22

477 49 57
                                    

"Asıl o benim aşkımı kızdırdı!"

Ciddi ciddi şu cümleyi kurmuştu ya Taehyung, ben hâlâ ondayım. Dayağını yiyen adam tıpış tıpış giderken ışıkların geri açılmasıyla dışses tekrardan konuşmaya başladı.

"Sen... elindeki defter haricinde hiçbir şeye dokunma küçük çırpıntı!" tütünden neredeyse borazanla yarışan sesine karşı dilimi çıkartıp elime aldığım defteri açtım. Taehyung yanımda sırıtarak diğer mobilyalara göz gezdirirken, elimdeki defterte yazanlar ilgimi çekti.

Arapçaya kaçan ve oldukça silik, sanırım da kanla yazılan bir şiirdi bu. Detayla işlenmiş harflere nazaran aşırı küçük olan bu yazıyı daha fazla vakit kaybetmeden okumaya başladım.

"Küçük bir kız çocuğu bak ağlıyor köşede,
İzini sürmüş ailesinin gölgesinde.
Kalbinin anahtarıdır küçük kolye,
Hazine saklıdır açmasını bilene."

Satırları okuya okuya bizimkilerin yanına gittiğim sırada Jiminin şaşkın suratıyla karşılaştım. Şiir bize ipucu veriyordu anasını satayım, aşırı bariz. "Kağıtların üzerinde teker teker sırayla 1317 yazıyor, şifreyi denesene joon!" Taehyung eline aldığı fotoğrafları geri yerine bırakarak kapıya yönelince, bizde ona eşlik ettik. Bu ekibin bir beyni yoktu, herkes ayrı kafaydı yani.

Kapı açıldığı gibi Taehyung'a küçümseyici bir bakış atıp diğer odaya girdim. Bu oda diğer odalara göre garipti, yol ayrımı gibiydi sanki. "Evett... en eğlenceli kısma hoşgeldiniz. Sürekli sırıtıp kedi suratlıya yavşamaya çalışan çocuk sen bir adım öne çık bakalım." dışses son sözlerini söylediği gibi hepimiz kimi kastettiğini anlamıştık. Siktir git bakalım Jimin ahahahha.

Jimini arkadan itekleyen Jin, sağlam bir küfür yemesine rağmen aldırış etmemişti. Kıvırta kıvırta korku evinde yürüyordu yani iki küfürdenmi sarsılacak. "Şimdi sen kısa olan, yanına sadece iki kişiyi al, ve önünde gördüğün demir parmaklıklarına doğru yürü." Adamın emri Jimin'in kahkaha atmasını sağlamıştı. Of korkutucu bey ipler o salağın eline verilir mi!

"İlk olara-"

"Şu kedi gözlü hariç diğerlerini alabilirsin.... ahahahahaha" Dışses lafını koyar koymaz anıra anıra gülmeye başladım. Tüh, Jimin Yoongi'ye azamayacaktı.

"NE DEMEK ONU ALAMAM DIŞ SES MİSİN NE SİKİMSEN, OĞLUM HAYIRDIR!!" deyiverdi aniden Jimin. Bağıra bağıra yaptığı itirazı dışsesin sikinde bile değildi açıkçası. "beş saniyen var kısa adam, on, dokuz."

"GÜLMEMELİYİM,GÜLMEMELİYAJSHAJAHAHHAHAHAHAHAHAHSHSHSHSHSHSSHSJSHSJH"

Jimine doğru kocaman bir kahkaha patlattıktan sonra eminim ki içerideki cinler kaçmıştır. Hatta o veledi zina bile siktir olup gitmiştir o kadar yani. "İlkokul bir dışses ben Jungkookla Taehyung'u alıyorum." dedi Jimin ikimizinde kolundan çekiştirerek. Amacı belliydi minik orospunun!

"Ben sikişemiyroum ama siz sikişebilirsiniz." Demir parmaklıkların diğer ucuna geçip kapıyı kapattıktan sonra dışses mikrafona doğru önce geğirmiş, sonra da konuâmaya başlamıştı "Jimin ve saz arkadaşları, bu ekibin adı Dublehayırsızlar koyuyorum. Vatana millete hayrınız yoktur kesin. Diğer ekipte arkadanverenler olacak ve merak etmeyin, hızlı birleşeceksiniz. Şimdi kendi aranızdan bir kurban seçip yanda gördüğünüz tabuta o kurbanı yatırın, beş saniyeniz var. Yoksa o kurbanı biz seçeriz..."

Gözlerimi belertip yandaki tabuta baktım bir süre. "AYĞHHH!" Zaten bakmamda fazla sürmedi, yanıma gelen çirkin maskeli adam yüzünden.

