17.Bölüm-Korku

5 4 0
                                    

"Koçum deme lazım olur" dedi sırıtarak. "Keko musun sen şimdi?" dedim ciddiyetle. Aslında ciddi değildim ciddi gözükmeye çalışıyordum. "Sana kekoyum kızım" dedi eliyle tesbih çevirir gibi yaparak. "Yaa şapşiikk" dedim kahkaha atarak.

O da benimle gülmeye başladı. Odasını gezmeye başladım. Ellimle aynanın tozuna bakıyormuş gibi yaptım. "Ne o toz var mı diye mi bakıyorsun?" dedi kıkırdayarak. "Salak sevgilim benim hayır tabii ki de. Ayrıca niye senin odanda makyaj aynası var?" dedim sinirle. "Ne dedin sen?" dedi yarım bi şekilde sırıtarak.

"Ne demişim ben?" dedim anlamayarak. "Az önce?" dedi imalı imalı. "Ay korkutma insanı ne dedim?!" diye bağırdım. "Sana da romantiklik yapılmıyor" dedi homurdanarak. "Niye yaa?" dedim dudaklarımı büzüp. "Sevgilim dedin ilk defa" dedi ciddiyetle.

"Ay pardon aşkım" dedim yatağın ucuna giderek. "Aşkım he?" dedi kaşlarını kaldırarak. "Ne diyem mahmut mu diyem?" dedim gülerek. Yatağın ucuna oturdum. Bora da yatakta yatıyordu. "Mahmut deme" dedi sahte bir sinirle.

"Aaa bak unutuyodum" dedim şaşırarak. Kaşlarını çattı anlamayarak. "Bana gül alma" dedim sırıtarak. "Niye?" dedi şaşkınlıkla. "Çünkü ben papatya severim" dedim kahkaha atarak. "Saçların gibi yani" diye mırıldandı.

"Peki şuan çiçek mevzusu ne alaka küçük hanım?" dedi sırıtarak. Bu çocukta hep sırıtıyordu. "Almıcak mısın?" dedim hüzünle. "Almama gerek yok. Sen zaten çiçek gibisin" dedi göz kırparak. "Ya şapşiiikk" dedim. Biraz yanına doğru kaydım.

Kolumla yataktan destek alıyordum. Beni kendine çekti ve sarıldı. "Seni seviyorum. Hayatıma iyi ki girmişsin hayatım" dedi. Kafasını boynuma gömmüştü. Saçlarını okşayıp,"Bende" dedim. Midem de kelebekler uçuşuyordu resmen. Sevdiğim adamla yan yanaydım.

Bora beni kollarıyla tamamen sarıp başını iyice boynuma gömdü. Ben de ellerimle saçını okşuyordum.

Bi an da içeri annesi girdi. "Oğlu-" diye içeri dalmıştı. "Pardon çocuklar alışmışım" dedi. Kıpkırmızı olmuştu. Kapıyı kapatıp gitti. "Ayıp oldu kadına" dedim ayrılmaya çalışarak. Fakat sımsıkı tutuyordu. "Boşver,gitti zaten. Biraz daha duralım böyle lütfen" dedi kafasını boynumdan kaldırıp.

"Peki" deyip eski pozisyona döndüm. "Bazen seni anneme benzetiyorum" dedi. Sesinden güldüğü anlaşılıyordu. "Niye?" dedim merakla. "Sen de utanınca kızarıyorsun" dedi gülerek. Yutkundum.

Kafasına vurdum. Yavaşca falan değil. Sertçe baya baya yumruk attım. "Ahh" dedi acıyla. "Yapılır mı bu bana güzelim?" dedi yüzünü buruşturarak. Vurduğum halde kafasını kaldırmıyordu. "Çok mu acıdı?" dedim ona bakarak. "Evet,öpte geçsin" dedi dudaklarını büzerek.

Kafasını öptüm. "Bide yanak?" dedi masumca. Yanağını da öptüm. "Bide.." demesine kalmadan "Sen de yüz verince astarını istiyosun haa" dedim sinirle. "Son" dedi kedi gibi bakarak. "Off Bora bazen gerçekten bebek oluyorsun. Neresi?" dedim homurdanarak. Dudaklarıma baktı.

Anlamıştım neresi olduğunu. "Aaa ama olmaz" dedim. Tam kalkacaktım ki kolumdan tutup dudakları dudaklarımı buldu. Hemen geri çekildim. "Sen yapmazsan ben yarım" diyip göz kırptı.

"Pislik!" diye bağırdım. Elini ağzına götürüp,"Aaa insan sevgilisine pislik der mi ayıp ayıp" dedi. Gülmemek için kendimi zor tutuyordum. "Kalk artık" deyip kapıya yöneldim. "Beni sadece birşey burdan kaldırabilir" dedi muzurca sırıtarak. "Off Bora. Gene ne istiyosun?" diye homurdandım.

