6.Perde | Tanrıça'ya Dokunmak

203 19 84
                                    

Yorum ve oylarınızı dört gözle bekliyorumm

6.Perde | Tanrıça'ya Dokunmak

"Ama gün gelecek, kör edici bir ışıkla parlayacağım

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.


"Ama gün gelecek, kör edici bir ışıkla parlayacağım. Ve o gün, herkes bizi bilecek."




Kulaklarım çınlıyor.

Kemiklerim sızlıyor.

Anneler çocukları için ağlıyor, bebekler feryat ediyor. Herkes kaçıyor, ancak gidecek yerleri yok. Savaş bitti, Dünya bitti. Bedenimin yerde uzandığını biliyordum, hareket edemiyordum. Ettiğim zaman kemiklerimin ağrısı ölmemi istememe sebep oluyordu.

Gözlerimi yavaşça açtığımda, gökyüzündeki yıldızları göremiyorum. Son kıyamet gerçekleşmiş, yıldızlar teker teker düşmüş meğersem Dünya'ya. Kurturamamışız, sözümüzde duramamışız.

Ayağa kalktığımda, bedenim sarhoş gibi hareket ediyor, gördüğü yerleri tanıyamıyordu. Her yer kül olmuş, hiçbir bina yerinde değil.

Ancak o tam karşımda. Dimdik, sapasağlam. Ancak sonra, kalbinin kanadığını görüyorum. Hiç olmadığı kadar güçlü çünkü artık yaşamıyor. Ağıyorum. "Bunu bize sen yaptın," diyor öfkeli bir sesle.

Bana doğru yürüyor canımı almak üzere, geriye adım atıyorum. "Senin yüzünden Luxuria!" Arkasındaki elini havaya kaldırdığında elinde Mjollnir'i tuttuğunu görüyorum. Çekici bana uzatıyor, "bizi sen öldürdün."

Ardından bana fırlattığı çekiç, canımı alıyor.

Birinin hayatını bile mahvetmenin vermiş olduğu acı, çıplak ayakla keskin camların üzerinden yürümek veya ağlamamak için yutkunduğunda boğazında bir yumrunun filizlenmesiyle eş değerdi.

Steve Rogers, bana hayatımın en kuvvetli çelmesini takmıştı. Öyle ki, tüm aklımı, zihnimi, bedenimi tepetaklak etti. O, iyileşmeye çalışan, yaralarının üzerine bir yara bandı çekmiş, yarasının kabuk bağlamasını bekleyen biriydi.

Biliyordum işte.

Ancak benim için, o yara bandanını öyle hızlı sökmüştü ki, kabuk bağlamaya yüz tutmuş yara, o hıza dayanmayarak tekrardan kanamaya başladı. Ona yaptığım buydu ancak o beni yanında tutmaya devam ediyordu.

Üstelik beni düzeltebileceğini, iyileştirebileceğini sanıyordu. Aklımdan tonlarca şey geçiyordu, hepsi birer yankılı ses. Ancak her birinde, yanlış mı yapıyorum doğru mu yankısı çınlıyor kulaklarıma. Yürüyen kıyameti, kıyametten koruyorlardı.

Onlar benim ayağıma o çelmeyi iyi niyetle takmıştı. Düzümün aksine, tersimi göstermişlerdi. Sevilmediğimi düşünmemin aksine, beni sevmişlerdi. İnsan hislerim mi beni yanıltıyordu, yoksa gerçekler miydi?

𝐖𝐀𝐊𝐈𝐍𝐆 𝐔𝐏, steve rogers Where stories live. Discover now