Taehyung'un erkeksi cığlıklarıyla beraber üçümüz de duvara yaslanmış gözlerimizi kapatmıştık. Adam inatla götümüze götümüze değdiriyrodu elektorşoku.

"Sağol ya!" dedim tek bacağımı kaldırıp adamı doclarken. Arkadanverenler grubu bizim halimize gülerken önündeki adam elindeki aleti kenara fırlattı. "Sağoluyorum zaten."

Gözlerimi hafifçe açmamla beraber önümde sağolan adam karşıladı beni. "al bide burdan yak sadrazamın ikram." dedi karşımızdaki adam. Hem ritmini koruyor, hem de eşlik ediyordu ya kendine.

Hayır Jungkook sağolan cin gerçek değil.

Adam eline elektroşoku geri alıp bizi tekrardan korkutmaya geçince yine eski hâl duvara yaslandık. Jimin neye uğradïğını şaşırmışken Taehyung'danda haber alamamak beni iyice geriyordu.

Sonunda adam siktirip gitmiş, ve bize derin bir seçenek bırakmıştı. "Bence Tae girsin, has errrkek değilmi." dedim dudaklarım arasından. Hemen ardından Jimin lafa atlayıp konuşmaya başladı "Asıl Jungkook girsin has orrrr-"

"Öhmm." Taehyung ne diyeceğini anlamışken hemen araya girdi. Ne garip insanlarsınız amk. "Jimin siktir git gir şuraya." Taehyung Jimine karşı baskınlık kurmaya çalışıyorken, ben dönüp dolaşıp tabuta Taehyung'un gireceğini biliyordum. Jiminin inadı inattı, ki beni de biliyorsunuz muzlu süt olayından :D

"Yoongiyle daha da yakın olmak istermisin?" Taehyunh hiç beklemediğim son kozunu oynarken Jimin bütün iplerini çoktan suya düşürmüştü. Ya şu çocuğa Yoongi demeyin işte, kaldırıyor, şartelleri atıyor falan ya.

"Tamam abi."

Jimin gram sorgulamadan kocaman tabuta yatar yatmaz gülmemek için zor tuttuyordum kendimi. Lan bu benim arkadaşım mı?

"Kalan ekip devam edin." Dışsesin söylediklerine uyarcasına Taehyung'u tuttuğum gibi ilerlemeye devam ederken önüme bir kuru kafa düşmesiyle yerimden sıçradım. "wağ Taehyung buneyy!" Önüme adeta bir yem atıyormuş gibi Taehyung'u atmıştım, kendisi de bunun farkındaydı. "Gel bakalım şuraya." Odayı keşve alan Taehyung'a ayak uydurarak bende odaya bakmaya başladım. "Şşt dublehayırsızlar. Hiç robloxta doors oynadınız mı?" Adamın yönelttiği soruyla önce kaşlarımı çatıp, sonrs ise kafamı salladım. Doors oynamayanmı var?

"O zaman.." Adam odanın ışıklarını yakıp söndürdüğü gibi beynime dank etti. Anansıikm noluyornla.

Doorsa tam uygun bir dolap vardı bu odada ve, adam resmen bizimle taşşak geçiyordu! İğrenç ses efektleri her geçen saniye yaklaşırjen daha fazla dayanamayıp Taehyung'u kaptığım gibi göt kadar dolaba dalmam bir oldu. Taehyung'da şaşkındı tabii, kim olsa şaşırır.

"Noluyor amk!" Taehyung fırsat kollarmış gibi elini belime dolarken bende fısıltıya yatkın bir ses tonuyla "Gerizekalı hiç Doors oynamadın mı?" dedim. Aslında bu nerden bilsin amk, kolunda canım anam dövmesi var.

"Doors ne, hangi mahallenin lavuğuymuş?" Taehyung'un laflarıyla yüzümü buruşturudm. "Korku oyunu mal, bir şey gelecek şimdi."

"Bana gelen gelmiş zaten gerisi mühim değil."

Gülümsememi soldurmadan göt kadar alanda koluna bir yumruk atıp dışarıya baktım bir süre. "Jungkook ne bu hız ya?"

Aniden dedikleriyle şaşırarak ona bakarken elimin oldukça altlarda bir dokuda olduğunu hissettim. Hassiktir lan bu, bu benim elim Taehyung'un yarrağındaydı lan!

"Demek aklınla çükün bir değil."

______

SELAAAMMM🫦🫦🫦

Sınav haftası olduğu için bölümler aksayabilir, kusurabakmayin:(

Sonraki bölümde goruselimm👹🎀

false ghost ☆ taekookHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin