Bölüm 2| Dilsiz

140 9 10
                                    

"Küçük, dilini mi yuttun?"

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

"Küçük, dilini mi yuttun?"

Elinde ki kaskı masanın üstüne bıraktı ve seri adımlarla masanın başında ki siyah deri koltuğa oturdu. Dikkatle onu izliyordum. Gerçekten baktıkça bakası geliyordu insanın. Eğitmenlerden biri olduğu açıkça ortadaydı. Fakat böyle bir eğitmen beklemediğim doğruydu. Yaklaşık 25-26 yaşların da olduğunu düşündüğüm bu adamın yüzünde sanki merhamet duygusu yoktu. Yüz hatları arada seğiriyor ve yanında duran herkese sert bakışlar atıyordu. Biraz ürpememe neden olmuştu çünkü bu adamın yanında kimse rahat olamazdı. İnsan çekinirdi.. Adam hiç birimizin yüzüne bakmadan önünde ki dosyayı açtı ve karıştırmaya başladı.

Siyah saçlı eğitmenin lafa girmesi ile hepimiz ona döndük. "Ben Neva, Neva Açıkgöz. Burada size eğitim verecek olan kişiler arasındanım. Bana hanginiz gelir, hanginizi eğitmek isterim bilemiyorum ama hepinizle anlaşacağıma emin gibiyim. Bu sene dolu dolu vakitler geçireceğiz gençler! Dolusuna etkinliklerimiz var." Masada duran kâğıdı aldı ve maddeleri okumaya başladı. "Sizin için hazırladığımız etkinliklerden bir kaçını okumak istiyorum. Mesela," dedi ve gözlerini kâğıtta gezdirdi. "Kamp, piknik, sinema, eğitmen ile güzel bir akşam yemeği, kura seçerek yapacağımız ve kim kime çıkarsa onunla beraber yapacağı bir çok güzel aktivitemiz olacak. Kesinlikle güzel bir sene olacak, ben buna inanıyorum. İlk önce kendinize bu sene bomba gibi olacağını inandırın ve o şekilde başlayın."

Umarım öyle olurdu.

"Hepinizin dosyaları elimizde ve biz istediğimiz kişiyi seçeceğiz." Bakışları yanımda oturan kıvırcığa döndü. "Hey sen! Ne kadar tatlı saçların var öyle!" Yanımda oturan kıvırcık saçlı çocuk kıkırdadı.

"Teşekkür ederim," dedi sanki her gün bu iltifatı alıyormuş gibi. Neva hanım kıvırcık saçlı çocuğu süzdü ve elinde ki dosyaları karıştırdı. Bir dosyada durdu ve dosyada ki satırlar da gözlerini gezdirdi. Eli ensesine gitti ve hafif tebessüm ederek tekrar yanımda ki çocuğa baktı. "Seni istiyorum, Mete." İsminin Mete olduğunu öğrendiğim çocuk, gülümsedi.

Neva hanım öğrencisini seçmişti. Mete'yi o eğitecekti. Bence güzel bir eşleşme olmuştu. Yani ben öyle düşünüyorum.

Sağ tarafım da kalan diğer eğitmen konuşmaya başladı. Sanki seçimini önceden yapmış gibi direkt karşısın da oturan sarı saçlı kızı işaret etti. "Alıyorum seni," dediğin de sarı saçlı kız göz devirdi.

"Manavdan meyve mi seçiyorsun be adam! Alıyorum seni de ne demek?" Yeşil gözlü eğitmen gülümsedi. "Seninle anlaşacağımıza inanıyorum sarı kafa. Ben Ayaz Kalaycı," dediğin de kızı işaret etti konuşması için.

Kız, "ne?" dediğin de adamın dudakları yukarı kıvrıldı. "Kendini tanıtmak istemez misin?" Sarı saçlı kızın bakışları eğitmenine öldürücü bakışlar atıyordu. Fark ettim de bu adamın hoşuna gitmişti.

ARAFWhere stories live. Discover now