Bu Bir Tehdit Mi?

162 24 16
                                    

Gözlerim şişmişti ağlamaktan. Neye ağlıyordum ki? Vargasın, beni umursamaması mı. Kimsenin, beni arayıp, iyi olup olmadığı mı sormasını. Sosyal medyadan aldığım, kendi yurdumdan insanının bana sırf tercihim yüzünden tehdit mesajları atmasını mı? Neye ağlayacaktım? Yoksa hiçbir şey yapmayıp, müdahale etmek yada gitmek yerine oturup ağlamama mı? Evet! Sorun bu! Hiçbir şey yapmıyorum. Mücadele etmiyorum. Suç benim.

Gözüm az önce açtığım valizime kaydı. Rusyadan bir teklif gelmişti. Orada oynayıp oynamayacağım. Aslında tam istediğim bir ligdi. Rusya da fena bir ülke değil. Biraz başkaları için uğraşacağıma kendim için bir şeyler yapmak istiyorum. Belki de yeni bir hayat? Yeni GERÇEK dostlar. Yeni bir ev, yeni bir yaşam. Yeni bir Ebrar? Evet, tam istediğim buydu! Yeni bir yer. Başarılarımın sırf hor görüldüğüm için kapatılmayacağı (Rusların eşcinsellerden nefret ettiğini duydum fakat en çok gay resimler ve kitaplar onlardan ve ispanyollardan çıkıyor?) yep yeni, şahane bir yer! O kadar iyi hissediyordum ki bu konuda. Yapacaktım da! Artık kimse, beni durduramaz!

Eşyalarımı güzelce katlayıp valizime yerleştiriyordum. Orada tanıdığım arkadaşlarım vardı. Biraz onlarda yaşarım sonra kendi evimde yaşarım diye düşündüm. Geleceğimi herkese haber vermiştim bile. Bir tek takımda ki kızlar kaldı. Onlara ne diyecektim? Aman neyse! Zaten çok umursamıyorlar. Sadece milli yarışmalarda görüşürüz sonra tekrar giderim. Tek istediğim mutlu olmak.

Kapım çalındığını duydum. Saat 10'da kim geldi ki? Hırsız mı yoksa! Allahım! Tavayı kaptığım gibi gittim kapıya. Delikten baktım. Vargasın suratıyla karşılaşmam bir oldu. Yüzünü deliğe getirip gülümsedi. Dalga geçiyor benimle ya!

Kapıyı açtım. Kapının önünde dikiliyordu. Elinde çantam vardı. Kaldırıp çantamı salladı. "Çantanı unutmuşsun sinemada." Dedi. "Tamam, saol." Uzanıp alacaktım ki geri çekti. Gerçekten eğleniyor benimle! "İçeri davet etmeyecek misin? Çok ayıp." Derin bir nefes  verip kapının yanına çekildim. Ağır ağır geçti kapıdan. Sertçe kapıyı kapatınca irkildi. "Yavaş!" Kalbini tutuyordu. Hafif sırıttım.

Çantamı koltuğa atıp oturdu. Ellerinin, başının arkasına koyup gerindi.  Ohhh paşama bak, onda ki rahat ev sahibinde yok. Başını kaldırıp baktı. Başını salladı. Bende anlamadan salladım. "İçecek bir şey teklif etmeyecek misin?" Rahatına kaldık ya. "İyi, teklif etmeyeceğim çünkü evde sadece çay var." Kahve de vardı ama keyfim, kahyam ve ben, ona kahve vermek istemiyorduk. Zaten bugün aşırı öfkelendim ona!

"Tamam, çay yapta içelim." Bide uzan tam olsun. Mutfağa gidip çay yapmak için su koydum. İçeri felan gitmek istemiyordum. Onu görmek istemiyordum. Gidip ne yapacaktım sanki? Duramam ki orada. Ama çokta gitmek istiyorum. Bilmem, onsuz duramıyorum. Özlüyorum onu. Seviyorum. Her defasında daha çok seviyorum onu. Aşık oluyorum.

Çayı almak için arkama döndüğümde kapıya yaslanmış Vargası gördüm. Neden burada? Ne kadardır orada?

"Napıyorsun! Aklımı kaçırdın!" Hiçbir tepki vermiyordu. Benimle gene dalga geçecek sandım. "Neden cevap vermiyorsun?" Bakışlarında da bir tuhaflık vardı. Hüzünlü, agresif. Beni korkutuyor. "Valizini gördüm." Hass...

"Tuvalete gidecekken odana girdim. Valiz vardı. Nereye böyle?" Kapıyı kapatmamış mıydım ben ya? Ona gerçekleri şimdi söylemeliyim. Gerçekten hemen söylemek mi olur?

"Ben, teklif aldım. Rusya'ya gideceğim." Gözleri karardı. Bana doğru yaklaştı. Adımları sertti. "Bu nereden çıktı? Neden şimdi gitme kararını aldın?" Hızlı hızlı konuştu. Gerçekten umurunda mı? Gerçeği söylese miydim? Yoksa yalanı çaksa mıydım? En iyi yalan söylemek.

"Ben, yenilik istiyorum. İstediğim yeni bir lig. Yeni insanlar, yeni bir ülke. Artık gölgede kalmak istemiyorum, Vargas. Ben, başkalarının isteğinine göre yaşayamam ki. Kendi yolumu çizmeliyim. Ve hem geriye hem de ileriye bakıyorum. Ben, bu yolda yalnızım. Ailem dışında kimsem yok. Onlarda bir gün gidecek. Ben, artık tek başıma olmayı öğrenmeliyim. Artık tek olmalıyım."

"Bunların hepsi saçmalık! Senin yanında biz varız."

"Onu bugün gördüm. Anlamıyorsun işte. Gitmek istiyorum! "Evet" dedim bile."

"Gitmen umurumda bile değil! Ama eğer Zehra'ya yada takımda ki kızlara zarar verirsen o zaman karşında beni bulursun Ebrar Karakurt!"

Başka bir şey söylemeden evden çıktı. Kapıyıda hayvan gibi kapattı. Sen kimsin lan? Bu takımda olmam asıl kendi avantajınız! Egoist manyak. Neden seviyorum ki seni?

Kabul eder mi?Where stories live. Discover now