Ops! Esta imagem não segue nossas diretrizes de conteúdo. Para continuar a publicação, tente removê-la ou carregar outra.
Gözlerimi açarken ışık bütün göz merceklerimi anlık olarak kör etti. Dün o kadar çok korkunç rüya görmüştüm ki, nefessiz uyanmıştım, çoğu kez. Fakat yerden alınıp, büyük kollarını arasında saniyelerce özgür kalmak, dün gecenin tek gülümsemesini sağlamıştı, bedenimde.
Karşımda duran açık bilgisayara baktım. Bu manzarayı her gün görmek zorundaydım. Çünkü burası benim evim değildi, sanırsam olacaktı.
Bir Yeraltı Kralı: Beraber uyumak çok güzeldi Darkness.
Bir Yeraltı Kralı: Umarım sende beğenmişsindir.
Bir Yeraltı Kralı: Şimdi sıra kahvaltı yapmanda.
Bir Yeraltı Kralı: Yanına bir kız atadım.
Bir Yeraltı Kralı: İsmi Kızıl Kedi.
Bir Yeraltı Kralı: O sana burada ki işleyişi öğretecek.
Darkness: Bunu bana neden yapıyorsun Yeraltı Kralı?
Darkness: Benim bir dünyam vardı
Darkness: içinde sen olmayan..
İçten defalarca küfür sayarak bilgisayarın ekranını kapattım. Burada bir saniye durmak bile sinir bozucuydu! Çalınan kapıyla başımı o yöne doğru çevirdim. Dün ki gördüğüm kapı tam olarak bu degildi, odam değiştirilmişti..
Açılan kapıyla kız başını öne çıkarttı. "İsmin Darknnes olmalı. Sistemde gördüm seni." Küt kısa kızıl saçlı kız elini uzattığın da yutkundum. Diğer ismimi daha doğrusu Ekini tanıyordu. Uzattığı elli tekrardan hareket ettirdiğinde boşta kalmaması için tutum ve hafifçe ayağa kalktım.
"Değil mi?" Başımı sallarken gülümsedi. "Beni sana kim atadı bilmiyorum, fakat burada büyük birisi." Başımı tekrardan sallarken kadifemsi örtüye dokundum. Aklımda binbir düşünce dolaştı o an, buranın Yeraltı olmasına inancımı yitirdim.
"Burası gerçek bir Yeraltı mı?" Yutkunarak söylemiştim bu cümleyi. Ona göre tuhaf olan bu soru, bana göre tutsak olduğum yerin adresini öğrenişimdi. "Yeraltında değiliz, şuan saraydayız."
Başımı sallarken derin bir nefes aldım elimi daha da gezdirdim örtüde. İki ruhun birleşeceği bu yerde buna benzer bir örtü olacağı kesindi. Dudaklarımı tekrar aralarken Kızıla döndüm. "Neden buradasın?" Elindeki iğneyi düzeltirken sormuştum, soruyu.