Dudaklarını büzdü. "Ay yetişin sapık çıktı bu!" dedim ve kapıyı açıp koşmaya başladım. Arkamdan koşuyordu. Mutfak,salonun karşısındaydı. Mutfağa girdiğim gibi nefes almaya başladım. "Noldu kızım?" diye bana döndü annesi. Kafamı iki yana salladım. "Peki" deyip işine devam etti.

Bu sırada Bora içeri girdi. Pardon daldı desem daha doğru olur. "Seninle sonra görüşücez" bakışı atıp,"Anne ne yapıyorsun?" dedi Bora. "Kek çırpıyorum oğlum" dedi annesi sakinlikle. "Size yardım edeyim" deyip yanına gittim. "Yok kızım yorgunsundur okuldaydın aylardır git dinlen" dedi annesi gülerek.

"Olur mu öyle şey?" deyip almaya çalıştım ama vermedi. "Aaa bak kızıcam ama gidin hadii" dedi kış kış yaparak. "Tamam,ama sana bişey sorucam anne" dedi Bora. "Buyur oğlum" dedi annesi kek çırparken. "Niye bi an da girdin?" dedi. Annesi Bora'ya dönüp "İstediğiniz birşey var mı diye soracaktım" dedi kızarmıştı gene.

"Sorun değil" dedi Bora gülerek. Annesi derin bir oh çekti. "Hadi gidin artık" dedi gülerek. "Birşey isterseniz söyleyin" deyip Bora'nın yanına gittim. Tekrar odaya çıktık.

Bora bana,"Sen görürsün" tarzı bakışlar atıyordu. Dudaklarımı dişlemeye başlamıştım. Odaya girdik ve kapıyı kilitledi. Şokla ona bakıp "Napıyorsun?" diye çıkıştım. "Annem girmesin diye" dedi alayla. Bu sözüne dayanamayıp güldüm. "Çok garip birisin" dedi yatağa oturup. "Nasıl?" dedim ellerimi belime koyup.

"Yani.." dedi ve düşünmeye başladı. "Yani bu kısa sürede beni kendine deliler gibi aşık ettin" dedi yüzüme bakarak. Sadece gözlerime bakıyordu. "Hmm" dedim ilerleyerek. "Peki başka ne yaptım sana?" dedim gözlerimi kısarak. "Kaşınma Melis Hanım" dedi sırıtarak. "Gel de kaşı" dedim odanın için de koşarak. Odası gerçekten kocaman olduğu için işim kolaydı.

Arkamdan koşmaya başladı. Giyinme odası vardı odanın içinde. Hemen oraya girdim. Arkamdan geldi. Kapana sıkışmıştım. İlerledi. Geri gittim. İlerledi. Geri gittim. En sonunda dolapla arasına aldı beni. Masumca bakmaya başladım.

Bakışları dudaklarıma kaydı. "No no" diyerek parmağımı salladım. "Ben şimdi sana no no'yu gösteririm" deyip yaklaştı. Eğildim. Böylece dolabı öpmüş oldu. Eğilmiş olsamda kaçamazdım her yeri kapatmıştı.

Kaçmak istediğim söylenemezdi. Sadece oyun oynuyordum. Geri ayağa kalktım. "Bağışlayın kralım" dedim alayla. Kafasını yana çevirip güldü. "Derhal benimle gel" dedi ciddi olmaya çalışarak. "Peki kralım" dedim kıkırdayarak. Elimi tutup giyinme odasından çıktı. "Merak etme kaçmam" dedim.

"Belli olmaz" dedi yan yan gülerek. Yatağa oturmamı işaret etti. Oturdum. Bora da karşıma oturdu. "Sen istemediğin sürece sana asla dokunmam. Biliyorsun değil mi?" dedi bana bakarak. Her hareketimi ezberlemek ister gibi bakıyordu. "Tabii ki biliyorum" dedim onu rahatlatmaya çalışarak. Biraz ona doğru kayıp elimi yanağına götürdüm.

Kafasını hafif çevirip elimi öptü. "Bunu bilmen güzel" dedi gülerek. Yaklaşıp minik bir öpücük kondurdum dudağına. Çekildiğim de bana o kadar güzel bakıyordu ki... Anlatamam. Tarifi yoktu.

"Seninleyken rahat hissediyorum" dedim gülerek. "Bende" dedi sessizce. Hava yavaştan kararıyordu. Bi an da bana bakıp "Yarın kek yapalım mı?!" dedi heyecanla. Onun bu haline gülüp kafamı salladım.

***

Helloo. Bora'nın da dediği gibi 18. Bölüm kek yapıcaklar (spoi oldu biraz sorry) he bi de hemen yakınlaştılar demeyin ilerleyen zamanlarda üzüleceksiniz kdbdjsdhckch

ÖLÜ (Tamamlandı)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin