Hayattan bıkmış, tek gayesi nefes almak olan Lilith bir gün doğaüstü varlıkların olduğu bir akademiden teklif alır.Hayatına biraz da olsa heyecan katmak isteyen Lilith bu teklifi kabul eder.Ama orada tesadüfen karşılaşacağı ikizler hayatına gereğind...
~ La vie est un sommeil, l'amour en est le rêve Alfred de Musset
(Yaşam uzun bir uykudur ve aşk onun rüyasıdır)
Cyrusun beni uyandırmasıyla güzel uykumdan uyandım ve sinirli bakışlarımı ona yönelttim.Ellerini havaya kaldırarak "benim bir suçum yok" manasında yüzüme bakmaya başladı ve ortamı yumuşaltmaya çalışmak istercesine gülümsedi ama benim bunu yemediğimi görünce oflayarak pes etti.
-Bak uykun önemli biliyorum ama beni seni uyandırmam için gönderdiler Lilith
-Seni mi gönderdiler yani?
Yalanını sürdüremeyeceğini anlayıp bir daha ofladı.
-Of tamam ben kendi üzerime götürmüş olabilirim çünkü buranın gardiyanları fazlasıyla acımasızlar.Ben de onu iyi tanıdığımı ve bunun için benim gitmemin daha iyi olduğunu söyledim
-Ve onlarda kabul etti değil mi Cyrus? Senin tek bir kelimenle yola geldiler koskoca konsey üyeleri?
-Senin bu kadar zeki olman benim aleyhime Lilith evet doğru diyorsun ama işin bu kısmı bana kalsın ilerde bir gün sana söylerim
-Peki, dediğin gibi olsun bakalım.Sen git ben de üstümü değiştirip geliyorum
Cyrus çıktıktan sonra kendi kendime söylenerek kalkmaya ve giyinmeye başladım.Bu gün üzerime şort ve tişört giymek niyetindeydim.
Hoppla! Dieses Bild entspricht nicht unseren inhaltlichen Richtlinien. Um mit dem Veröffentlichen fortfahren zu können, entferne es bitte oder lade ein anderes Bild hoch.
Son hazırlıkları yaptıktan sonra odamdan çıktım ve konseyin odasına doğru yürümeye başladım.Ezberim neyseki kuvvetliydi.Konseyin odasına vardığımda derin bir nefes aldım ve kapıyı tıklatarak odaya girdim.Oda tıpkı insanların mahkemesi gibiydi.Hakim ve yanında iki kişi duruyordu.Herkes bura da toplanmıştı ve olacakları merak ediyorlardı.O kolunu kırdığım kız ise kendi tarafında durmuş bana küstah bakışlarla bakıyordu.O lanet küstah kendini galiba bir bok sanıyor.Tam da düşündüğümü düşündün aferin.E tabi öyle olcak şimdi onun bir güzel ağzını burnunu kırmak vardı da neyse.Ben de isterdim ama sabretmeliyiz.Sakin adımlarla duruşmaya kadar gittim ve kendi tarafımda oturdum.Hakim gerekli prosüdürleri yaptıktan sonra konuşmaya başladı
-Şimdi Lilith kendini nasıl haklı çıkarmayı planlıyorsun
İstifimi bozmadan her zamanki ifadesiz yüzümle ayağa kalktım ve konuşmaya başladım.
-Ben burada bir suçum olduğunu düşünmüyorum hakim bey
Tek kaşını kaldırarak bana baktı ve konuşmaya başladı
-Sana bunu düşündüren ne peki?
-Ben sadece kendimi savundum ve biz buna meşru savunma deriz.Bu zaten kanunlarımızda da var değil mi? Eğer hatırlamıyorsanız size bunu söyleyebilirim.Yirmi beşinci madde: "Gerekkendisinevegerek başkasına ait bir hakka yönelmiş, gerçekleşen, gerçekleşmesi ve ya tekrarı muhakkak olan bir saldırıyı o anda hal ve koşullara göre saldırı ile orantılı biçimde defetmek zorunluluğu ile işlenen fiillerden dolayı faile ceza verilmez."
