Kader Oyunu.

43 5 4
                                    

İçimdeki yangın sönecek miydi? Her şey olup bittiğinde intikamın o şiddetli ateşi körelecek miydi? koskoca bir yıl ardından alınacak o can bir intikam eseri olarak dökülen her kan babama yaşam olarak mı geri dönecekti?

Toprak gittikten sonra ev tekrardan sessizleşti. Odama çıkıp planım için hazırlanmaya karar verdim. Her şey hazır olmalıydı. Odama çıktığımda yavaş adımlarla pencereye doğru yaklaştım. Aralığın son günleri olduğu için havalar genelde bozuktu.

Buna aldırış etmeden dolabıma doğru yaklaştım. Dolabın içindeki büyük kitli kasa keyifle gülümsememe sebep oldu. Babamın öldüğü günden beri kitli olan o kasayı açma vakti gelmişti. Yavaşça eğilerek şifreyi kasaya girdim içindeki silahı görmeye hazır değildim.

Babamı benden alan o silah evet Alpay dan intikamımı onun silahıyla alacaktım. Silahı almak benim için pek zor olmamıştı. Alpay'ın yanına soktuğum adamım başarılı olmuş ve kendini Alpay'a sevdirmeyi başarmıştı. Silahı elime aldım gözümden akan yaşı elimin tersiyle sildim. Silahın üstünde Alpay'ın baş harfi vardı

Silahı alıp mermi doldurdum "umarım bu şeyin ruhsatı vardır" diye geçirdim içimden. Silahı bırakıp giysi seçmem gerekiyordu. Davette göze batmamalıydım. Elbise seçimlerimin arasında sonuncuydu kolay hareket etmemi engelleyebilirdi. Fakat en uygunu da o gibi görünüyordu. İstemeyerek te olsa siyah bir elbisede karar kıldım.

Dikkat çeken sırt dekoltesinin yanında göğüs dekoltesi hafifti sırtımdaki ipler hariç elbiseyi tutan ince askılar vardı. Dizimin hafif üzerinde ki tüllü elbisenin üstündeki simler yıldızları anımsatıyordu pek fena sayılmaz derken telefonun çalmasıyla kaşlarım çatıldı. Arayan Emreydi.

"Alina hanım yarın için hazırız adamlarımızdan bir kaçını davetli kılığına sokarak sizi elimizden geldiği kadar korumaya devam edeceğiz. Adamlarımızı tanımanız için her birinin bileğinde kırmızı bir bileklik olacak"

"Anladım Emre elinizden geldiği kadar dikkatli olun. Sende sakın Alpay'ın gözüne batma anlaşıldı mı?"

" Anlaşıldı Alina hanım. İntikam dolu bir gün geçirmeniz dileği ile"

Emre; babamın en sadık adamıydı. Babam ölünce patronunun intikamını almak için ona bir fırsat sunmuştum. Düşünmeden kabul edip emrimde olduğunu söylemişti.

Saatin geç olduğunu fark ettim iyice dinlenmem gerekiyordu. Yarın uzun bir gece geçirecektim. Yatağa yattığımda yorgunluktan olacak ki kendimi hızlı bir şekilde uykunun kollarına bıraktım.

Kurduğum alarmın rahatsız edici sesiyle uyandım. O gün gelip çatmıştı, beklemeden üzerime rahat bir şeyler giyindim, Toprak birazdan burada olurdu. Bana nasıl yardım edeceği konusunda konuşmalıydık. Davet akşam saat sekizde başlıyordu. Girip bir duş aldım siyah düz saçlarımı sıkıca bağlayarak Toprağı beklemeye başladım.

Toprak gelince alt kata inip kapıyı açtım. Benim aksime neşeli bir gülüşle içeri girdi "hazır mısın bakalım" diyerek neşeyle konuştu. "Hazırım Toprak, bunu kaç farklı şekilde kaç farklı yerden ne kadar daha soracaksın?" Toprak gözünü devirerek " odun musun Alina ya" diyerek söylendi.

Bu tavrı gülmeme sebep olmuştu bu çocuğu cidden seviyordum. "Beni takip et" diyerek salona doğru yürüdüm, Toprak söylenerek arkamdan geldi. İkimiz de koltuğa oturduk.

"Bak toprak senin dikkat dağıtman gerekiyor, bu işte iyi olduğunu biliyorum, Kuzey'i depo kısmına kadar getirmen yetecek. Adamlarımdan biri davette kavga çıkartacak. Sende Kuzeyin korumasıymış gibi davranacaksın, arka kapıya götürmek bahanesiyle depoya götüreceksin. Ben orada seni bekliyor olacağım zaten"

PANZEHİRWhere stories live. Discover now