ATEŞ Ve SU

~🕺Balo daveti💃~

Ayol yeni bölüm atmak çok hoşuma gidiyoo yaa aşırı güzel bir bölüm oldu bencegggg sizcee??
                  İyi okumalagagagar.                 

Çalan alarmın sesiyle kızgın ve söverek yataktan kalktım hemen alarmı kapattım şu alarmın sesinden nefret ediyordum çünkü beni güzel uykumdan ve rüyalarımdan mahrum bırakıyordu. Mecburen kalktım, banyoda işlerimi hallettim ve hazırlanmak için odama gittim hızlıca hazırlandım çantam da hazır olunca Gece'nin yanına geldim o benden 15 dk önce çoktan hazırlanmıştı ve beni bekliyordu hep ben geç kalırdım ama yapabilecegım birşey yoktu mümkün olduğunca hızlı hazırlanıyordum:

"Hiç gelmesen de olurdu 2 saattir seni bekliyorum knk"

"En hızlı halimle hazırlandım ama"

"Neyse neyse hadi gidelim ama birdaha istemiyorum bak"

"Çok mümkün gibi durmuyo ama neyyse"

Hemen ayakkabılarımızı giyip evden çıktık.Tabii ki peşimizi bırakmayan üçlüyle karşılaştık bize bakıp 32 diş gülümseyen Evren'e yüzümü buruşturup baktım ama o hâlâ sırıtıyordu sabah sabah bu enerji neresinden geliyorsa artık hep sırıtıyordu ama onun tam tersi Yağız hiç gülmüyordu Yiğit'te arada kalmıştı ne gülüyor ne de ciddi duruyordu:

"Günaydın yengelerin güzelleri"

"Hiç gün aymadı benim için"

"Sanada günaydın Evren"

"Hadi gidelim"

"Yenge dur"

"Noldu yine"

"Yenge Ateş abi araba ayarladı sizi okula götürüp getirmek için"

"Yemin ett"

"Aşkolsun yenge yalan mı söylicem"

"Lan Evren çok mutlu oldum lann"

"Ateş abi de kesin böyle sevinir demişti"

"Uf tamam be ne Ateş abiymiş her şeyi biliyo telefon sapığı"

Hemen arabaya bindim araba gayet rahat ve şıktı hayallerimdeki araba diyebilirdim. Sürücü koltuğuna Yağız yanına Evren yanımıza da Yiğit binince yola çıktık okula gidince kesin Selami manyagı bizi odasına çağırırdı vıdı vıdı zart zort en boş şeyleri zırvaladıktan sonra bağırır ve biz de odadan kovulur gibi kaçardık kendisi dünyanın en otoriter müdürüydü hatta bu sene son senemiz olmasına rağmen eğlenceli her şeyi yasaklamış mezuniyet partisi yapmamıza bile izin vermemişti göt. Ben içimden sevgili müdürümüze aşırı soft sevgi sözcükleri söylerken okula gelmiştik. İstemeye istemeye arabadan inip okula yürürken arkamızdan da Evrengil geliyordu aslında hiç istemiyordum çünkü zaten kavga olayı herkesin diline düşmüştür bide Ateş'in beni herkesin içinde odadan çıkarması ve üstüne de 3 tane yiğitle gezmek aşırı dikkat çekiyordu gören her kız agızları açık onlara bakıyorlardı sanki hayatlarında hiç kaslı erkek görmemiş gibi ama tüm bunlara rağmen aşırı havalı hissettiriyordu ben de gaza geldim ve havalı havalı yürümeye başladım. Çin işkencesi gibi merdivenleri çıkınca sonunda içinde orangutanların ve yüzüne iki kilo makyaj yapınca güzel olucaklarını sanan maymunların olduğu canım(!) sınıfıma gelmiştim İlk üç dersi Yasir ve Yunus'la kavgalarımız dışında kazasız belasız geçirmiştik yüzsüz gibi onları neden engellediğimizi ve kızlara ne olduğunu soruyorlardı.Tam 4. derse girmiştik ki hocanın müdür sizi çağırıyor demesiyle beşimiz de aynı anda yerimizden kalktık ama böyle bi kalkış yok İngiltere prensesi bu kadar havalı kalkmamıştır öyle bi kalkış yani.Beşimiz de odaya girmeden önce helallik isteyip sırayla odaya girdik ama bizi geri çıkardı neden kapıyı çalmamışız tekrar giricekmişiz ayı gibi çalmıştım ama kendi kulak sorununu bizim suçumuz gibi gösteriyordu bu sefer kapıyı daha yüksek sesle çaldım ve içimden sabır çekerek içeri girdim: