şey onların gereksiz ve hayırsız olduğundan yana düşünüp yüzde yüz buna inanmaları ve buna göre karşılık veriyor olmaları. Evet belki son derece dayanılmaz bir auraları vardı ve bu insanlar için onları çekilmez kişilere dönüştürmenin yanı sıra pek bir faydalarının olmayışı büyük bir eksi olsa da insanların onlar için yanlış düşünceleri vardı. Siz ister inanın ister inanmayın ve üstüne üstlük tüm negatif enerjinizi onların üstüne adayın ama ruhu yaralı,zihni kirli kişiler de bir şeyler başarırdı ve mutlu olurdu.Kabul edip etmemesiyse tamamen size kalmıştı."
Hayat siz üzüldünüz veya yıkık hissettiniz diye durmuyordu,iyisiyle kötüsüyle akıp gidiyordu. Bize düşen ise bu döngüye ayak uydurmaktı. İnsanlar yaratılış gereği içinde bulundukları ortama veya duruma zamanla alışma eğilimi gösterirdi durum çok kötü bile olsa. Her duruma karşı bir savunma mekanizması vardı sanki insan vücudunda. Ama insan vücudunun alışık olmadığı,çokça maruz kalsa da kendisine alışamadığı durumlarda söz konusuydu elbette.
