(⁠◠⁠‿⁠・⁠)

1K 92 69
                                    

Lee'nin kollarında mutlu bir hisle uykuya bıraktım rahatça kendimi
______________________________________________

Sabah uyandığımda Lee know yanımda yoktu odayı gezmeme rağmen kimseyi bulamamıştım su içtiğimde odanın kapısının açılma sesini duydum

"Lee know"
"Otur bebeğim geliyorum'
Yine kalın çıkan sesiyle demişti onu dinleyerek küçük olan masanın yanındaki sandalyelerden birine oturdum karşıma Oturdu

"Bu 1938'den olan şarap"Lee bunu diyince istemsizce Heyecanlanmıştım

İki uzun ince kadeh çıkarttı ve bardağa doldurdu birini bana uzattığında benim olduğunu anlayıp tadına baktım mayhoş gelen ama boğazı yakan tat hoşuma gitti bunu tekrar tekrar içmem lazımdı

Bir kadeh daha derken şişede yok denilecek kadar az kalmıştı

Ağzımız yerine gözlerimiz konuşuyordu birbirimize seni seviyorum der gibi bakıyorduk gözlerinden görüyordum sevgiyi

Bir süre öyle durduktan sonra kadehleri ve şişeyi alıp ayağa kalktı

"Görüşürüz Hanniem"
"Ne"

Ne olduğunu anlamadan sandalyeden kalktı arkasından yürümeye başladım çıkışa ilerlediğimde arabaya binip gitmişti

______________________________________________

Her güzel şeyin bir sonu vardır hep
______________________________________________

Sevdiğim insanda gitmişti bir kez olsun sevgiyi tatmıştım karnımdaki kelebekleri ilk defa hissetmiştim

Hayat istemediğin gibi gider tıpkı bıçak saplanmış gibi hissedersin ama hayat devam ediyor istemesen bile

Bi daha geri dönmeyecek şeylerde umut aramak Boşuna

Seni seviyorum Lee know

{GÜNÜMÜZ}

Ağlamaktan gözlerim ağrıyordu şişmişti de kendimi uykuya salı verdim sabah uyandığımda tuvaletteki işlerimi halledip aşağıya indim

Lee yoktu acıktığım için yemek masasına ilerledim çalışanlar mutfakta idi masaya oturup yemek yemeye başladım tıpkı annemin yaptığı yemekler gibiydi tatları harikaydı

Masadan kalkıp teşekkür edip yanıma gelen Heeseung'a çevirdim bakışlarımı

"İstediğiniz bir şey varmı Bay Han"

"Ummmm şey renkli kalem sadece"

"Tabi efendim"

Azda olsa tebessüm ederek odama doğru ilerledim

Odada her yeri aramama rağmen bulamamıştım telefonumu ama odaya koyduğuma emindim

Çokta sorun etmeyerek (!) Yatağa uzandım gözlerim ağrıyordu hala

Gözlerimin yorgunluğuna dayanamayarak kendime yine uykuya bıraktım o günkü gibi olmasada

Uyandığımda saate baktığımda üç saat geçmişti lavaboda elimi yüzümü yıkayıp aşağıya küçük adımlarla ilerledim

Hiç dikkat etmiyordum ama şarap tabloları ile dolu idi her yer vitrinlerde çeşit çeşit şarap bulunuyordu siyah ve kırmızı rengi ile dizayn edilmişti her yer, ev bu yandan çok güzeldi akıl almaz derecedede

MİNSUNG / ŞARAPحيث تعيش القصص. اكتشف الآن