9 ◇ Çünkü onlar Taehyung ve Jeongguk

79 21 56
                                    


Keyifli Okumalar
Oy vermeyi unutmayınızzz

***

Seulgi ve Haeri birlikte piknik sepetinde çıkardıkları malzemeleri masaya yerleştirirken Guwon işlerine odaklanmış kadınlara yaklaşmış ve eşinin arkasından sarılarak korkmasına sebep olmuştu. Eşindeki irkilişi aldırmadan çenesini dar omzuna yaslayıp onun anbean gevşemesini hissetti ve kokusunu içine çekerken güvende hissetmesi adına karnına doladığı kollarını iyice sıkıştırdı.

"Bizimkilerin nesi var böyle?" diye sorarken gözleri karşılarında duran Haeri'ye de kaymıştı. Parmaklarıyla karısının ince belini okşarken Seulgi başını geri yaslayarak görebildiği kadarıyla eşine bakmış ve dudaklarını bilmiyorum dercesine bükmüştü.

"Taehyung yine dün akşam evden kaçıp bize gelmiş. Sabah Gguk'un odasındaydılar,"

"Yine mi? Bu konuyu konuşmadık mı? Alışkanlık hâline getirmesi hoş değil," Haeri bu sözü üzerine alınmış ve bir suçlu gibi gerilmişti.

"Onu hiç duymadım," derken ise sesi güçlü bir tondan değildi.

"Haeri, biliyorsun çocuklar artık ergenlik döneminde. Evden çıkıp bize gelmesi tabii ki sorun değil ama bir gün başka bir yere de gidebilir. Dikkatli olmalıyız, Taehyung oğlumuz gibi ve... başına bir şey gelmesinden endişeleniyorum. Biliyorsunuz arkadaşlık ortamları karma karışık. Uslu çocuklar değiller,"

Haeri derin bir nefes verip başını sallarken gözleri Guwon ve Seulgi'nin arkasında, ağaçların arasına serdikleri örtünün üzerinde, birbirine karşı mesafeli oturan çocuklarına kaydı. Gerçekten de gariplerdi. Onları daha önce bu kadar sessiz ve birbirlerinden uzak görmemişti hiçbiri. Küsseler bile biri diğerine kesinlikle sırnaşıp dururdu. Şimdi ise ikisinin de ağzını bıçak açmıyordu.

"Belki yine kavga etmişlerdir, sabah Gguk'un odasına girdiğimde ikisi de kendi yatağında uyuyordu. Normalde ayrı uyumazlar, biliyorsunuz."

"Kim bilir, ikisini anlamak çok zor. Sessiz olmalarına kanmamak gerek. Eminim yine bir yaramazlık peşindedirler,"

Seulgi gülmüştü. Haeri de moralini bozmamaya çalışarak gülümsemişti. Üç yetişkin hazırlıkları tamamlayıp çocuklarının yanlarına geçtiklerinde bile küçükler onları şaşırtmaya devam etmişti. Sahiden de ilk kez sesleri çıkmıyordu ve birbirleriyle göz teması dahi kurdukları söylenemezdi. Seulgi hazırladıkları atıştırmalıkları yerken bir Taehyung'a bir de Jeongguk'a bakıp durmuştu. Aralarında ne geçtiğini tahmin edemiyordu. Her şey olmuş olabilirdi:

Çünkü onlar Taehyung ve Jeongguk'tu.

"Bize anlatmak istediğiniz bir şey var mı?" diye onlara bakmadan ortaya konuşmuş, ağzına attığı pankeki yavaş yavaş çiğnemişti. Ses tonunu hesap sorar gibi değil de sevecen bir seviyede tutmaya özen gösterirken kendisine bakan ilk kişi Taehyung olmuştu. Küçük çocuğun gerildiğini ise annesi hemen fark etmişti.

"Hayır," dedi onun aksine Jeongguk hızlıca. Refleks olarak dudaklarını ıslattığında Taehyung'un gözleri ıslak dudaklara kaymıştı ve göz göze geldikleri ilk saniyede ikisi de tekrar gerilmiş, aynı anda farklı yönlere dönmüşlerdi. İstemeden kabahatlerini ortaya çıkarıp duruyorlardı fakat eş cinsiyetleri ebeveynlerinin düşüncelerini kısıtlıyor, söz konusu mevzudan uzak tutuyordu. Oradaki üç yetişkin onların davranışlarını gözden geçirirken Seulgi'nin gözleri hafifçe kısılmış ve oğlunun büyüdüğü için sünmeye başlayan, hafifçe pembeleşen tombul yanaklarına parmaklarının tersini sürtmüştü.

"Yine lise mevzusu mu yoksa? Sorun ne?"

"Hhmm evet," Seulgi kaşlarını kaldırdı.

"Bebeğim biz... bu konuyu çoktan halletmedik mi? Artık ayrılmanız gereken zamanlara alışmış olmanız lazım. Siz gün geçtikçe büyüyorsunuz ve Taehyung senden büyük. Tabii ki farklı ortamlarda ve arkadaş çevreleri içinde bulunacaksınız. Yeni arkadaşları olacak, senin de öyle ve belki hayatına biri girecek," Seulgi bunu öylesine söylemiş olsa da Jeongguk'un bakışları aniden annesini bulmuş ve kaşları çatılırken söylediği tek şey "Olamaz!" olmuştu sonra da hemen Taehyung'a baktı.

Laboratory Rat Where stories live. Discover now