❦ Sevgisiz Bakışlar ❦

1.6K 125 289
                                    

3. Bölümden herkese selam. Ödevim olduğu için bölümü geç attım kusura bakmayın 🌝 oy ve yorum yaparsanız çok sevinirim şimdiden keyifli okumalar ❤️

4. Bölümden itibaren sınır koyacağım. Emeklerimin karşılığı içinnn💕💗

Tiktok royemkalem
Instagram royemkalem
Wattpad royemkalem

Gece boyunca sadece düşündüm. Ağaların vereceği karar ne olacaktı acaba ? Babam ne diye Delal'in burada kalmasını istedi ki ? Neden Miroğlu Ailesine yeni yeni sözler veriyordu ? Peki ya Şiyar abim neden sürekli işin sonu bana dokunacak diyordu ? Diye sadece düşündüm,

ve kafamda bunlar gibi binlerce soru daha oluşuyordu. Ben daha birine cevap vermekten korkarken bütün sorulara nasıl cevap verebilirdim ki ? Bir yandan da bedel kararı çıkar diye korkuyordum.

Ben Delal'in bu eve gelin girmesini istemezken kendim nasıl düşman aşirete gelin olarak gidebilirdim.

Ne olursa olsun babamın buna izin vermeyeceğini biliyordum. Belki de yanılıyordum, babam öfkeyle harmanlanırken beni düşünecek miydi acaba ? Umarım ağalar doğru kararı verirdi.

Kendimi avutuyordum sadece buna kalbimi de inandırmaya çalışıyordum. Yatağıma girip cenin pozisyonu aldığımda gözümden düşen yaşlar elmacık kemiğimi çiziyordu adeta.

Gece boyunca bütün bu sorulara kafa yormaktan göz kapaklarıma ağırlık çöktü. Ben o ağırlığa karşı koyamazken tıpkı ruhum gibi gözlerim de karanlığa kapandı. Karanlığa yenildi...

☀️

Güneşin her zaman ki gibi odamı aydınlatmasıyla gözlerimi araladım. Sanki yeni bir dünyaya yeni bir hayata gözlerimi açarcasına araladım. Belki de düşündüğüm gibi olacaktı.

Abimin cezası bana kesilecekti. Bende biliyordum bu topraklarda ya zoraki evlilik ya da kan dökülürdü. Ağaların her daim berdeli seçtikleri tiksinti ile suratıma çarparken dün olanlar aklıma geldi.

Bir gün içerisinde ne kadar da olay olmuştu diye geçirdim kafamdan, yada sessizce mırıldanmıştım. Annemin gelmesini beklemeden giyinmek için, dolabımdan temiz kıyafetlerimi alıp banyoya doğru büyük adımlar attım ve girdiğimde ardımdan kapımı kitledim.

Kısa bir duş alacaktım. Üstümdekilerden kurtulunca kendimi sıcak suya attım. Suyun değdiği her yer acı içinde sızlıyordu, sızladıkça aklıma suçsuz yere yediğim dayaklar geliyordu. Ben herkese karşı taş kesilirken bir bu evdekilere yeniliyordum.

Duşumu aldıktan sonra temiz iç çamaşırlarımı giydim ve ardından, seçtiğim mavi renkli üzerinde minik papatyaların bulunduğu diz altı elbismi giydim. Uzun kumral dalgalı saçlarımı kurulayıp odama geçtim.

Saçlarıma yeniden su dalgası verdim. Uzun sık kirpiklerime rimel sürüp hafif de makyaj yaptıktan sonra aynanın önünden kalktım.

Beyaz ayakabılarımı giymek için ayağıma pansuman yapmamın gerektiğini fark ettim. Komodinin üzerinde duran yardım çantasını alıp yatağıma oturdum. Ayağımdaki kanlı sargıyı çıkarıp bir kenara koyduğumda pamuğa ilk önce,

temizleyici kremi sürüp hafif baskı uygulayarak kurumuş kan kalıntılarını temizledim. Ardından pansumanımı hâl edip tekrar ayağımı gazlı bez ile sardım. Yaram geçmişti ama mikrop kapsın istemiyordum.

Annem yine dakik gibi aynı saate kapımı çalmaya başlamıştı bile. Gerçekten saate baktığımda bir dakikanın bile geçmesine müsade etmediğini fark ettim. Saat gelir gelmez hemen damlıyordu odama. Her zamanki gibi sesi yine öfkeliydi,

Hayat IşığıWhere stories live. Discover now