17, i love you

1.4K 151 174
                                    

selam kizlar🎀

bu sefer biraz fazla gecikti, panodan aciklamistim ama buradan da soyleyeyim, bagirsaklarimda bir rahatsizlik cikti, sonrasinda hastalandim vs. vs.

bu bolum de biraz aceleye geldi, umarim begenirsiniz ve sacmalamamisimdir... ayrica biraz kisa cunku 100 oya anca bu kadar OWJSIWBSIWBSSKA saka saka gecis bolumu gibi bise bu ondan bide 1 saatte yazdim

sinirimiz 145 oy 150 yorum🎀🎀💞

inaniyorum kisa surede basaririz🫵🫵

keyifli okumalarrr

.

Sabah, Taehyung'un odasından çıktıktan sonra koştura koştura odama gitmiş zar zor, kafamdaki sesler ve görüntülerle yemek için hazırlanmıştım. Dün anlattığı her şey kafamın bir köşesinde detaylıca yer ederken, aklıma onun o küçük, savunmasız hali geldikçe darmadağın hissediyordum.

Dün ona bu konu hakkında fazla soru sormak istememiştim çünkü sordukça o günlere döneceğine, o anları tekrar tekrar yaşayacağına emindim. Yani en azından bende öyle oluyordu ve ona bunu yaşatmak istemiyordum. Anlatmıştı çünkü benden saklamak istemiyordu, bana güveniyordu, hayatıyla ilgili önemli şeyleri bilmem gerektiğini hissediyordu. Sorularla yarasını deşmenin bir anlamı yoktu.

Kahvaltı ise beklediğimden daha sessiz geçti. Taehyung ve ben biraz mesafeliydik, bunun nedeni ikimizin de bu şeye yeni yeni alışıyor olmasıydı sanırım, üstelik sadece biz değil, arkadaşlarımız da yeni yeni alışıyordu. Jungkook dışındakiler beraber yattığımızı öğrenince oldukça şaşırmış olmalıydılar ama en çok Taehyung'un benim tabağımdaki balığın kılçıklarını tek tek temizlerkenki yüzleri görülmeye değerdi. Jungkook gülmemek için kendini tutmaktan kızarmıştı, Yoongi ile Jimin'in ağızları şaşkınlıkla açılmıştı ve kızlar, onlardan bahsetmiyorum bile. Bütün yemek boyunca bana öldürücü bakışlar atmışlardı. Büyük ihtimalle sebebi Jungkook'un birlikte olduğumuzu bilip onların bilmemesiydi.

Sessiz sakin bir kahvaltıdan sonra, kızlı erkekli iki grup olarak ayrılmaya karar verdik. Güya sebebimiz kızlar mağaza gezip sahilde dolaşmak isterken erkeklerin biraz yüzüp akşama doğru da içmek istemesiydi, ama her şeyin altındaki gerçek sebep meraktı. Özellikle Yoongi ve Jimin'in Taehyung'dan büyük bir beklentisi var gibi görünüyordu. Aramızdakileri en başından beri bilmeyenler sadece onlardı. Ben de onlara karşı biraz mahçup hissediyordum.

Ayrıldıktan sonra, kızlarla biraz dolaştık, yerel pazarları gezdik -yaklaşık on dakika falan- sonrasında eve döndük. Şimdi de Lalisa'nın uğruna Jimin'e para ödediği iki kişilik kocaman yatakta daire oluşturacak şekilde oturuyorduk ve ben anlatıyordum onlar dinliyordu.

"Biraz konuştuk, bana bir şeyler anlattı, ailesiyle ilgili." dedim düşünceler içinde. Anlattıkları beni hâla yaralıyordu, içimde bir yerlerde bir şeyler kopuyordu. Kızlar beni anlayışla dinlerken, onun anlattıklarının beni etkilediğini anlamış olacaklar ki aynı anda ellerimi kavradılar. Onlara gülümseyip devam ettim, "sonrasında pek konuşmadık, çok soru sormadım. Ama bana evinin anahtarını verdi bakın!" çıglık atar gibi komodindeki çantama uzanıp pembe ponponlu anahtarlığı çıkardığımda Chaeyoung çıglık attı. "Bunu ben alacaktım, çalmış resmen!"

Lalisa ve ben gülerken o biraz daha şikayetlenmeye devam etti. "Senin alacağını ama seni vazgeçirip kendisi aldığını söylemişti." dediğimde, "bir de utanmadan söylüyor. Neyse mutlusun diye bir şey demeyeceğim." diye kendi kendine söylenirken Lalisa kavradığı elimi bırakıp bana kısa süreli sarıldı ve geri çekildi.

shooting starsΌπου ζουν οι ιστορίες. Ανακάλυψε τώρα