Onları yemek istememiştik

14 1 0
                                    


Onları yemek istememiştik. Allah biliyor ikisini de seviyorduk. Fakat başka ne yapabilirdik ki? İnanın, yamyam olmamak için sonuna kadar direndik. Ama en nihayetinde çocuklarımız vardı; onların hayatta kalmasıyla eski ev arkadaşlarımızı mideye indirmenin iğrençliği arasında bir seçim yapmak zorundaydık.Nefise için ayrı zor oldu. O da Eyşan ve Gürel gibi vegandı. Kendi hayat felsefesine de ihanet etmek zorunda kaldı. Geniş ailemizin en mühim şahısları onlardı hiç şüphesiz. Yapı taşlarıydılar. Başkaları gibi çekirdek aile kurmak yerine bizimle birlikte otonom bir komün kurmayı tercih etmişlerdi. Bu sayede bir araya gelmiştik. Peki isyan ve alternatif yaşam arayışı, aşk nasıl oldu da iki insanın birbirini öldürmesine varacak bir felakete dönüştü? Biz, ev arkadaşları tüm yaşananların tanığı belki de biraz suçlusuyuz. Zaman içinde onların birbirlerine dönüşmelerini ve dönüşmekte oldukları şeyden nefret ettiklerini gördük.Önceleri Gürel vegan değildi, Eyşan et yiyenlerden tiksindiği için bir süre sonra oldu. Eyşan punk dinlemezdi, dinlemeye başladı.Birbirlerinin bütün küçüklük anılarını ezberlediler. Hatta zamanla hangi anının kime ait olduğunu karıştırmaya başladılar.Büyük kavgalarından birisi de bu yüzden çıktı. Herkesin sarhoş olduğu bir anda Gürel gözlerini önündeki peynir tabağına dikerek, büyük bir hüzün içinde masadakilerle hayatının 'en mahrem ve büyük acı'sını paylaşmaya karar verdi. Gürel 9 yaşında Kumburgaz'daki yazlıkta amcasının tacizine nasıl uğradığını anlatmaya başladı. Amcasının Gürel'in pantolonunu indirdiği, herkesin taş kesildiği bir anda Eyşan 'Hayır bu benim başıma' geldi diyerek araya girdi. Gürel elbette çok sinirlendi; tabaklar, çatallar havada uçuştu. Gecenin sonuna doğru Eyşan bir amcası olmadığını zar zor da olsa hatırlayabildi. Gürel, Rus klasiklerini severdi başlarda fakat sonraları zaten hep Eyşan gibi Alman Modern yazarlarını sevdiğini savundu. İyi sinema izleyicisiydiler. Eyşan romantik komedileri. Gürel karanlık, entelektüel filmleri severdi. Sonunda birlikte sadece evlilik ve yarışma programlarını izleyebilir hale geldiler. İlk başlarda vahşice sevişiyorlardı sonraları sevişmek yerine mastürbasyon yapmayı tercih etmeye başladılar. Evin içinden çıkmayı ikisi de sevmediği için bunu banyodayken, ya da diğeri uyurken yapıyor, bazen de birbirlerine yakalanıyorlardı. Böylece sürekli aldatılıyor muyum kuşkusu aralarında hasıl oldu. Hayallerinde kiminle sevişiyorlardı? Önceleri bunu soramıyorlardı ama bir gün Gürel dayanamayıp "Onu mu düşünüyorsun?" dedi. O dediği elbette Eyşan'ın eski sevgilisiydi. Eyşan reddetti. Ama bunu Eyşan dışında doğrulayacak kimse yoktu. Ondan sonra bir ihanet havası evde hep hakim oldu. Birbirlerinin mizaçlarını kopyalamalarının pek çok kötü sonucu oldu. Gürel'in kendini sabote etme eğilimi vardı. Yaptığı her işi sonunda bozmak, batırmak dürtüsüne sahipti. Maalesef başarılı bir senaryo yazarı olan Eyşan da zamanla ona verilen işleri yarım bırakmaya ya da yaptıklarını beğenmeyip şirkete göndermemeye başladı. Eyşan bipolardı. Gürel da bir süre sonra bipolar olduğunu iddia edip tedavi için psikiyatriste gitti. En kötüsü de psikiyatristi buna inandırdı. Sonunda aldığı ilaçlar yan etkilerini gösterip, halüsinasyonlar görmesine neden oldu. Gürel'in bütün bırak ısrarlarımıza rağmen ilaç almaya devam etmesi korkunç sonun başlangıcıydı.Gürel 17 yaşında kaybettiği, ölene kadar onu döven babasını evde gördüğünü, birkaç kere kendisini kemeriyle kovaladığını söylüyordu. Sürekli dayak yiyeceğim korkusu Gürel'de aşırı kaygı bozukluğuna ve gerginliğe yol açtı. Artık en ufak bir şeye sinirleniyor, çevresine dehşet saçıyordu. Bir keresinde bilgisayar oyunundaki yarı boğa yarı insan karakteri olduğunu, dövüş için bir büyücüyü beklediğini söylemişti.

....

Tuhaf bir cinayet hikayesiWhere stories live. Discover now