"Bırakın beni "diyerek her iki kolumu tutan heriflerin içinde debelenirken bana ilerde bakan adamın gözlerine baktım.
"sen "dediğimde kaşlarım çatıktı. bana doğru yaklaşırken onu da kaşları çatılmış sinirli bir hali vardı.
"sen her şeye burnunu sokmak zorunda mısın lan "diyen bağırdığında onun gözlerine hırsla baktım.
"kusura bakmayın ya siz mafya gibi milleti dövüp işkence edeceksiniz bende bunu görüp sesiz kalacağım öyle mi" dediğimde gözlerime bakıyordu.
"bana bak "diyerek yakamı tutuğunda kollarımı tutan iki oğlanın beni bırakması ile kendimi beni yakalarımda tutan adamın gözlerinin içine bakarak bulmuştum.
"sana ne demiştim ben "diyerek tek kaşını kaldırdığında buradan bakılınca deliye benziyordu biraz.
"ne demiştin ayrıca bıraksana beni be "dediğimde beni ileri doğru yakalarımı bırakarak ittiğinde tökezledim hayvan herif.
"karşıma çıkma yoksa canını çok pis yakarım dememiş miydim "dediğinde ona bakıyordum.
"asıl sen benim karşıma çıkıyorsun bendeki şansta "dediğimde gözlerime bakıyordu çatık kaşlar ile.
"seni cezasız bırakmayalım demi" dedi yan taraftaki sarışın kız. bülent denen katil kılıklı kuzenin sarışın kıza baktı.
"bülent ona bizim işimize bulaşmanın cezasını vermeyecek misin ?"dediğinde kaşlarım çatıldı ne cezası ya.
"evet abi "diyerek yanındaki siyah saçlı kız da onu onayladığında kuzenim olacak bu çete lideri önce bana sonra da yan taraftaki kolumu tutan iki herife bakıp. "soner ,arda "dediğinde kollarımın tekrar tutulması ile bir tahta sandalyeye oturtulduğumda biraz sonra elinde büyük bir hortum boru ile gelen bülent önce bana baktı.
"seni uyarmıştım gotik "dediğinde başımı iki yana salladım. "sakın "dediğimde bunu yapmayacaktı demi sadece korkutmaktı tek amacı. fakat hiç te öyle görünmüyordu işlin aslı.
"çocuk "dediğinde kollarımın bırakılması ile bedenime yediğim tazikli suyla bağıramaya başlarken bir yandan da yüzümü kapatıyordum.
içerdeki insan müsveddelerin kahkahası okul deposunun içinde yankılanırken baştan aşağı sırılsıklam olmuştum.
suyun kesilmesi ile gözlerimi açtığımda öksürüyordum. "bir daha seni uyarmayacağım gotik velet "diyen piç kuzenime baktım. "bunu çok fena ödeyeceksin at hırsızı "dediğimde çoktan arkasını dönüp çetesi ile birlikte depodan çıkarken üstümdeki kıyafetlerin ıslaklığını silkeliyordum.
"lanet gelsin böyle okula "dedim öfke ile. daha bir kaç gün olmuştu okula ama okuldaki öğrenciler öğrenciler sanki okula değil de hobi kampına gelmiş gibi davranıyordu. hepsi de burnu havada kibirli tiplerdi. bu yüzden bu koca okulda tek başımaydım.
biraz önce soyunma odasına giderken depoda ağlayan bir erkek sesi duymuştum. merakıma yenilerek okulun deposuna girdiğimde sandalyeye bağlı zengin tiplerden bir öğrenci bulmuştum. tabi insanlık namına ona yardım etmiştim. fakat onu bağlayan kişiler bülent ve çetesi olduğunu öğrendiğimde beni mahsur almışlardı ve buraya getirmişlerdi.
onların nasıl bu okulda olmalarının tek cevabı vardı. o da yan taraftaki cevherler üniversitesiydi. bu yüzden aradan köprüden kolayca geçebiliyorlardı.
şimdi ise bu haldeydim. "bende sinaysam senin yanına bunu bırakır mıyım eh bülent efendi "dediğimde sinirden deli olmak üzereydim.
"azap kapılılarmış sizden değil azap, kuru kapı bile olmaz "diyerek ıslak bir şekilden depodan çıktım.
************************************************************************************
YORUM ALAYIM BAKALIM NASIL BULDUNUZ. BÖLÜM HAKKINDA BOL YORUM BEKLİYORUM HADİ BAKALIM.
YOU ARE READING
ÇETE-BXB
Teen FictionSina ,anne ve babası boşanmış ve kendi hayatlarını kurmuş insanlardır. istenmeyen çocuk olarak ortada bir başına kalmıştır. Görüşmediği teyzesinin onu yanına alması ile birlikte eskişehire taşınan Sina bir gece hiç tanıklık etmemesi gerek bir olaya...
