Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
---- Elimdeki dondurma sıcaktan dolayı erirken hızlı hızlı yalayıp bitirmeye çalıştım. Hava çok güzel olduğu için kendime bir adet dondurma alıp dolaşmaya çıkmıştım.
Evimize yakın olan parkın yanından geçerken Osman abiyi görmemle duraksadım. Osman abi Ali'yi sallıyordu. Ali ise büyükçe gülümseyip bir şeyler söylüyordu babasına. Bu görüntü içimi ısıtırken bir süre orada durarak etrafa mutluluk saçan ikiliyi izledim.
Osman abiyle gözlerimiz birleştiğinde duruşumu dikleştirip yanlarına doğru ilerledim. Osman abi ise yanlarına gidene kadar beni izlemişti.
Ali geldiğimi gördüğünde "Aa Ege abi." diye bağırdı sevinçle. Salıncaktan inmek istediğinde Osman abi oğlunu kucaklayıp indirdi. Ali hızla yanıma koşup bana sarıldığında ben de ona sıkıca sarılmıştım.
Saçlarını karıştırıp "Nasılsın Ali?" diye sorduğumda kafasını aşağı yukarı salladı, sanırım iyiyim demek istemişti. Elimden tutup beni çekiştirdiğinde ona ayak uydurmuştum. Kaydırağın önüne geldiğimizde eliyle merdivenleri işaret etti ve "İlk kayan kazanır." dedi heyecanla bağırarak.
Ali merdivenlere doğru koştuğunda ona yetişmeye çalışıyormuş gibi davrandım, yavaş yavaş koşarken o çoktan merdivenleri çıkmış, yukarıdan bana dil çıkarmıştı. Onun bu hâline kahkaha atarken ben de merdivenleri çıkmıştım.
Ali hızla kaydığında Osman abi ne olur ne olmaz diye kaydırağın önünde durup oğlunu beklemişti. Ali tekrar bana dil çıkarıp "Ben kazandım." dedi ve kendisini alkışladı.
Ben de kaymak için hazırlandığımda Osman abinin bakışları üzerimdeydi. Ali ise nefes nefese beni bekliyordu.
Gülümseyerek kaydığımda hızla ayağa kalktım fakat dengemi sağlayamadığım için düşücek gibi olmuştum, Osman abi refleksle kolumdan tuttuğunda "Dikkatli ol." dedi. Kafamı yavaşça salladığımda Ali'nin peşinden merdivenlere doğru koştum.
Ali ellerini havaya kaldırıp kaymak istediğinde Osman abi "Ali, olmaz." diyerek sert sesiyle onu engellemişti.
Ali dudaklarını bükse de babasının sözünü dinlemişti.
Kaydıktan sonra kollarını önünde bağlamış, küstüğünü belirterek banka oturmuştu. Osman abi oğlunun bu tatlı hâllerine gülümserken göz göze geldiğimizde kafasını sallayarak oğlunun yanına oturmuştu.
Ben de yanlarına oturduğumda elimi Ali'nin sırtına koydum fakat hemen kendisini çekmişti. "Oğlum," dedi Osman abi ve Ali istemese de onu kucağına aldı. "Ellerini havaya kaldırarak kayarsan düşebilirsin ve canın yanar, senin canın yanarsa benim daha çok yanar. Babanın üzülmesini ister misin?" diye sordu oğlunun yanağını okşarken. Ali babasına küskün bakışlar atarken kafasını olumsuz anlamda salladı.
Bu tatlı hâlleri o kadar hoşuma gidiyordu ki, yanaklarını ısırasım geliyordu.
Bir süre daha oturmaya devam ettiğimizde birden Ali ayaklandı ve mızmızlanarak eve gitmek istediğini söyledi. Ona ayak uydurduğumuzda babasının elini sıkıca tuttu, kafasını sağa sola sallayarak yürümeye başladı. Ben de peşlerinden ilerliyordum.
Osman abi göz ucuyla beni kontrol ettiğinde gözlerimiz saniyelik birleşmişti. Bu saniyelik bakışma içimin kıpır kıpır olmasına neden olmuştu. Mutlu bir şekilde eve doğru ilerlerken karşıya geçmemiz gerektiğinde Osman abi geriye doğru dönerek elimden tutmuştu. Bu yaptığı beni şaşırtsa da elini bırakmamıştım.
Bu günün böyle güzel geçeceği aklımın ucundan dahi geçmezdi. Fakat o kadar güzel hissediyordum ki... Osman abiyle yakın olduğumuz günden beri böyleydim. Mutluydum. İyiydim.
Osman abi ve Ali bana çok iyi geliyordu. Umarım onları kaybetmem diye geçirmiştim içimden.
