❝Vücudun Tanrı'nın bana bahşettiği en güzel şey yıldızım.❞
✧ daddy's girl serisinin 2. kitabına hoşgeldiniz!
[draco malfoy fanfiction] • 29.02.24 ♡ +18
Merhaba, kitabın ikinci bölümüyle geldim. Sanırım bu kurguyu daha özenli yazacağım, ancak ilk bölümden ana karakterin salak olduğunun kanaatine vardım. Dedim ki evet işte bu olmalı zaten watty kızı en fazla ne kadar zeki olabilir ki? Diye düşündüm. Tamam, çok konuştum.
İyi okumalar dilerim,
Oops! Ang larawang ito ay hindi sumusunod sa aming mga alituntunin sa nilalaman. Upang magpatuloy sa pag-publish, subukan itong alisin o mag-upload ng bago.
-SMUT-
Elin asıl sahibine bakarken derin bir nefes aldım. Bayan Emily, iğrenç gülümsemesini yüzüne takınmış bana bakıyordu.
"Tatlım, içeri girmesen iyi olur. O, iyi değil." Aptal kadın diye geçirdim içimden.
"Ah, anladım. Ben odama gitsem iyi olur." diyerek konuşmasına izin vermeden odama geçtim.
Bu kadın gitmişken neden geri dönüyordu ki? Tanrım bu kadından nefret ediyorum. Bir an Bay Malfoy'un dedikleri aklıma gelince yanaklarım kızardı. Siktir, nasıl temizlemeyi unutmuştum. Koşarcasına bilgisayara yöneldim ve açma tuşuna bastım, ancak telefonuma gelen bildirim ile merakla yerimden doğrulmuş, yatağımın üzerinde duran telefonumu bir çırpıda elime almıştım.
Bay Malfoy:Bir dakika içinde yanımda ol.
Daha az önce odama girmiştim ve tekrar çıkıyordum. Aynadan kendime bakmış ardından odadan çıkmıştım. Tenim giderek ısınırken derin bir nefes aldım. Sadece her zamanki Bay Malfoy heyecanlanacak pek bir şey yok Cherry sakin ol! Çalışma odasına geldiğimde kapıya üç kere yavaşça vurmuş 'gel' komutunu beklemiştim. Nihayet pek hoşnutsuz ses tonuyla gel diyebilmişti.
İçeriye girdiğim de kalbimin sesini duyabiliyordum. Son dedikleri hafızama kazınırken, evraklarda gezdirdiği gözlerini ilk çıplak bacaklarımda gezdirmiş belime kadar vücudumu süzmüştü, yüzüme bakma zahmetine dahi girmemişti. Derin bir nefes almış tekerlekli sandalyesini bıkkınlıkla kendisini çalışma masasından uzaklaştırmıştı.
Gözlerimle onu süzerken, ellerini kucağına patpatlamıştı. Nefes alış-verişlerim düzenini kaybederken ona itaat edip yanına yaklaşmıştım. Soğuk elleri eteğimin altındaki çıplak kalçamı bulurken beni kendisine çekmiş, kucağında yer edinmiştim.
"Tanrım altına bir şey giyinmiyor musun?" diye söylenivermişti.
Elleri kalçamda tur atarken ne diyeceğimi bilememenin verdiği çaresizlikle gözlerinin içine bakmıştım. Buz gibi bakan gözleri üzerimde gezerken kalçama attığı hafif şaplak ile inlemiştim.
"Ne ara bu kadar büyüdün, Cherry?" diye fısıldamıştı kulağıma.
Çoğu zaman küçük durmamdan dolayı dalga geçerdi, fakat şu an onun bu fikrini değiştirenin ne olduğunu bilmiyordum. Bacak aramda hissettiğim sızlama ile ellerimi eteğimin önünde birleştirmiş, bacaklarımı birbirine bastırmıştım. Tanrı'ya onun fark etmemesi için yalvarıyordum. Gözleri yaptığım harekete karşılık sadece sırıtmıştı.
Şu an sadece odama gidip kendime gelene kadar kendimi parmaklamaktı, eğer odama gidebilirsem bu isteğimi çabucak karşılayabilirdim.
Kalçamdaki elleri kadınlığıma giderken inleyerek bacak aramı birbirine bastırmıştım. Diğer eli ile kalçama hızla vurmuş, nefes seslerimizin arasına dudaklarımdan dökülen inleme sesi karışmıştı.
"Bacaklarını arala babacığın için bebeğim." dedi.
Bacaklarımı açarak ona itaat etmiştim. Elleri ıslanmış kadınlığımı bulurken başımı geriye atmış sessizce inlemiştim. Yavaş hareketlerle kadınlığımı okşarken konuştu.
"Benim küçük yaramaz kızım babacığı için ıslanmış." Alayla dediği şeyi takmamış sadece aldığım zevke odaklanmıştım.
Orta parmağını içime iterken inlememi bastırmak için ellerimle dudaklarımı fermuar misali kapatmıştım. Parmağı hareketsiz bir şekilde içimde dururken soğuk bakışları, daha fazlasını istediğimi belli eden gözlerimi bulmuştu.
"Sesini duymak istiyorum, kimsenin yakalaması umrumda değil, umrumda olan minik kızımı saatlerce becermek." dedi,
Ellerimi ağzımdan çekerken ikinci parmağınıda içime itti. Seslice inlerken o hızlı bir şekilde gelgit yapıyordu.
Kimsenin duymasını umursamazca inlemelerim odada yankılanıyordu. Eminimki şu an evdeki hizmetlilerin bile Bay Malfoy'un beni becerdiğini duyabiliyordu.
"Siktir, fazla mükemmel görünüyorsun." Terlediği için saçları alnına yapışmış iken bu dağınık görüntüsü daha fazlasını istememe sebep oluyordu.
Titreyen bedenimle boşalacağımı anladığımda gözlerimi kapamıştım. Sıcak sıvı ellerine akarken parmaklarını kadınlığımdan çekmişti.
Bay Malfoy'un beni becermesi bile hayal edemeyeceğim kadar imkansızdı ve ben yanılmıştım.
